KOMİSYON KONUŞMASI

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, hayırlı uğurlu olsun bütçeniz.

Öncelikle, bir teşekkürle başlamak istiyorum çünkü en son Kıbrıs'a su götürmemiz meselesi, inanın, Nevşehir'in en ücra köyünde hizmetin çıtası olarak anılıyor. Yani bir aksaklık olduğunda -bir yandan da hepimizi mutlu eden bir şey- deniyor ki bize: "İşte koskoca devlet, Kıbrıs'a deniz altından su götürebiliyorsa bizim de bu sıkıntımızı giderirsiniz." Bu yönüyle çıtayı tabii, yükseğe de koymuş oldunuz, bu da hepimiz için yeniden ulaşmamız gereken bir başarı çıtası.

Elbette, sizin çizdiğiniz vizyon dâhilinde Devlet Su İşlerine ve Sayın Genel Müdürümüze özellikle teşekkür etmek istiyorum çünkü planlamalar, tarihler, hedefler noktasındaki verim gerçekten bizi son derece mutlu ediyor. Bunları bir sunayım, sonra devamında birkaç konuya değinmek istiyorum.

Bir, "Doyduk" vardı, hatırlarsınız, "Lafına doyduk." dediğimiz bir Doyduk Barajı hikâyemiz vardı, onu tamamladık çok şükür ancak muhtemelen bölgesel ve iklimsel sorunlar yaşıyoruz yani su, yağmur ve karla beslenmesi gereken ve kaynak suyuyla beslenmesi gereken... Bunu bilgilinize arz etmek istiyorum.

İkincisi, bu orman meselesi var. Orta Anadolu bu noktada hakikaten kel tepelerle dolu, tabiri caizse. Hatta, özellikle Karadeniz'den ama başka bölgelerden diyelim, gelen arkadaşlarımız "Burada ne oldu? Yangın mı çıktı, ne oldu? Buranın başına bir iş geldi herhâlde." diyorlar oysa yüzyıllardır böyle. Şimdi bu noktada sizin liderliğinizde önemli adımlar atmaya gayret ediyoruz, bazı sorunlar da yaşıyoruz. Yanılmıyorsam, rakam olarak söyleyeyim, yüzde 1,3'müş koskoca Nevşehir'deki orman oranı. "Orman" dediğinizin de inanın, "or"u var, "man"ı yok. Yani orman olarak anılıyor, sizin kayıtlarınızda bunun adı "orman" ama işte birkaç ağaç. Elbette, topraktan kaynaklanan, bölgesel, coğrafi özelliklerden kaynaklanan, volkanik yapıdan kaynaklanan özellikler var, mevzuattan kaynaklanan sorunlarımız da var. Sanırım, mera burada önemli bir sorun demeyim ama problem mi diyelim, ne diyelim, bilmiyorum, aşmamız gereken yeni bir belki mesafe olacak. İşte, kaça yükseltebilmişiz? Bunu yüzde 3'e yükseltebilmişiz. Sorduğumuzda orman müdürümüze: "Bundan milim çıkamayız Vekilim." diyor "Niye?" "Çünkü tam geldik, takıldık, artık mera sınırları." Yalnız, bunların da mera vasfı yok, aslında bunlar da tespit edilmiş durumda. Yani devletin ilgili birimleri tarafından mera vasfı olmayan sözde meralar şu anda ormanlaşmayla alakalı olarak en büyük sorunumuz.

Her bir bölgenin özelliğine uygun ağaçlar gönderdiğiniz için teşekkür ediyoruz, bunun devamını bekliyoruz. Yanılmıyorsam, bir 100 bin ağaç sözünüz vardı bize, o kısmen ödenmeye devam ediyor, artarak inşallah onun devamını bekliyoruz. Özellikle bu iyi oldu.

Bu, ORKÖY kapsamında iyi işler oldu, bunların geri dönüşü çok iyi şu anda. Yani Ürgüp'te var, Avanos'ta var, Acıgöl'de var, merkez köylerde var, toplam 14 köyde bunu uygulamaya koyduk. Bunun devamını bekliyoruz.

Bir de hatta anlatılır ki ta rahmetlik dedem anlatırdı; rahmetli Demirel, hatta onun öncesine atfedilen bir Yamula Barajı'mız meselesi var. Çok şükür, şimdi, proje ihalesi yapıldı, az önce gündem de oldu, bunu hep beraber takip etmeliyiz. Orta Anadolu'nun şu anda en büyük -hakikaten çölde kalmış Mecnun kıvamında, suyu beklemesi kıvamında- bizim için önemli bir projesi. Yanılmıyorsam, önümüzdeki yıl ilk yapım ihalesinde ana kanallar noktasında başlayacağız, 2019 itibarıyla Nevşehir ve devamında Kırşehir... O arazilerin ortak bir ismi var kıymetli milletvekilleri, "çöl arazisi" diyoruz biz buna yani Orta Anadolu'nun ortasında hakikaten, halk arasında anıldığı ismi köylerin "çöl köyleri". Bunların inşallah vahaya dönmesi için üstün gayretinizin, desteğinizin devamını bekliyorum.

Çok ilginç bir rakam var yani bu kadar dev bir proje olduğunu biz de doğrusu biraz işin içine girince öğrendik. Burada kamulaştırma bedelleri ve muhtemel GES, muhtemelen orada eklenecek eklentiler hariç 3 milyar yanılmıyorsam. Yani dev bir projeden bahsediyoruz. İnanın, bu, GAP nasıl o bölgeye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne hayat verdiyse, her şeyi değiştirdiyse bizim için de bu çok elzem.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Bu noktadaki desteğinizi talep ediyorum, bunu hatırlatmak istiyorum.

Efendim, iki konuya dair tespitimi de paylaşayım. Birincisi, bana göre su, belediyeler tarafından israf ediliyor. Elbette, güzellik, temaşa, harika, parklar çok güzel, fıskiyeler çok güzel dönüyor ama bence bu işte sona geldik. Yani su fakiri bir ülkeyiz ve bu işle ilgili yeni bir çalışmaya ihtiyacımız var. Bunun aynısını biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bütçesinde de konuştuk. Sentetik çimi mi konuşacağız, başka güzelleştirme atraksiyonları mı deneyeceğiz, bilmiyorum ama bu çim meselesi önemli bir sorun olmaya başladı ve artık tarımsal sulamada 300 metreye kadar su arar olduk. Bunu ilginize sunmak istiyorum. Tarım Bakanlığıyla ortak projelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Su ve bölge önceliğine göre ürün deseni; buna da başladığınızı biliyorum ama bir farkındalık adına da bunu paylaşmak istiyorum.

HES'lerle ilgili küçük bir tespitimizi de paylaşalım. HES'lerin temizliği, bakımı ve bölgenin rekreasyonu diyelim biz buna, bu noktada biraz daha ihtimam gerekiyor. Bu noktada sizin denetiminiz ve sadece bizim bölgemiz için değil, görebildiğim kadarıyla tüm Türkiye'de benzer şikâyetler var, buna ihtiyacımız var.

Bir de bu sanırım, sizin konunuzmuş, ben de bugün öğrendim. Az önce, Cumhuriyet Halk Partili milletvekilimiz de değindi, bu sokak köpekleri meselesi. İki türlü bu yani bir yönüyle gerçekten çok üzüntü verici, Allah'ın bize emanetleri, baş tacı...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kimse sahip çıkmadığı için biz sahip çıktık.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Eyvallah.

Bir yönüyle bu doğru, öbür tarafıyla da hatta, böyle şakalara, esprilere konu olan bir durum da var Sayın Bakanım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Neden sizin konunuz Sayın Bakan?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - İşte biz yüklendik.

BAŞKAN - Sayın Gizligider...

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Devam edeyim.

BAŞKAN - Lütfen.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sokak köpekleri meselesinin esprilere konu olan bir diğer boyutu var, bu Tavşanlı Belediyesi hikâyeleri var biliyorsunuz. Yani çok fazla bunların başıboş şekilde ortalıkta olması başka sıkıntılara da sebep oluyor, büyük şehirlerde de sorun olmaya başladı, Meclis çıkışı arabalara falan sirayet etmeye başladılar, zarar vermeye başladılar, böyle garip şeyler de yaşanmaya başlıyor. Tabii, kanun gereği bunların bakım yerleri vesaire var ama çoğunlukla bir belediyenin alıp diğer belediyenin sınırına bırakma şekliyle şu anda yaşanıyor. Bu konuya da yeniden bir çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

Tekrar saygılarımı arz ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gizligider.