ÜNAL KACIR (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi, bu, işte, 'İtiraz eden yarın şöyle bir durumla karşılaşıyor." ibaresini sadece alışveriş merkezlerindeki mağazalar için söylememiz çok hakkaniyetli olmaz. Bu, sadece orada olan, olabilen bir şey değil maalesef. Yani, toplumumuzda yerleşmemiş bir şey var. Gerekli kamu kurumlarına müracaat etme, itiraz etme, hak arama konusunda maalesef eksikliklerimiz var, bu, sadece alışveriş merkezlerinde değil, her yerde olabilen bir şey yani haksızlık yapmamak lazım. Şimdi her şeyiyle, affedersiniz, "tu kaka" ilan etmeyi ben doğru bulmam, biraz daha vicdanlı davranmamız lazım.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bu yargıdan o anlaşıldığı için, ben bir örnek verdim.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hayır, başka bir şey söyleyeceğim yani...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bu ülkenin gerçeklerini hepimiz biliyoruz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Bakın, esnafın korunması gerektiğini hepimiz söyleriz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Çalışanın da korunması lazım.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Evet, korumamız lazım, doğrudur, esnafın korunması lazım.

ALİM IŞIK (Kütahya) - İşverenin de korunması lazım.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ama, siz mahallenizdeki bakkalın çırağının saat kaçtan kaça çalıştırıldığını biliyor musunuz? Orada da oluyor bu şey, bu bir kültür meselesi; yanlış, orada da yanlış, orada da yanlış. Şimdi tamam, o bakkalı koruyalım ama o çırağı da korumamız lazım. Tamam, alışveriş merkezlerindeki, efendim, ezmeyi, ezilmeyi tenkit edelim, onunla ilgili tedbirler almaya çalışalım ama "Her şeyin sorumlusu sizsiniz." demek de aşırı olur diye düşüyorum, kusura bakmayın, kimseye yaranmak için de söylemedim, vicdanen bunun söylemeyi doğru bulduğum için söyledim.