EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Aslında söz alma niyetimiz yoktu ama küçük bir düzeltmeyi öncelikle yapacağım. "Kirli dil" iddiasını söyleyenlere iade ediyorum çünkü zabıtları da getirttim, çok kibar bir dille şunu istirham ettik çünkü kendilerine onun yakıştığını düşünerek ve burada yaklaşık iki yıldır sürdürdüğümüz çok centilmence hukuka binaen bu "kirli dil" iddiasını reddediyorum. İnsanların tecrübelerine, yaşadıklarına, konumlarına olan saygımız farklı yorumlanmasın.

Devamında "didaktik dil"i de reddediyorum. Yani birilerinin bize kendilerince koydukları statüden birtakım didaktik dayatmalar yapmalarını reddediyorum ve devam edeceğim.

Şimdi efendim, birkaç hususu paylaşmak istiyorum: Öncelikle, dostluk grubu başkanlıkları meselesiyle ilgili Sayın Temizel'in söylemini çok faydalı buluyorum, çok doğru buluyorum ama paylaşmam da gerekir ki o arkadaşlarımıza ve kendimize de haksızlık olmamalı, ben de bir dostluk grubu başkanlığı görevini ifa ediyorum. Özellikle 15 Temmuz ve sonrasında bu dostluk grubu başkanlıkları, Kıymetli Başkanım, çok ciddi görevler ifa etti. Bildiğim kadarıyla, tamamımız olmak üzere ilgili Meclislere ve Meclis grup başkanlıklarına -ki bazılarında aslında Türkiye'yle ilgili dostluk grubu başkanlığı kurulmadı, gecikenler de var bunlarda- 15 Temmuzun ne olduğunu, neyi ifade ettiğini, Türkiye açısından ve sadece Türkiye değil, İslam dünyası açısında da neyi ifade ettiğini paylaştık. Ayrıca benim dostluk grubu başkanı olduğum grupta da kıymetli bir büyüğümüz de, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilimiz de -karşımda duruyor- onlar da var ve birlikte büyükelçilikleri ziyaret ettik, onların bize iadeyi ziyaretleri oldu ama tabii katılım noktasında istenen yakalanmış veya yakalanamamış olabilir. Ayrıca bu FETÖ'nün ihanet okullarıyla alakalı olarak okulları bulunan ülkelerde dostluk grubu başkanlıkları vasıtasıyla ciddi bir bilgilendirme yaptığımızı düşünüyorum ve bu, zaman zaman Dışişleri Bakanlarının görüşmelerine de konu oldu. Şahit olduğumuz birkaç hususu paylaşmış olayım.

Yine Saygıdeğer Meclis Başkanımıza bir hususu arz etmek isterim izninizle efendim. Bu yurt dışı komisyonlarımız var yurt dışı işleriyle alakalı; işte Parlamentolar Arası Birlikten tutun, Avrupa Birliği Komisyonundan tutun vesaire devam ediyor gidiyor. Biz de bunlardan birinde görev yapıyoruz. Şahit olabildiğimiz kadarıyla Kıymetli Başkanım, Türkiye'yle ilgili yurt dışında çıkan haberlerin bu komisyonlara ulaşımıyla ilgili sorunlar var. Eğer şöyle bir birimimiz var ise veya harekete geçirebilirse çok doğru olacağını düşünüyorum: Yani içinde "Türkiye" geçen, "Turkey" geçen veya "Parlamento" ifadesinin geçtiği... Yani mesela "Google Alerts" diye bir uygulama var, oraya herhangi bir kelime yazarsanız tüm "web"de yani uluslararası dolaşımda bu kelime geçtiğinde otomatik düşüyor. Bu, bir büro hizmeti doğrultusunda yapılabilir ve paylaşılabilir çünkü bazen şunu görüyoruz uluslararası toplantılara gittiğimizde: Mesela gözümüzden kaçan bir haberle bir anda orada karşılaşabiliyoruz Kıymetli Başkanım. Bunu ilginize arz etmek istiyorum.

Bir de çok yakın zamanda bu başladı, belki altı ay veya bir senedir bu gözlemlenmeye başladı. Bu yurt dışı komisyonlarıyla alakalı olarak burada görevli arkadaşlarımızın ilgili büyükelçilikler tarafından biraz daha dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Bu kadarını paylaşayım Saygıdeğer Başkanım, ayrıntılarını size arz etmek istiyorum. Bu konuda çünkü yer yer sıkıntılar yaşıyoruz, bazen bu lojistik oluyor, bazen basit bilgi oluyor, bazen de bilgi eksiği oluyor ki en önemlisi belki de bu bilgi eksiği olacaktır.

Bunu arz ettikten sonra Kamu Denetçiliği Kurumuyla alakalı şu fikrimi paylaşmak istiyorum ben de on yılı aşkın avukatlık yapmış bir kardeşiniz olarak: Çok önemli bir misyonu ifa ediyor Kıymetli Başkanım çünkü biliyorum, sayılar da var, onun detaylarına girmeyeceğim ama yargıya giden dava sayısı bu konuda düştü. Ayrıca şu bir güzellik oldu: Birkaç yönetmeliğe de kaynak oldu yani Kamu Denetçiliği Kurumunun vermiş olduğu birkaç karar mevzuat uygulamalarına sebep oldu ve kanuni birkaç değişikliğe de sebep oldu; onların da ayrıntısı, dökümü var. Bunu son derece önemli buluyoruz ama şöyle bir şeyi de gözlemliyoruz, onu da paylaşmak istiyorum meslektaşlarımızdan da gelen bir tenkit olarak, bir katkı olarak: Hız noktasında, sürat noktasında sanırım biraz daha ivediliğe ihtiyaç var Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuruların cevaplanması noktasında. Bunu ilginize sunmak istiyorum.

Yine tabii kendisi burada olsa daha iyiydi, bir sataşma değil ama bir gözlemi paylaşayım. Saygıdeğer Meclis Başkanımızın da katılımıyla evvelki hafta Saint Petersburg şehirde Parlamentolar Arası Birlik toplantısındaydık. Tabii Kıymetli Başkanımızı uğurladıktan sonra toplantılar devam etti ve Genel Kurul faaliyetleri kapsamında ki çok büyük bir katılım vardı, 96 Meclis Başkanı vardı, 132 ülke fiilen o toplantıda oradaydı. Tabii çok önemli bir tespit bana göre, Türkiye yine en önemli gündemlerden biri yani çok ilginç, Suriye'nin de gündemi, hiç alakasız ülkelerin de gündemi. Bunlara biz tabii anında orada karşılık vermeye çalışıyoruz ama ilginç şeylerle de karşılaştık. Mesela, HDP'nin başvurularının ve içeriğinin neler olduğunu anlatırsam daha az önce konuşan Sayın Paylan bence yorumlarını düzeltmek zorunda kalacak. Şu ilginçti: Türkiye aleyhinde kim varsa, hangi devlet kendisini ne şekilde tanımlıyorsa, hangi topluluk varsa HDP'yle dirsek temasında.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Neymiş?

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Önergeler verildi yani HDP'nin verdiği önergenin çok benzerini başka bir ülke daha verdi. Şimdi, o zaman aklımıza farklı farklı şeyler geliyor. Darbe dinamiğinden bahsedenler, burada ülke bütünlüğünden bahsedenler ki bunu elbette bizim kuvvetlendirmemiz lazım. O zaman, önceden bu bilgiler birilerine mi gidiyor acaba? Yani bu tespitimi, bu eleştirimi ve bu gözlemimi de paylaşmak istiyorum.

İnşallah bütçe toplantılarımız -belki biraz hararetle başladı ama bunları mutlaka paylaşmak zorundaydık- hayırlara vesile olacaktır.

Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.