Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2017 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Değerli Bakanım, şahsınızda yüksek heyeti saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu yaz -biraz da Garo Bey'in deminki serzenişine cevap da olacak- Sayın Bakanımızla Tunceli'ye gittik. Orada "Gola Çetu" diye bir ziyaret alanı var. Aleviler için, Alevi inancı için hakikaten çok mübarek bir yer. Her çarşamba oraya gidilir, orada bir özel ibadet geliştirilirmiş. Öteden beri orası mezbelelik hâlde, hiç kimsenin bakmadığı, bir kenara attığı yer. Sayın Bakanımızın müzaheretiyle muhteşem bir hâle getirilmiş. Bana da denk geldi, birlikte gittik oraya. Tuncelililer o kadar memnun, o kadar mesrur bir hâldeydiler ki Bakanımıza karşı da memnuniyetlerini ifade ettiler. Orada doğaya 500 tane keklik bıraktık. Dediniz ya: "Börtü böcek var, ihmal ediliyor, bunlar hiç kale alınmıyor." Tam tersi, biz her hâl ve şart altında, yaratılmış her şeyi, bırakın canlıyı, cansızı da mahlukattan sayar ve ona değer veririz çünkü Cenab-ı Hakk'ın veçhinin oraya yansıdığını biliriz. Dolayısıyla tarzımız da bu hâl üzeredir, Sayın Bakanımız da yönetimini buna göre şekillendiriyor; kendisine şükran duyuyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama dillendirmiyor Sayın Bakan.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dillendirmez olur mu? Hayata geçiriyor, bunu hayata geçiriyor. Ben bir örneğini verdim sadece.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama biz de duyalım bunları.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Peki, Tunceli'de yaptıklarımızı anlatayım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle değil mi Sayın Bakanım? Gittik, birlikte yaşadık.
Şimdi, efendim, AK PARTİ'yle beraber bir kavram daha Türkiye gündemine, hatta dünya gündemine, dünya efkârının gündemine geldi: "Eser siyaseti" Biz eser siyaseti yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu hâli çok güzel tarif etmiş.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dev eserler!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aynen şöyle söylüyor, diyor ki: "Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz on beş yıldır istismar siyaseti yerine eser siyasetini tercih ettik." Muhteşem hakikaten...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dev eserler!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu hâli hayata geçirdiğimiz için millî iradede de karşılık buluyor, elhamdülillah. Cenab-ı Hakk'ın inayeti de yansıyor. Onun için bunu hep devam ettireceğiz. Bu, AK PARTİ'nin siyaset tarzını, şablonunu ifade eden hoş bir kalıp, ifade.
Bunun bir başka şeyi de halkın beklentilerine yoğunlaşma. Hakikaten bu hâl üzere gidiyoruz biz. Halk neyi bekliyorsa bizde oraya doğru bir yönelme, teksif olma var. Öyle olduğu içindir ki karşılığını da bir destek olarak buluyoruz, elhamdülillah.
Sayın Cumhurbaşkanımızın "Türkiye Cumhuriyet Dönemi'nde en cesur, en ileri, en kapsamlı, en etkili değişimleri AK PARTİ hükûmetleri döneminde yaşamıştır." kaydına uygun bir biçimde ve baş döndüren bir hızla bir yapılandırma dönemi içerisindeyiz. Bunun en mütebâriz, en açığa çıkmış, en önemli görüntü mahallerinden birisi de Orman ve Su İşleri Bakanlığımız. Sayın Bakanımız burada, ara ara mecburen söylemek durumunda kalıyoruz, aslında bizim inancımızda, kültürümüzde birini yüzüne karşı methetmek, ona karşı teşyîd edici şeyler söylemek doğru değil ama siyaset yapıyoruz ve şu zeminde de bu hakikatleri dillendirmek durumundayız. Yani "Muhalif cenah perdelemeye çalışıyor, biz de mütevazı olalım, biz de ifade etmeyelim." dediğinizde, bu defa, yapılanlar güme gidiyor. Öyleyse methetme sadedinde değil, hakkı teslim sadedinde, hakkı teslim ifadesi kalıbında söylüyorum ki Sayın Bakanımız hakikaten eşi menendi bulunmaz hizmetler yapıyor. Tabii bunu yaparken bir ekibi var, ekibini de ihmal etmemek lazım; bürokratik kademelere de şükran ifadelerimizi burada kayda geçiyorum ben.
Bakın arkadaşlar, biz, AK PARTİ iktidar olduktan sonra "-ecek"li, "-acak"lı, gelecek zaman ifade edecek kavramlardan hep uzak durduk. Dahasını söyleyeyim, "muzâri" diyor eskiler, geniş zamana yayılan kipi de hiç kullanmadık. Söylüyoruz ve yapıyoruz, hayata geçiriyoruz, elhamdülillah. Gene bunun en somut sahası Orman ve Su İşleri Bakanlığı. Barajlar diyoruz, HES'lerden söz ediyoruz, Ramsar alanlarını konuşuyoruz, habitat titizliğini ifade eden yatırımları dile getiriyoruz, millî parklarımızı, tabiat parklarımızı, özel çevre koruma bölgelerimizi sıralıyoruz, bereket ormanlarının adreslerini vurguluyoruz yani icraat yapıyoruz ve ortaya koyuyoruz, çalışıyoruz, çalışıyoruz. Bütün parolamız bu: Çalışmak, çalışıyoruz.
Dedik ya hep AK PARTİ Türkiye'de tüm ezberleri bozdu, öncelikle de muhalif ezberleri bozdu. Muteriz ifade ve sözleri sadece şaşkınlıkla karşılıyoruz. Biz değil, bütün millî irade bunu şaşkınlıkla karşılıyor. Yani bu ezber bozma sadedinde söylüyorum arkadaşlar. Ak önderimizin dediği gibi, yeter ki birbirimizi Allah için sevelim ve göreceksiniz ki netice çok farklı olacak. İnşallah gelecek 2023, 2053, 2071'le çok daha farklı bir Türkiye'nin inşası ve ihyası olacaktır. Yapılanlara "maşallah", yapacaklarımız için de "inşallah" diyoruz; evelallah, evelallah.
Mehmet Ağabey, bu terminolojiye çok yatkın bir beyin kompartımanınız var, altını çizerek söylüyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yok, içi boşaltılmış terminolojiye karnım tok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tohum ve toprak, ağaç ve su bizim ruh dünyamızı şekillendiren temeller. Yeter ki Rabia'mıza sadık kalarak, millî irade tohumlarımızı sarartmayalım, millî benliğimizin vücut bulduğu vatan adıyla mukaddesleşen topraklarımızı çoraklaştırmayalım; özümüzü, bir arada yaşama arzumuzu ve devleti ebet müddet ilkemizi, azizlik ve bereket manasında ifade eden suyumuzu kurutmayalım; temellerimiz ve değerlerimizi kaydeden ağaçlarımızı budamayalım. Bir olalım, birlik olalım, iri olalım; meselemiz ve ufuk çizgimiz budur. Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tüm bu değerleri sembolize ettiği için bizde özel bir mana ifade ediyor.
Tabii vakit geçiyor, ben, bu arada biraz da böyle hususi sahalara gireceğim, müsaadeniz olursa yaşadığım muhitten de birtakım kayıtlar düşmem lazım. Bizim Erzurum için eğitim kenti, sağlık kenti, turizm kenti tarifleri var ama bizim Erzurum aynı zamanda su şehridir, bunu da herkes bilir.
Fırat'tan Çoruh'a, Karasu'dan Aras'a kadar nehirlerle çizilmiştir gönül hududu Erzurum'un. Bizim bu çerçevede Sayın Bakanımızdan âcizane birkaç talebimiz var, çok böyle mahcup bir tarzda ifade ediyorum.
Birincisi: Daphan, Erzurum ve Pasinler Ovaları şehrimizin aynı zamanda su kaynaklarını barındıran alanlar ki bu alanlar kentleşme baskısı altında. Özellikle bu üç ovanın, Sayın Bakanım, korunmaya alınmasını biz talep ediyoruz yani kentleşmeden uzak tutulsun buralar. Hakikaten çok mühim bu. Siz de zaten yakinen takip ediyorsunuz, biliyorsunuz.
Bir başkası: 1960 yılına kadar Sayın Bakanım, Erzurum bir kuş cenneti, Erzurum Ovası özellikle. Benim annemin, babamın doğduğu yerler buralar, bizim muhitimiz. 1960'lı yıllarda sıtmadan kaynaklı bir müdahale yapılmış, kanal açılmış, oradaki su aşağıya çekilmiş. Dolayısıyla o kuş cenneti hâli nakıs kalmış ama hâlen daha orada kuşların uğrak alanı olduğu aşikâr, belli. Size -özellikle Dumlu, Akdağ civarı- burada kuş gözlemevleri kurularak kuş turizmine -kış değil, kuş turizmine- altyapı oluşturulmasını teklif ediyoruz. Yine Karasu Vadisi'nin kuş ve su turizmine destek amaçlı olarak, Ramsar alanı olarak ilanını bekliyoruz efendim.
Bir başkası: Orman varlığımızı artırma noktasındaki gayretleriniz bütün dünyaya aşikârdır, herkes biliyor. Bizim Erzurum'da bir farklı hâl gelişti bu sene Sayın Bakanım. Erzurum'un kuzey ilçeleri diye tarif ettiğimiz, Sayın Bakanımız Efkan Bey'in de ilçesi Oltu, Olur, Narman, Şenkaya, o tarafta hiç olmayan şey oldu, orman yangınları gelişti. Burada şöyle bir şeyi fark ettik ki biz hazırlıklı değiliz bu hâle. Buna dönük, Orman Genel Müdürlüğümüzün bir hazır ekip oluşturmasını, yetkin bir ekip oluşturmasını ve bu neviden yangın oluşması durumunda söndürmek için anında bir karşılık vermesini özellikle talep ediyoruz.
Bir başkası, efendim, bir farklı kavram daha koyduk biz: Bal ormancılığı. Bu orman köylerinde Sayın Bakanım, göç eden nüfus diğerlerine göre biraz daha fazla. Bu bal ormancılığıyla beraber bunun önüne geçilebileceğini düşünüyoruz. Efendim, burada da sizin desteğinizi özellikle talep ediyoruz.
Bir başkası: Efendim, Erzurum'da Aras havzası üzerinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen toparlayın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunu ilave etmem lazım, Bakanımıza bir teşekkür edeceğim.
Elli yıllık bir hayal arkadaşlar yani bizden önceki birkaç kuşağın hayali olan bir şey hakikat buldu 9 Kasımda, Sayın Bakanımızın desteğiyle, Söylemez Barajı ihale edildi. Bu tabii buradan bakınca belki bir anlam ifade etmiyor ama Erzurum özeline indiğinizde muhteşem bir gelişme. Çok sayıda ilçemizin toprakları suyla buluşacak, bir bereket iklimi oluşacak oralarda. Bu hafta sonu Erzurum'daydım, gene o alandaydım, husûsen size şükran duygularını iletmemi istediler Sayın Bakanım. Size müteşekkiriz, çok teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun.
Efendim, sonrasında da Bakanlığımızın bütçesi Allah'ın izniyle hayırlı olacaktır.
Bereket getirsin diyorum, saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Aydemir.