Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c) Türkiye Adalet Akademisi ç) Anayasa Mahkemesi d) Yargıtay e) Danıştay f)Hâkimler ve Savcılar Kurulu |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 23 .11.2017 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ak adalet istiyoruz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eyvallah, aynen öyle, ak adalet. Her şeyimiz ak çok şükür. Bu hâl üzere Yaradan ve istihdam edene şükrediyoruz Mehmet ağabey.
Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla selamlıyorum ve bir zirve isim, bir bayrak isimden alıntıyla konuşmama başlamak istiyorum. Şeyh Edebali diyor ki: "Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde, ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına talip olmaktan kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaradan'ın kullarına ihsanıdır. Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hâkim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul. Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın."
Evet, değerli arkadaşlarım, bizim on beş yıllık hizmet dönemimize ışık tutan vurgu bu; temel, esas vurgu bu; insanı yaşatmak. Her alanda, her işte insanı sevgiyle, saygıyla ve hukukla yaşatmak.
Ve değişmez şiarımız: Devleti ebet müddet. Birlik içinde, dirlik içinde, hukuk içinde; sevgiyle, saygıyla ve adaletle.
Başlarken, adaletin tesisi için fedakârca görev yapan hâkim, savcı ve avukatlar ile tüm yargı çalışanlarına minnettarlığımızı sunuyor, görevi başında, adalet uğrunda şehit olan tüm yargı mensuplarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Millî şairimiz Akif'in düştüğü kaydı aktarıyorum: "Çünkü milletlerin ikbali için evladım/ Marifet, bir de fazilet, iki kudret lazım." diyor. İşte bizim yönetimde eksenimiz budur. "Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu/ Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer'den onu!" Bu da adalet ufkumuzu ifade ediyor, haktan ayrılmamak.
"Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam/ Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam." İşte yolumuz arkadaşlar. On beş yıllık hizmet dönemimizin hak eksenli tarifi; hakkı tutmak, hakkı ayağa kaldırmak. "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." hakikatiyle hakkı savunmak.
Ve nirengi noktamız: "Eğer aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz Allah, adaletli davrananları sever."
Ve yol haritamız: "Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir."
Ve bizim ruh mimarlarımızdan, Sayın Bekaroğlu, Mehmet Ağabey...
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Niye Sayın Bekaroğlu'na bakarak söylüyorsunuz?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, Hocama ısrarla bakıyorum ben, ara ara gözümüzle anlaşıyoruz.
BAŞKAN - Karşılıklı bir feyz durumu var efendim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Mimarlarından biri benim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ruh mimarlarımızdan Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig de bir nasihat düşüyor gelecek nesillere, bizlere ve inşallah çok çok uzak projeksiyonlara.
MUSA ÇAM (İzmir) - Kim düşüyor pardon?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig Musa ağabey.
Tarihî bir vurgu: "İyi kanun koy." diyor, "Kötü kanun yapan kimse daha hayatta iken ölmüş demektir." diyor.
Ve bizim atalarımızdan Kün Toğdı'nın ifadesi: "Düğümleri adaletle çözerim. İnsanları 'kul veya bey' diye ayırt etmem. Hüküm verirken katiyen fark gözetmem. Devletin temeli adalettir. Devlet doğru olursa dünya huzura varır." Muhteşem bir kayıt.
Evet, arkadaşlar, ak doğrumuz ve doğrultumuzun özetidir bu. Sevgili Bakanım, bu "ak" kavramına, karşı tarafta bir özel afinite var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Bu "ak" olmadı.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olur mu? Ak hakikat budur işte, tam da budur yani bizim siyaset zeminine döşediğimiz ak hâli ifade ediyor bu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biraz sulandırdın ama hadi...
LALE KARABIYIK (Bursa) - Ak yargı.
MUSA ÇAM (İzmir) - Buraya kadar güzeldi, "ak" olmadı işte.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunu siz biliyorsunuz, bunların hepsi ak anlayışı tarif eden hakikatler. Ben bunları ısrarla kayda geçeceğim burada.
Bizim "adalet" kavramı etrafında tesis etmeye çalıştığımız sinerji sevgidir -bunu hepiniz biliyorsunuz- yüreğimizden akan bir sevgi.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hep böyle sevmeyin bizi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başta liderimiz olmak üzere bütün ak kadronun tezyin edilmiş hâli budur.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Biraz daha az sevebilir misiniz?
BAŞKAN - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Daha az sevsinler.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İnsan sevgisidir, insanın iyiliği için mazlumu zalimden, haklıyı haksızdan ayırmaktır.
Benim ne söylediğimi başka bütçe konuşmalarımda da aslında tafsilatıyla, ayrıntısıyla aktarıyorum. Siz biliyorsunuz ne söylemek istediğimi.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok, biz yaşıyoruz efendim o sevgiyi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yaşıyorsunuz tabii. Biz insanımıza muhabbetle yaklaşanları kucaklarız.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Fazla aşktan öldüreceksiniz bizi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aksi hâlde de tekdir ederiz, hakkını o şekilde veririz. Yaptığımız budur.
Bizim adalet anlayışımız basiret ve aklıselimi kaydeder. Bir mütefekkirimiz Samiha Ayverdi -ismini de düşüyorum buraya- "Gönül bilgisi yanında dil bilgisi bir şey midir?" diyor. Mesele hak ekseninde gönüller yapmak, hakkı savunarak gönüllere girmektir. Bizim adalet seferberliğimiz aynı zamanda bir gönül seferberliğidir, insan sevgisine dayalı bir gönül bilgisinin ürünüdür. Muhteşem asırlarımızın sırrı da budur arkadaşlar. O açılan kapıların sırrı; bize ardına kadar açılan gönül kapılarının sırrı bu anlayıştır. Adalet bizim temel direğimiz, adalet temelimiz.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Temel direğimiz çöktü o zaman, yandık.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Her işimizde Hakk'a hesap verircesine ciddi, samimi, ihlaslı olmak. Cenab-ı Hak bizi bu yolda sabit kadem kılsın, bu yoldan ayırmasın inşallah.
BAŞKAN - Amin diyelim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, bu yol yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu yol sevgi yolu kardeşim, bunu ben hep söylüyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Biz başka bir ülkede yaşıyoruz o zaman.
BAŞKAN - Arkadaşlar... Arkadaşlar... Müdahale etmeyin.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, şimdi, ben siz konuşurken sükût ediyorum yani...
BAŞKAN - Sizin konuşmalarınıza herhangi bir müdahale oldu mu? Lütfen Sayın Aydemir'in konuşmasına müdahale etmeyelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu yol sevgi yolu, adalet yolu, hak yolu, hakikat yolu. Bunların hepsini söylüyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Her şey güllük gülistanlık.
BAŞKAN - Sayın Paylan, ne güzel, sevgiden bahsediyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Böyle sevmesin bizi diyoruz işte.
BAŞKAN - Bırakın, istediği gibi sevsin efendim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz sevgiye layık olanlara bağrımızı sonuna kadar açarız arkadaşlar.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İbrahim Bey, biz seni karşılıksız seviyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Hayır, sevmeden yapın bu işi.
BAŞKAN - Evet, dinleyelim arkadaşlar, Sayın Aydemir'i dinleyelim. Ek süre vereceğim size.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, bu arada ek süre... Ama bana verirken oradan da kesmeniz lazım ama İbrahim Bey'den kesmeyin, ona kıyamam.
Değerli arkadaşlarım, Adalet Bakanlığımız bütçesi noktasında tefekkür edildiğinde 2002'den bugüne iki büyük değişim öne çıkıyor; biri fiziki, diğeri de zihnî değişim. Artık, her ilinde hak edenin hakkını aldığı adalet sarayları var, bu çok önemli. Yani subliminal bir mesaj değil, açık bir mesaj.
MUSA ÇAM (İzmir) - Saraylar güzel de adalet yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hak edenin hakkını aldığı adalet sarayları var elhamdülillah.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - "Adliye" yazsa daha iyi olur ama.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Saraydan adalet çıkmaz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Her ilçemizde modern donanımlı adliyeler yükseliyor. Bu devasa yaklaşıma ışık tutan tek kaynak hak, arkadaşlar, altını çiziyorum; buna ışık tutan tek kaynak, hak. Bu gelişmeyi "Daha önce son derece yetersiz şartlarda, bodrumlarda, merdiven altlarında hizmet vermeye çalışan adalet kurumlarımız, artık ülkemizin her yerinde son derece modern imkânlarla faaliyetlerini sürdürmektedirler. Reformlar devam ettikçe, adalet sistemimizin işleyişi güçlendikçe Türkiye'nin hukukun eksiksiz tecellisiyle dünyanın örnek aldığı bir ülke olma yolunda ilerleyeceğine inanıyorum." kaydıyla beliğ bir biçimde tarif ediyor Sayın Cumhurbaşkanımız. (Komisyon sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, Komisyonda uğultu var, lütfen, daha sessiz...
MUSA ÇAM (İzmir) - Sessiz olun, duyamıyoruz.
BAŞKAN - Arkadaşlar, bu taraftan çok yoğun bir gürültü geliyor. Lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hususi bir rahatsızlığı bu şekilde yansıtıyorlar Musa abi ama ne olursa olsun ben bunu mutlaka burada not düşeceğim, dillendireceğim.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sabote ediliyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hukuk devleti adına, hukuk ilkesinin güçlenmesi adına adalet babında tarihî bir altyapı reformudur bu. Demin anlattığım, Sayın Cumhurbaşkanımızın düştüğü kaydı izah için bunu söylüyorum. Bizim adalet yaklaşımımız ve bu alandaki tarihî açılımın tarifini ak önderimizin ifadesiyle kaydediyorum: "Hukuk devleti ilkesinin yaşatılabilmesinin, adil bir yargı sisteminin varlığı ve işleyişiyle mümkün olduğu açıktır. Adalet sistemi, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlık ilkesine bağlı olarak çalıştığı sürece toplumda yargı kurumlarına, dolayısıyla adalete olan güven de güçlenecektir. Bu bakımdan, adalet sistemimizin şeffaflaştırılması ve hesap verebilirliğinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor."
Ak dönemle birlikte adalete kazandırılan iki temel değer, arkadaşlar, şeffaflık ve hesap verilebilirlik; tarihî bir aşama, tarihî bir adımdır adalet adına.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aydemir, ek süre veriyorum.
Buyurun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ve on beş yıllık süreçte adalet adına, hak adına çıktığımız yolun tarifi yine, ondan yani ak liderimizden olsun: "Hak ve özgürlüklerin, kardeşliğin, toplumsal barışın ve huzurun en güçlü teminatı adalettir. Adalet olmadan kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi, demokratikleşme olmadan da hukuk devleti ilkesinin yaşatılabilmesi mümkün değildir. Hukuk ve adalet alanında yapılan yatırımları huzura, sosyal barışa ve ülkemizin aydınlık geleceğine yapılan yatırımlar olarak görüyoruz." Ve tarihe düşürülen tarihî bir not: "Bundan sonra bizim için 'Şu ne der, bu ne der?' diye bir ölçü yoktur. Artık bizim ölçümüz, ülkemizin ve milletimizin bekası için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktır." Bize ait zihin ve vicdan bereketinin ürünüdür bu yaklaşım, Sayın Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı. Bizim yönetimde önceliğimiz olan hikmet, irfan ve faziletin ifadesidir adalet eserlerimiz. Millî iradenin duası ve Hakk'ın rızası bu yoldan ayrılmayanlarladır. Daima başı dik, alnı ak, gönlü pak olanların adına sözlerimi yine, Edebali'nin kaydıyla devam ettiriyorum, sonlandırıyorum diye düşündünüz. "Ey Oğul! Zümrüdüanka'nı iyi seç ki, Kafdağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun. Ey Oğul! Yolun uzun, işin çetin, yükün ağır. Allahutaala yardımcın olsun." Aminler yağsın tabii ki duamıza.
Sayın Bakanım... Bakanımızı çok yakın tanıyoruz; genç, dinamik, birikim sahibi, bulunduğu yere şekil veren, iz koyan bir isim, kadrosu da öyle. Kadrosundan çok yakın tanıdığım arkadaşlarım var, benim samimi arkadaşlarım -Yılmaz Bey mesela- hepsi öyle, pırıl pırıl insanlar; Allah'ın izniyle bulundukları yere adalet saçacaklar. Çok daha muhkem bir kavram hâline geliyor adalet AK PARTİ'yle beraber, bu devam edecek.
Bakanlığımızın bütçesi hayırlı olacaktır, ben bu kaydı özellikle düşüyorum. Bereket taşısın, bereket getirsin niyazında bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.