KOMİSYON KONUŞMASI

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Komisyonun değerli üyeleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokrat ve basın mensupları; hepinizi saygıyla akşamın bu vaktinde selamlıyorum.

Şimdi, vakti hızlı kullanma açısından öncelikle ifade etmek istediğim bir şey var. Burada, bütçede, 2018 yılı bütçesinde bir önceki yıl bütçesine göre bütçe teklifinde bir azalma var, önemli ölçüde bir azalma. Bu, nereden kaynaklanıyor? Açıklamaya ihtiyacı var bu olayın, mutlaka bir gerekçesi vardır, detayına bakmak lazım.

Bir diğer olay: Şu anda elimde performans programı var 2018 yılı için, Sayın Bakanın sunuş konuşması var, arkasından üst yönetici sunuşu var. Gerçekten burada Sayın Müsteşar güzel şeyler söylemiş. Ben buna önem veririm, özellikle bakanlar ile müsteşarların söyledikleri arasındaki farklılığa da bakarım. Sözler güzel, hedefler de iyi, entelektüel cazibesi de yüksek, kolay ancak Sayın Bakana da koymuşsunuz. 2023 hedefleri için buraya koyacağınız kaynaklar yetmez arkadaş, bunu net bir şekilde söyleyelim yani görüntü iyi, onda bir problem yok ama... Bu, sizin bastığınız kitap. Bütçede de açıklanmaya ihtiyaç hasıl olan bir olay var.

Bir diğer olay: Hemen burada hızlıca bakalım sanat tarafına. Sinema sektörüyle ilgili son birkaç yıllık gelişmelere, 2018 yılı programına baktığımız zaman, son iki yılda vizyona giren yerli film sayısında önemli ölçüde azalma gözüküyor, vizyona giren film sayısında toplamda azalma gözüküyor bir iki yıl öncesine göre, 350-400'lerden 300'lere düşmüş, yerli film seyirci sayısında önemli azalma var, toplam seyirci sayısında azalma var, yerli film hasılatında birkaç sene önceye göre azalma var, toplam hasılatta azalma var. Sinema sektörüne verilen desteği artırmışsınız, bu azalmaya göre bir şey. Bu çok önemli bir miktar değil ama bu benim ürettiğim bir şey değil yani Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili bu, Sayın Bakan, o nedenle söylüyorum.

Burada, şimdi, olaya biraz farklı bakmak lazım. Turizme hangi amaçla bakıyoruz, neden bakıyoruz, neden önem veriyoruz? Bir tanesi, gelir elde etmek. Gelir elde etmek hangi açıdan önemli? Ülke ekonomisi açısından önemli. Bir kere, yaratılan istihdam önemli, gelir önemli, yatırımlar önemli, sağlanan döviz girdisi bakımından önemli sektörlerden biri.

Şimdi, yıllık cari açık eylül ayı itibarıyla belirgin bir sıçrama gösterdi, 39 milyar doları aştı. Cari açık bu düzeyiyle yıllık bazda son iki yılın üzerinde. Merkez Bankasının son açıkladığı verilere göre 24,5 milyar dolardan 31,1 milyar dolara yükseliyor, on iki aylık 39 milyar, yıl sonu itibarıyla 44 milyar olacak gözüküyor burası. Yurt içi hasılanın da yüzde 5'ini aşmaya başladı. Bu, OVP'de yüzde 4 civarındaydı. Dolayısıyla turizm, cari açığı kompanse etme açısından da dış ticaretin ötesinde bizim açımızdan önemliydi. Biz, şimdi, burayı akıllı kullanabiliyor muyuz? Bizim özellikle ona bakmamız lazım.

Şimdi, Rusya'yla yaşanan krizde biz Milliyetçi Hareket Partisinin AR-GE'den sorumlu ve ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla alana gittik. Orada hemen bir gördük. Sadece o olaya münhasır yüklenmek istemiyorum, onu yanlış anlamayın. Şimdi, mesela, neleri etkilemiş? Turizm gelirlerini etkilemiş, misafir sayısı ve iş hacminde daralma olmuş, kısa vadeli finansman ihtiyacı ortaya çıkmış, hizmet ve konaklama fiyatlarında gerileme olmuş. Biz alanda çok çalıştık da onun için söylüyorum, belki bir işe yarar diye. İstihdamda daralma olmuş, yabancıların konut sektörüne bakarsanız yabancılarda konut talebinde gerileme olmuş, inşaat sektöründe durgunluk olmuş, tamir işlerinde -inşaat- yavaşlama olmuş, oteller vesaireler yenileme yapmadılar, istihdamlarında bir daralma var. Diğer taraftan, üretimde ve ihracatta azalma var çünkü buradaki turizm tesisleri de bir şey tüketiyordu, gelen olmayınca üretimler, anlaşmalar da bozulmuş. Belirsizlik ve üretimde öngörülebilirlik kaybolmuş, iç fiyatlarda fiyatlar düşmüş, gelir kaybı var, rekabette sıkıntı var, pazar kaybı var, ölçek ekonomilerindeki kayıp var, maliyetlerdeki artış var, özellikle finansman ihtiyacı var ve piyasada yüksek faizli borçlanma riski ortaya çıkmış, bunların hepsi oldu, önümüzdeki dönemde yaşayacağız. İstihdamda işten çıkarmalar yoğundu, daralma vardı, ücretler baskı altındaydı, kaçak ve niteliksiz iş gücü sektöre girmişti, hizmetlerin fiyat dengesinde bozulma vardı, ticaret hacmi ve siparişlerde bir daralma vardı, üretilen mal ve ürün fiyatlarında gerileme vardı, tahsilatta büyük gecikmeler vardı, piyasayı önemli ölçüde ne yapmıştı? Etkilemişti.

Şimdi, burada, geldiğimiz zaman, turizm sektörüyle ilgili -yine programdan bakıyoruz Sayın Bakanım, sizin ifadelerinizle- "Ziyaretçi başına harcama istenilen düzeyde değil ve son yıllarda düşüş eğiliminde." diyor. Buna bir tedbir almamız lazım acele. Turizm sektöründeki rekabet avantajımız daha çok düşük fiyatlara dayalı olarak sürdürülüyor. Yani bunu engelleyecek bir tedbir alamamışız, zaten alsak da çok kısa bir sürede bunda netice almamız da zor olur, bugünden tedbir almanız lazım. Turizm gelirlerinin artması için yüksek harcama gücüne sahip hedef turist kitlesine ulaşılması gerekmektedir. Bu kitleyi ikna etmek de özel bir gayret ister, öyle kolay bir iş değil. Bu kapsamda, dış pazarlarda değişen tüketici tercihleri dikkate alınarak daha fazla gelir getiren diğer alanlara gitmek lazım. Mesela, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak sağlık serbest bölgeleri yapmayı düşünüyoruz. Bir taraftan sektörü başka sektörlerle de ilişkilendirmek lazım. Burada hangisi mesela? Diyelim ki yaşlı bakımı. Bizde problem oldu, dışarıdan işçi ithal ediyoruz hem de önemli ölçüde kaçak. Avrupa'da bu işi özellikle termal turizm olarak yapmak isteyenler çoktu, geliyorlardı. Şu anda durum nedir, size nasıl intikal ediyor, onu bilemem. Bu alanı değerlendirmemiz lazım. Sırf bu amaçla serbest sağlık bölgelerini kurmamız lazım.

Şimdi, burada -özellikle politika ve tedbirler konusuna baktım- politika ve tedbirlere baktığımız zaman, burada koyduğunuz her politika ve tedbirle sizin bu sene içinde, önümüzdeki sene içinde netice alma imkânınız yok. Yani biz, mevcut stok eğer çalışır, dünyada uygun düşerse bölgeyle beraber, onu kullanacağız, kapasiteyi artıracağız vesaire, o kendiliğinden gelişecek. Ama buraya koyduğumuz tedbirler bu işi 2018 için iyileştirmeye yönelik bir şeyi kısa zamanda bize sağlamaz. Ona bakmamız lazım.

Şimdi, bunun dışında, baktığımız zaman, cari açık verebilmenin olmazsa olmaz koşulu, açık kadar finansman bulmak, bulmazsanız ne yapacaksınız? O da borçla olacak, başka şekilde olacak, tersini düşünemezsiniz. Bunu niçin söylüyorum? Turizmde kan kaybını engellemezsek hakikaten ekonomi daha ciddi kan kaybına neden olacak, yara alacak.

Bir kere, turizm sektörlerinde bu sene biraz işler düzelme yoluna girmiş. Üç müşteri grubumuz var netice olarak önemli gördüğüm, sektörü ayakta tutan ve döviz götüren yabancı ziyaretçi grubu. Bu geliyor, otele kapanıyor, bir hafta on beş gün, neyse, dışarıyı perişan etmiş zaten, dışarıda bir esnaf grubu vardı, onlar sıkıntılı. İkinci önemli grup, yurt dışında yaşayıp Türkiye'ye gelenler. Bunlar bizden daha fazla para harcıyorlar. Üçüncü grubu yerliler oluşturuyor. Siz yerlilere ucuz vermediniz, boş kapasiteyi kullandırmadınız. Yunanlılar geçen söylüyorlar, basında gördüm, "3 Alman geleceğine 1 Türk gelsin." diyor. Sizin burada yerli turistin harcadığı para herhâlde orada harcadığının üçte, dörtte 1'i kadar falan, bilmiyorum, tahminî olarak söylüyorum. Böyle bir araştırmanız var mı, pazar araştırmanız var mı, ona bakmak lazım. Bir de yerlilerin harcamaları döviz değil ama genelde yabancıların kişi başına döviz harcamalarının Türk lirasının karşılığı üzerinde, bunu böyle söyledik.

Şimdi, tüketici tercihleri de değişiyor. Tüketici tercihlerine göre sizin şekillendirmeniz lazım. İşte, biraz önce Sayın Bakan söyledi, buraya tasarıda bir şey geliyor, sizin arkadaşınız da geldi ama o torba tasarının içinde ne onun hâli anlaşıldı ne sizin Bakanlığınızın imajı bu Komisyon şeyinde fevkalade yukarı çıktı. Yani anlaşılmakta karşılıklı güçlük çekildi. Hatta, Maliye Bakanı da biraz imtina etti, açık söyleyeyim, sizin de haberiniz vardır bunlardan. Şimdi, olaya biraz böyle bakmak lazım.

Bu yılın üç aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre turizm gelirlerinde epey artış var, yüzde 37 oranında artış var, o iyi ama turizm gelirlerinin yüzde 77'si yabancı ziyaretçilerden, yüzde 23'ü de yurt dışında ikamet eden bizimkilerden. Bu yılın ilk dokuz ayında ülkeye yurt dışından gelen toplam ziyaretçi sayısı 30,3 milyon.

Şimdi, hepimiz hedef koyuyoruz, 50 milyon turist, 50 milyar şey ama burada harcama bazında da siz kişi başına bin dolar mı düşünüyorsunuz orada, kabaca bu olur diye düşünüyorsunuz. Aslında bu hedef ulaşılamaz bir hedef değil ama bunu çeşitlendirmemiz lazım, farklı bir yola koymamız lazım, kısa sürede yapmak mümkün değil.

Bir yıl önceye göre dokuz ayda ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 25'e yakın artıyor. Bunlar sektörde düzelmenin işaretleri. Ancak turist sayısı ve gelirinde 2014-2015 rakamlarının gerisindeyiz. İyileşme 2016 yılındaki ciddi gerilemeden kaynaklanıyor. Zira, turistlerin yaptıkları harcamada da ciddi düşüş yaşanıyor.

Şimdi, kişi başına harcama 800 dolardan galiba 600 dolar civarına indi. Yurt dışını ziyaret eden 7 milyon 892 bin Türk vatandaşının ortalama harcaması 640 dolar civarında. Yani ülkemize gelen turistler bizim onların ülkelerinde harcadığımız kadar para harcamıyor. Hem de tıka basa... İçeri alıyorsun, bakıyorsun, o tür bir şey. Para harcatmanın bir yolunu bulmanız gerek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Süreniz doldu Sayın Ayhan, toparlayın lütfen.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ederim.

Biz onlardan daha fazla para harcıyoruz. Burada bir çeşitlendirme... Ne yapacaksanız, ben konunun uzmanı değilim. Dış ticarete, ödemeler dengesine katkısı ne oluyor, sektörlere etkisini falan ölçtük biz bunların o olaydan dolayı. Bunları iyi bir inceleyip bakmak lazım, nasıl bir kültür şûrası yaptıysanız, bunu da bir yapmanız lazım. Çünkü -"çıkar grupları" diye söyleyelim, yanlış anlamayın deyimi- herkes orada kendi talebini gündeme getiriyor ama orada onun optimumunu da sağlamak lazım nedir, ne değildir diye.

Böylelikle ben bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.