KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar; Milliyetçi Hareket Partisi Savunma Komisyonu üyesi olarak görüşülmekte olan 2018 Millî Savunma Bakanlığı bütçesine ilişkin birkaç hususu gündeme getirmek üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar; bir insanı tanımaya ve tanımlamaya çalışırken genellikle onu karakterize eden en genel özellikleri dikkate alırız. Aynı biçimde, ulusları ve onların sistematik kurumsallaşmış biçimi olan devletleri de tanımlamaya ve ifade etmeye çalışıldığında onların genelgeçer özelliklerini gündeme alırız. Bu denli tarihî ve sosyolojik bir analize tabi tutulduğunda Orhan Türkdoğan gibi, İlber Ortaylı gibi konu uzmanlarının hemfikir olduğu genel bir kanı oluşur bizde. İki bin yılı aşan Türk devlet ve millet geleneğine bakıldığında, bugün varlığıyla gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü bir ordu-millet terkibinin kurumsallaşmış, ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Benzer tanımlamalar farklı uluslar için de yapılabilir, farklı devletler için de yapılabilir, bu sosyolojik bir tespittir. Mesela, Avusturya için böyle bir analiz söz konusu olduğunda uzmanların hemfikir olduğu genel karakteristik özellik sanattır, sanat ön plana çıkar. Dolayısıyla, bu tanımlamaya matuf nedenler araştırıldığında bunun temelinde 2 önemli şey çıkıyor karşımıza. Nedir? Bunlardan bir tanesi, yaşadığımız coğrafyanın gerçekten ağır sorumlulukları ve meydana getirdiği güçlükler, sıkıntılar var. Gerçekten, bu coğrafyada yaşamanın, var olmanın, jeostratejik açıdan iddiada bulunmanın çok önemli bir bedeli var, burada gerçekten iki düşünüp bir karar vermemizi gerektirir.

Diğer önemli bir şeyse, çok uzun tarihsel süreçten bugüne kadar gelen o devlet geleneğimizin, o millet olma şuurumuzun Batı dünyasındaki algılanış biçimidir. Bu nasıl algılanmıştır? Genelde Doğu'yu karakterize eden, Doğu'yu temsil eden, özelde de İslam dünyasını çok net bir şekilde temsil eden bir Türk devlet geleneği Batı'da çok da fazla hüsnükabul görmemekte, kin, nefret, intikam bağlamlı birtakım işgal hesaplarını da gündeme getirmektedir; bu tarihsel bir irdelemedir, bugüne kadar da böyle olmuştur. Dolayısıyla, bizi güçlü kılan ya da bizim güçlü olduğumuz imajını veren, işte, biraz önce söylediğim o ordu-millet konseptinden kaynaklanan güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetleri imajıdır. Allah korusun, dolayısıyla bugüne kadar her türlü melanetin, hain plan ve projenin özellikle ilk ve nihai hedefi Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur, bunun da en son maalesef ağır bedeller ödeten örneğini 15 Temmuz 2016'da hain kalkışmada gördük. Dolayısıyla, bizim Türk Silahlı Kuvvetlerini kurumsal olarak bu güçlü yapısıyla, bu gerçekten birilerine caydırıcılık imajı yaratan, bizi de gururlandıran, göğsümüzü kabartan bu yapısıyla ilgili çok da yıpratıcı birtakım şeylerden uzak duralım; özellikle bunu söylem bağlamında da ifade etmek istiyorum, eylem bağlamında da ifade etmek istiyorum. Niye? Çünkü önümüzde çok net bir kötü örnekler tablosu var. Maalesef, son on yılda bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyaya baktığımızda nedenler çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bugün güçlü bir ordu yapısı olmayan Irak'ın, Libya'nın, Suriye'nin geldiği hâl ortadadır. Dolayısıyla, biz gerçekten, güçlü ordu konseptimizi daha da güçlü kılarak gereken birtakım tedbirleri almak zorundayız.

Şimdi, teknik konular hakkında Komisyon üyelerimiz, komisyon başkanlarımız çok güzel şeyler söylediler, Bakan Bey'in de brifingini dinledik, gerçekten Türk Silahlı Kuvvetleri adına birtakım atılımların yapıldığına tanıklık etmekteyiz. Ama, bunun yanı sıra, bir taraftan da üzüm yemeye çalışırken bağcıyı dövmemeye dikkat edelim. Yani, bu ata yadigârı, göz bebeğimiz kurumu kendi hiyerarşik yapısı içerisinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son cümlenizi alabilir miyim Sayın Aydın lütfen.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Bir komisyon üyesi olarak ek süre alamayacak mıyım efendim?

BAŞKAN - Alamayacaksınız efendim.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Diğerlerine tanınan bu ek süre imkânının bana tanınmamasını...

BAŞKAN - İşte mesela bir dakika yani son cümlenizi...

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Bir değil, beş dakikaya yakın verildiğine tanıklık ettim ben burada.

BAŞKAN - Kime ettiniz?

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Benden önceki konuşmacılara.

BAŞKAN - Dışarıdan gelen arkadaşlarımıza mı? Komisyon üyesi olmayan milletvekillerimize mi?

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Komisyon üyesi olan arkadaşlara.

BAŞKAN - Komisyon üyesi olan arkadaşlarımıza veriyoruz.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ben de komisyon üyesi olarak istiyorum zaten.

BAŞKAN - Bu Komisyon üyesi misiniz efendim?

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet efendim.

BAŞKAN - Ne zaman?

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Kalubeladan beri. Ne zaman diyor ya hayret bir şey.

BAŞKAN - Ne zaman Plan ve Bütçe Komisyonuna üye oldunuz, ben onu anlamadım efendim.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Oldum mu?

BAŞKAN - Plan Bütçe Komisyonu üyeliğiniz ne zaman diye, onu anlamadım.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ben Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak...

BAŞKAN - Tamam, ben anladım, anladım ama veremiyoruz .

Buyurun.

İki dakika içinde toparlayın.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Peki, o zaman...

Evet, kurumsal yapısıyla güçlü bir Türk Silahlı Kuvvetlerinin şu anda içinde yaşadığı birtakım sıkıntılar var. Gerçekten, bunların en önemlisi sarsılan, zedelenen, bazı odaklar tarafından paralelize edilmeye çalışılan güvenilirliği ve saygınlığıdır. Bu saygınlığa helal getirmeden birtakım atılımların yapılmasında yarar var. Kendi bünyesi içerisinde rütbelerin farklılıklarının, çalışma şartlarının farklılıklarının, görev ve sorumluluklarının farklılıklarının Allah korusun aralarına bir nifak tohumu ekilmesine vesile olunmaması, tam tersine bunların bir an önce giderilmesi, tamir edilmesi ve güçlü ordu konseptinin tekrar erinden en üst kademedeki en yüksek rütbeliye kadar tesis edilmesi noktasında biz gerekli hassasiyeti ifade etmek istiyoruz ve bu konuda komisyon üyesi olarak takipçisi olduğumuzu belirtiyoruz. Ben, söz sürem çok kısıtlı olduğu için detaylarına giremiyorum ama Sayın Bakanım size, Sayın Savunma Komisyonu Başkanım Yusuf Bey'e de detaylarıyla birlikte bu konularla ilgili detaylı istekler ve temenniler brifingi veririz, bunu yazılı şekle dönüştürürüz diyorum.

Ben, bu bütçenin hayırlara vesile olmasını, gerçekten güçlü, Batı'yı, hasımlarımızı ürküten, kendimizin göğsünü kabartan bir Türk Silahlı Kuvvetleri varlığına katkıda bulunacağı kanısındayım, şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.