Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c) Türkiye Adalet Akademisi ç) Anayasa Mahkemesi d) Yargıtay e) Danıştay f)Hâkimler ve Savcılar Kurulu |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 23 .11.2017 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, Değerli Bakan; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Beş dakikada aslında çok az konuşulacak konu var ama ben en önemli gördüğüm noktalarda bir sunum yapmaya çalışacağım.
Değerli Bakan, ülkenin pek çok yerinde barolar, insan hakları dernekleri birbirinin peşi sıra raporlar yayınlamaktadırlar. Bu raporlar hiç güzel şeyleri söylemiyor ne yazık ki. Elâzığ Kampüs Cezaevi, Antep, Tarsus Kadın Cezaevi ve pek çok cezaevlerindeki şikâyetleri sık sık dile getiren bu raporlar maalesef, Bakanlığınızca dikkate alınmamaktadır. Sadece bu raporlar değil, mektuplarıyla da bizlere ulaşan tutuklu ve hükümlüler akla sığmayacak pek çok durumu iletmektedirler. Fiziki ve psikolojik baskı, cinsel şiddet, kötü muamele ve işkence çok sık vurgulanan konular arasında.
Önümüzdeki günler, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Dayanışma Günü vesilesiyle ben buradan tekrar cezaevlerinde olan kadın tutuklulara ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. Van T Tipi Cezaevinde şiddete uğrayan kadınlar saçlarını kısaltmak zorunda kaldılar Sayın Bakan. Şiddete uğrayan, içeride işkenceye uğrayan kadınlar saçlarını kısaltıp işkencenin eziyetini azaltmak yönünde bir hareket yaptılar ve bu anlamda, Bakanlığınız bu noktada ne yaptı, nasıl bir karar aldı, bununla ilgili projesi nedir, biz bunu bilmek istiyoruz.
Gerçekten şu anda Türkiye'de OHAL bahanesiyle cezaevlerinin tamamında hiçbir hukukçunun ve insanın kabul edemeyeceği noktada hak ihlalleri mevcuttur. Bu cezaevlerinin bizlerin yani kamuoyunun açık bilgisine açılması gerekiyor. Buralarda yaşanan olayların şeffaf bir şekilde bizlerle paylaşılması ve sorumlular hakkında gerekli yargılamaların, soruşturmaların bir an evvel yapılması gerekmektedir.
Hakeza, birçok raporda ve birçok sivil toplum kuruluşu ve birçok insanın, hukukçunun açıkça dile getirdiği diğer bir önemli husus, İmralı Cezaevinde yapılamayan avukat ve aile görüşleridir. Sayın Bakan, bu konuda Bakanlığınızın açık ve seçik bir şekilde kamuoyuna bir mesaj vermesi gerekiyor. Yasalarımızda açıkça belirtilen ve sözleşmeci olarak imza koyduğumuz bütün sözleşmelerde yer alan, hükümlülerin hak ve hukukunun açıkça yazıldığı yasalara rağmen, İmralı Cezaevinde neden görüş gerçekleşmiyor? Toplumu gerginliğe iten bu noktada, Bakanlığınızın önümüzdeki süreçte -yeni bir Bakansınız- bu konuda 2018 yılı içerisinde en azından toplumu rahatlatacak, bu konuda Türkiye'nin imza attığı sözleşmelere uygun bir bakanlık çalışması yürütülmesini biz de umuyor ve diliyoruz.
Diğer taraftan, tutuklu avukatlar meselesi var. Birçok meslektaşımız şu anda kendi mesleklerini ifa ettikleri için maalesef tutuklular, üye oldukları dernekler de kapatıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve birçok hukuk kurumu bu anlamda, OHAL bahanesiyle kapatıldı. Nuriye ve Semih'in avukatları duruşmadan çok kısa bir süre önce maalesef tutuklanıp cezaevlerine gönderildi yani aslında, fiilî anlamda savunma hakkı kısıtlanmış oldu. Bu noktada, bizler, Türkiye'nin gerçekten imza atmış olduğu sözleşmeler ve bizim yazılı hukukumuzda yazan yasalar ve teamüller gereği Bakanlığın bu noktada ivedilikle çalışmalarını yürütmesi, bu anlamda, parlamenterlerin tutuklanması, avukatların ve gazetecilerin sırf kendi meleklerini yaptıkları için tutuklanmalarının önünün mutlak surette kesilmesi gerekmektedir.
İfade özgürlüğü noktasında, bizler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin sarsıcı fikirler karşısında dahi tahammülün devlet nezdinde en üst seviyede olması gerektiğine ilişkin kararlarına rağmen, hâlâ "tweet"lerden, sosyal medyadan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Irgat, rica edeyim, lütfen.
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Tamam.
Kendi fikrini ifade ettiği için şu an cezaevlerinde olan yığınla insan var. Bu konuda da yeni bir düzenlemenin mutlak surette olması gerekiyor. İfade özgürlüğünün önünün kesinlikle açılması gerekmektedir. Bu noktada, Türkiye'yi, Türkiye siyasetini ve gidişatımızı rahatlatacak ve bu konuda belki de en önemli bakanlıklardan bir tanesi olan Adalet Bakanlığının önümüzdeki süreçte kendi üzerine düşen rolü ve misyonu getirmesi dileklerimle ben de bütçenin tüm halkımıza hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim.