KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri, Sayın Bakan; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bana verilen süre içinde notlarımı toparlamaya çalışacağım.

Öncelikle şunu ifade etmem lazım: Ben 1989'da mesleğe engellilerle ilgili alanda başlayan bir gazeteciyim. Türkiye'de engelliliğin adı yokken 1989... Hatta, Birleşmiş Milletlerden misafirlerimiz gelirdi, "Ne güzel, Türkiye'de sokakta engelli yok." derledi çünkü göremezlerdi. 2005'te çıkartılan Türkiye'nin ilk Engelliler Yasası'nın akabinde özellikle engel istihdamı noktasında geldiğimiz noktayı buradan ifade etmek istiyorum. Sayın Bakanın ve ondan önceki bakanların bu alandaki katkısını da burada önemsediğimi ifade etmem lazım. 2002'de 5.777 olan engelli memur istihdamı -ki sayılabilir bir rakam bu rakam yani 6 binin altında bir rakamdan bahsediyoruz- on beş yıl içinde 50 bini zorlayan bir rakama geldi. Artık yönetilmesi çok daha kolay bir noktada olduğunu biliyorum. Bu alandaki ihtiyaçları karşılama noktasındaki çabaları da buradan tekrar ifade etmek isterim.

Tabii uzun yıllardır kadın çalışmaları yapan biri olarak, Sayın Bakanın da kadının sendikal yaşama katılımdaki öz geçmişini bilen biri olarak şunu ifade etmem lazım: İş ve aile yaşamına uyumlaştırma konusu özellikle AK PARTİ hükûmetlerinin çok önem verdiği konulardan biri. Sayın Bakandan önceki dönemde de çalışılan bir konu ve yarı zamanlı çalışmayı -biliyorsunuz- Parlamentoda hep birlikte geçirdik. Bu anlamda 2016 yılında 10 binin üzerinde kişiye 17,5 milyon bir ödenek bu kalemde ödenmiş oluyor. Ama burada şunu ifade etmem lazım: Kadın istihdamının çok yüksek olduğunu ifade ettiğimiz ve önümüze aldığımız ülkelerde, işte yüzde 70'lerden bahsettiğimiz ülkelerde aşağı yukarı üçte 1'lik oran, kadın istihdamında üçte 1'i aşan oranlar yarı zamanlı çalışmadan kaynaklanan oranlar. Yani yüzde 70 olarak hiçbir ülkede 9/6 mesaili bir kadın çalışmasından bahsedilmiyor, dünya örnekleri için söylüyorum bunu. Bu iş ve aile yaşamını uyumlaştırma noktasında çıkan yasanın kadın istihdam rakamlarımıza da ileriki tarihlerde yansıyacağını buradan ifade etmek isterim.

Mevsimlik tarım işçisi olan bir şehrin vekiliyim, fındık işçileri noktasında tarım işçilerinin geldiği bir şehrin vekiliyim. Mevsimlik tarım işçilerinin şartlarının iyileştirilmesi kaldığı dönemlerde... Bizde daha kısmen, fındık işçilerinde daha az dönemlerde kalınıyor ama daha uzun dönem kalınan başka bölgeler de var. Yaklaşık bir aylık bir süre içinde kalıyorlar, bir-bir buçuk aylık bir süre içinde fındık işçiliğinde. Bu anlamda Bakanlığın proje destek ödeneklerini önemsediğimi ifade etmem lazım çünkü ağırlıklı kadınların ve çocukların mahrumiyet yaşadığı bir pozisyon doğuyor mevsimlik tarım işçilerinin şartlarında. Onların temel bakım ihtiyaçları, hijyen ihtiyaçları... Hatta geçmiş dönemlerde bu ilgili mevzuatın çıkmasında da emeği olan bir kardeşinizim. Mevsimlik tarım işçilerinde özellikle kadınların gebelik kontrolleri, sağlık kontrolleri, işte ortak temizlik ihtiyaçlarının karşılanması noktasında şehrim de bu anlamda projeler üretti ve Sayın Bakana da buradan destekleri için teşekkür etmek istiyorum.

İş ve meslek danışmanlığı konusu, daha önce Aile Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı ortak çalışmaları kapsamında şiddet önleme merkezlerinde aktif daimi elemanlar olarak bulundurulan bir pozisyon. Burada şunu da ifade etmem lazım: Özellikle kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadının güçlendirilmesi noktasında iş ve meslek danışmanlarının pozisyonu çok önemli. Şiddet önleme merkezlerinde (ŞÖNİM) olan danışmanlık hizmeti talep hâlinde sığınmaevlerinde de verilmeye başlandı. Bu, çok sevindirici bir rakam. Özellikle 2017'nin ilk yarısında yaklaşık bine yakın kadının bu eğitimi almış olması yani iş arama ve becerileri eğitimi, bunun da sevindirici olduğunu ifade etmem lazım ama bunun yaygınlaştırılmasının özellikle kadının güçlendirilmesi ve şiddetle mücadelede önemli olduğunu ifade etmek isterim.

Biliyorsunuz, AR-GE'ye hükûmetlerimiz döneminde önemli bütçeler ayrılıyor, yüksek teknoloji ve inovasyon projeleri. Bu, aynı zamanda ileriki dönemlerde nitelikli iş gücü ihtiyacının artması demek aynı zamanda ve aktif iş gücü programlarının, geleceğin Türkiyesinde özellikle nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılama noktasında önemli programlar olduğunu ifade etmem lazım. Az önce muhalefet milletvekilleri de ifade etti, iktidar milletvekilleri de konuştu; toplum yararı projeler aslında ağırlıklı olarak vasıfsız iş gücü üzerinden tanımlanan projeler ama aktif iş gücü programlarıyla AR-GE, inovasyon ve yüksek teknolojideki ihtiyaçlarımızın eleman ve istihdam ihtiyaçlarımızın karşılanacağını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Keşir, süreniz doldu. Toparlamanız için bir dakika daha ilave süre veriyorum.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Teşekkür ediyorum.

Tabii, çalışma ekonomisi ile sosyal politikaların iç içe geçen kümeler olduğunu ifade etmem lazım. Az önce verdiğim bütün alanlar ve projeler de bu iç içe geçen kümelerden oluşuyor. Tabii, burada, aktif yaşlanma geleceğin Türkiyesinde önemli bir kalem çünkü artık ortalama yaşam ömrümüz 78 ve biz 65 yaşta emekliliği bundan on yıl önce, on beş yıl önce tartışırken artık emekli olanların aktif yaşama katılımını dünya konuşuyor, bizim de bunu Türkiye olarak konuşmamız lazım.

Bir başka konu da sosyal yardımlar ile istihdam bağlantısının sağlam bağlarla birbirine ilişkilendirilmesi konusunun önemli olduğunu ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.