KOMİSYON KONUŞMASI

ADNAN GÜNNAR (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Toplantımız hayırlara vesile olur inşallah.

Benim söylemek istediğim birçok konuya temas edildi, birkaç başlık hâlinde ben bitirmek istiyorum.

Bir defa, 15 Temmuzun askerî darbe olduğu iddiası hiçbir şekilde doğru değil ve söylenmemiştir; 15 Temmuz, darbe girişimi olarak devlet yetkilileri tarafından da defalarca ifade edilmiştir ama dünya tarihinin en kanlı darbe girişimi olarak da kayıtlara geçmiştir.

Efendim "15 Temmuzun siyasi ayağı var." gibi cümleler, Dursun Bey'in, yine, Hatay Milletvekilimiz Birol Bey'in "Siyasi grup varsa cezalandırılmalı." ifadeleri için de, bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti yargısının yapmış olduğu çalışmalarda siyasi veya değil hangi gruptan ne varsa gerekenin yapıldığını görmekteyiz. Ayrıca, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyeleri olarak, Başbakan Yardımcımız Sayın Nurettin Canikli'nin bize yapmış olduğu bir sunumda Cumhuriyet Halk Partili milletvekilimizin, yine o Komisyon üyesi milletvekilimizin "Burada siyasi ayağı vardır, 'byLock' ve benzeri bilgiler elimizde bulunmaktadır, buna benzer veriler elimizde vardır." ifadesine hem Komisyonda hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Nurettin Canikli Bey "Bizim elimizde bununla ilgili hiçbir veri yoktur. Tüm kriterlerimize göre tüm siyasi partilerimiz araştırılmış, incelenmiştir ancak bu kriterlere uygun olduğunu iddia ettiğiniz herhangi bir belgeniz varsa bunu samimiyetle sizden bekliyorum." demiş ve neticesinde de hiçbir şey ortaya çıkmamıştır ama "Elbette ki dikkatlice, şüpheyle birlikte bakılan hadiseler de kontrol edilmektedir." diye kendileri ifade etmiştir. Ben kayıtlara geçsin diye bunu burada söylemek zorundayım.

Efendim "Ordumuzun komuta bütünlüğü tarumar edildi." gibi ifadelere katılmıyorum. Ordumuzun komuta bütünlüğünün olmadığını, ne yazık ki sekteye uğradığını 12 Eylüllerde, 27 Mayıslarda ve 15 Temmuza kadar gelinen süreçte maalesef gördük. Bunun bir bütünlük hâlinde siyasi iradenin kontrolüyle birlikte gerçekleşmesi gerektiği ve yine Genelkurmayın -Sayın Başkanımızın da ifade ettiği gibi- uhdesinde bütün bir komuta kademesi olduğunu da gözlemlediğimizi ifade etmek istiyorum.

Benim, Dursun Bey'in "YAŞ kararlarında atılanlar" ifadesi çok dikkatimi çekti. Geçmişte dönemlerde YAŞ kararlarıyla askeriyeden atılanlar vardı ama bunu ben de merak etmiştim "Nasıl oluyor da askeriyenin içerisinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde FETÖ bu kadar örgütlenebiliyor?" diye. Açıkçası, 15 Temmuz sonrasında biz de şaşkınlıkla karşıladık bu işi. "Bu atılanlar kimlerdi?" diye sorduğumda şunu gördüm ki FETÖ, kapılarının önüne bira şişeleri koyarak veyahut da başka âlemleri gerçekleştirerek kendilerini saklamış ve askeriyenin içerisinde belki Türk Silahlı Kuvvetleri için çok sağlam karakterli insanları da çok güzel bir organizasyonla, o YAŞ kararlarıyla diskalifiye etmiş olabilir fikrini yine Türk Silahlı Kuvvetlerindeki arkadaşlardan edindiğimi de ifade etmek isterim. Eğer böyle olmasaydı... YAŞ kararlarıyla atılanların sayısı bir hayliydi eskiden. 15 Temmuz olmadan önce Genelkurmay Başkanımızın ifadesiyle söylüyorum "Yüzde 80'ini belirlediğimiz kişiler şimdi yüzde 100 oldu." demiştir 15 Temmuz hadisesinde. Yüzde 80'i belirlenip YAŞ kararıyla atılacakken bu darbe girişimi gerçekleşmiştir. Öyleyse, demek ki "Askeriye içerisinde FETÖ bir temizlik yapmıştır." denilebilir. Bu şekilde de bakılmasını istirham ediyorum.

Ben bunun dışında kendi görüşüm olarak iki şeyi söylemek istiyorum. 17-25 Aralık ve hatta daha öncesinde dershanelerin kapatılması sürecinden itibaren FETÖ'nün karşısında olan tek siyasi parti AK PARTİ'dir ve dershane sürecinden beri AK PARTİ'nin karşısına geçip AK PARTİ'yi eleştiren, hem gazeteleri hem de televizyonları üzerinden bu konuda çalışma yapan FETÖ terör örgütü sadece AK PARTİ'yi karşısına almıştır. Darbe siyasi olarak düşünülürse eğer yani siyaseten hangi siyasi partiye darbe girişimi yapıldı diye de bakılırsa bu siyasi darbe girişimi sadece veya başta AK PARTİ'ye yapılmış bir darbe girişimi olarak değerlendirilmelidir diye düşüncelerimi aktarmak istiyor ve hepinize saygılarımı sunuyorum.