Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı f) Kalkınma Ajansları |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 10 .11.2017 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.
Bugün özel bir gün, hüzün iklimi, bir büyük lideri kaybettiğimiz gün, Atatürk'ü rahmetle anıyoruz. Ama altını çizerek bir hakikati de ifade etmek lazım ki Atatürk hakikaten çok vizyoner bir isim, lider tanımına bire bir oturan bir yapısı var. Ta cumhuriyetin kurulduğu yıllardan, o günlerden bugünlere projekte olabilmiş, şu gün hayata geçen ak anlayışı, ak politikaları o günden tarif etmiş. Bugün biz de heyet olarak o tarifleri yerine getiriyoruz. Bundan dolayı da çok mutluyuz. Rahmetle anıyoruz.
Ama bugün bir başka isim daha var kaybettiğimiz; o da "yerli-millî" anlayışın bayrak isimlerinden, zirve isimlerinden birisi, Osman Yüksel Serdengeçti. Bu Mecliste de vazife yapmış, dik durmanın, eğilmemenin, hakkı, adaleti üstün tutmanın ne demek olduğunu hâl diliyle anlatan yüksek bir şahsiyetti o da. Çok şey öğrendik, dimağımızı, zihnimizi, beynimizi onun düşünceleriyle tezyin ettik, süsledik, besledik. Onu da rahmetle, minnetle anıyoruz. Makamı cennettir inşallah.
Değerli Bakanım, geçtiğimiz yıl da bütçede konuşmuştuk, bazı tespitler yapmıştım, bıraktığım yerden devam edeceğim müsaadeniz olursa.
İllerin kalkınma enerjileri, tecrübeleri, potansiyel ve kaynaklarının ifadesi bakımından tarihî adımların atıldığı bir dönemi yaşıyoruz, elhamdülillah. Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı gibi ekonomik büyümede ciddiyetin ifadesi olan zirve kurumlarımız var. Bölgesel kalkınma idareleri, kalkınma ajansları gibi ekonomik ritmi yönlendirecek kuruluşlar, ekonomimizde yeni bir çağı başlatan AK PARTİ'nin eserleridir. "İlk" demek yetmez, tüm bunlar millî ve yerli ekonomimizde milattır. İnsanımızın 2002 öncesine kadar küllenen kalkınma, heyecan ve azmini uyandırmak, ufku yerli ve millî olan ülkemize has bir ekonomik model ortaya koymak adına kaydedilen tarihî adım ve atılımlardır bunlar. "Fabrika batıda, sermaye batıda, beyin gücü batıda" anlayışı artık tarihe gömülmüştür. Buna karşın, yerinde kalkınma anlayışı hâkim kılınarak özellikle bölgeler arası kalkınmışlık farklarının tesir ettiği alanlarda ülke ekonomisinde "Biz de varız" anlayışı güçlendirilmiştir. Mesela, "Doğudan bir şey olmaz." anlayışı, yaklaşımı ya da bu bölgedeki insanın "Bizden bir şey olmaz." düşüncesi hakiyeksan olmuştur.
Özellikle, ekonomik açıdan gelişme ve büyüme çizgisinde olan Doğa Anadolu gibi 2002'ye kadar ekonomik göstergeleri kale alınmayan coğrafi alanlarda "Doğduğu yerde doymak" düşüncesi vurgulanmıştır artık. Verilen destekler, kamunun ciddi yaklaşımları, AK PARTİ'nin kapsayıcı ve bütünleştirici yaklaşımları bölge halkında sosyoekonomik açıdan yeni bir uyanışı ve heyecanı beraberinde getirmiştir. En önemlisi, insanımızın yaşama duygusu ve neşvesi yeniden kazanması noktasına gelmesidir.
Buradan şunu kaydetmek istiyorum ki evladı olduğum coğrafya, artık geçmiş yıllarda olduğu gibi istismar alanları değildir. Ne siyaseten ne de ekonomik yönden, doğu denilince aklına sefalet ve fakirlik gelen ve bunları kaleme alan romancılara konu ve sermaye olacak doğu yoktur artık. Yokluk, yoksulluk doğunun tasvir ve tarifi olmaktan çıkarılmıştır. Bir mühimi kaydedelim ki AK iktidarlar dönemiyle, esnaf tezgâhıyla, sanatkâr imalathanesiyle, çiftçi toprağıyla barışık hâle gelmiştir. Samimi söylüyorum, Sevgili Bekaroğlu Hocam, çok samimi söylüyorum, olayın tam orijin noktasındayım, içindeyim ve çok kalbî kanaatlerim bunlar, birebir gözlemlerim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sana inanıyoruz, sen bunlara inanmaya devam et.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani müstehzi bakışına cevap olsun diye söylüyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Estağfurullah, nereden çıkardın?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Buna bağlı olarak da üreten bir bölgenin ekonomik dinamiği olma hevesi hemen tüm sektörlerde hâkim olmuştur. Tabii, burada kayda geçelim ki tüm bu pozitif gelişmelere paralel yürüyen ve vücut bulan okulsuz, yolsuz, elektriksiz, altyapısız bir tek mecrayı bile bırakmayan, her ile üniversite tesis eden, her ile havaalanı yapan, insanımız için dağları delerek engelleri aşan ki buna Ovit en son somut örnektir ve hakikaten yüz yıllık bir projedir, elhamdülillah bize nasip oldu bu şeref. Ortak faydamız olduğu için özellikle kayda geçiyorum bunu. Bunları yapan ak davaya mensubiyetten duyduğumu hazzı ve lezzeti hakikaten ifade eden aciz durumdayız, müthiş de bir inşirah duyuyorum bunları anlatırken, Mehmet Hocam.
BAŞKAN - Biraz da bize anlatsanız Mehmet Hoca'ya anlatmayın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, Mehmet Hocam ben böyle konuşurken böyle istihzayla bakıyor, ondan dolayı şey yapıyorum, o biliyor; o lisana bir cevaptır bu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nereden çıkardın ya?
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu mıknatıs gibi hepimizi çekiyor yani sorun yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz kamu görevlisinin, atama yapılırken doğuya gitmek istemediği dönemleri, biz "doğu" denildiğinde beti benzi kaçanları hiç unutmadık. Ne o günleri ne de bölgenin sosyoekonomik durumunu istismar ederek siyaset edenleri de unutmadık. Hakikaten hiç unutmadık, unutmayacağız da. İrfan coğrafyasını "çarıklı" olarak takdim edenleri de aklımızdan çıkarmayacağız.
Dün, bir cami kubbesine sac göndermekle siyaset edenler ki burada hemen olayı netleştirmek istiyorum: Erzurum'da 2000 yılında yaşanmış bir hadisedir. Tarihî bir caminin kubbesini -Sayın Bakanım- onarttı bir siyasetçi, o zaman Erzurum'un böyle müteberiz bir ismiydi siyaset hayatında, haftalarca bunu anlattık biz. Ben de gazeteci olarak Erzurum'a yapılan çok özel bir iştir filan, onu teşyi ettik yani onore ettik, anlattık bir yatırım yapıldı. Samimi söylüyorum, yatırım babında bir caminin kubbesine sac yapılması vardı. Yahut, Erzurum'da stadyuma ışıklandırma sistemi gelmişti, günlerce bunu anlattık. Şimdi komik kaçıyor bunlar, "ak anlayış" bunları berhava etti. Dolayısıyla hatırlatmak lazım, hafızaları tazelemek lazım, hep de tazeleyeceğiz inşallah.
Evet, bölgeyi istismar alanı olmaktan öte değer vermeyenler, bölgesel ekonomik kaynak ve değerleri katma değer üretir hâle getiren ak kalkınma tarzı karşısında ağızsız ve dilsiz durumdadırlar. Artık Doğu Anadolu Bölgesi, istismar damarları bularak sefalet edebiyatı yapanlara sermaye arayan toplum ve siyaset mühendislerinin değil, yatırımlar yükselten, inşaattan kimyaya, makineden çevreye bölgesel donanımlı mühendislerin alanı hâline geldi.
Değerli Başkanım, değerli arkadaşlarım; Sayın Bakanımız, Kalkınma Bakanlığının rakamsal kayıtlarını çok berceste, çok beliğ ifadelerle paylaştı. Biz, kendi bölgemiz babında hem hakkı söylemek hem de işin manasını aktararak yorumlamak durumundayız. Şu ana kadar yaptığım aktarımlarla bu sebepledir, bunun içindir. Ekonomide yapısal reformların kaydedildiği ülkemizde bunun en somut ifadesi olan Kalkınma Bakanlığı, Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı, Cazibe Merkezi Programı, Bölgesel Kalkınma Ajansları, Bölgesel Kalkınma İdareleriyle yeni bir sinerji oluşturmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, "Bugünün Türkiye'sinin 90'lı yılların Türkiye'sinden çok daha sağlıklı, başarılı olduğu açıktır. Geleceğin Türkiye'sinden bugünkünden daha güzel yapmanın yolu yine reformlardan geçiyor. Dün, hayal etmekte dâhi zorlanacağımız dev projelere başlıyor, bitiriyor, hizmete alıyoruz. Altyapıyla ilgili olarak dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle şöyle kendimizi masaya koyalım. Onların yanına yanaştık, bu konuma geldik." ifadesi bunu teyit anlamındadır.
Sayın Bakanımızın kaydıyla, geçmişte yılda 1,5 milyarlık yatırımların yapıldığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bugün yılda 10 milyarı aşkın yatırımlar gerçekleşiyor. Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki illerde hayata geçirilen kalkınma programı, devletin 2002 öncesine kadar ihmal ettiği bu iki bölgeyle kardeşlik, birlik ve beraberlik olguları yanında aynı zamanda ekonomik açıdan da kucaklaşmasıdır. Artık, siyasi baskılarla süresi uzatılan teşvikler dönemi yok. Artık, danışmanlık hizmetleri, bedelsiz yatırım yeri, anahtar teslim fabrika binası yapılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aydemir, bir dakika lütfen.
Buyurun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl Başkanım?
BAŞKAN - Süreniz bitti, ilave süre verdim efendim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşletme kredisi, üretim tesislerini taşıma...
BAŞKAN - Korkar oldum vallahi ben de artık yani.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kadim Hocam demin 23 dakika konuştu Başkanım, siz yoktunuz burada. Ama Kadim Hocam'a helal olsun, bunu da kayda geçiyorum.
Üretim tesislerini taşıma, çağrı merkezi yatırım ve işletme desteklerinin verildiği süper teşvik dönemleri var. Hayal ötesi bir ekonomik yaklaşım bu. Milyarlarca liralık bir yatırım açılımı. Yarım milyon insana istihdam kapısı açacak tarihî bir yaklaşım. Bölge insanlarının dualarına mucip bu devasa yatırım yaklaşımı ekonomide çağ atladığımızın göstergelerinden biridir. Burada, geçmişte yalnız DPT'ye mahkûm kılınan yatırımcı... KOBİ'lerimiz için yeni hâli not düşmemiz gerekiyor. Daha önce sadece DPT'yle muhatap olan yatırımcılardan bahsediyorum. Oysa şimdi yeni bir hâl var, kalkınma ajanslarının, bulundukları bölgede yatırımcılara sundukları desteklerle yeni ve çağdaş altyapılar oluşturdukları, özellikle ekonomide kurumsallaşmanın birer aksiyonel vurguları olduklarını kaydetmek durumundayız; hakkı teslim babında Değerli Başkanım.
Hakeza, Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu Anadolu Bölgesi'ne bir yatırım armağanı olan DAP Bölge İdaresi odağında bölgesel kalkınma idarelerinin özelikle tarımsal odaklı destek ve hizmetleri ekonomimiz için hayati manadadır.
Burada, tabii, bir başka hak teslimi yapacağım. Sayın Bülent Kuşoğlu Beyefendi, Erzurum'a hususi bir projeksiyonu olan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun nadide ismi, kendisine çok teşekkür ediyorum. DAP bağlamında söyledikleri...
BAŞKAN - Bir gün benim için böyle güzel laflar etmedin Bülent Ağabey.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - DAP bağlamında söyledikleri hakikaten çok teşekkürlüktür, sağ olsun. Bakanımızla biz farklı zeminlerde de bunları konuşuyoruz, onun da özel projeksiyonu var. İnşallah, DAP çok daha zirve pozisyonlar alacaktır Allah'ın izniyle.
Ben, tabii, bütün bu yapılanlar için Sayın Bakanımızın şahsında ekibine teşekkür ediyorum ve burada bölgemize, ilimize dönük birkaç not düşmek istiyorum. Dün Ekonomi Bakanlığımız bütçesinde de belirttim Değerli Bakanım, AK PARTİ, hizmet ve yatırım yapmaktan eserlerini tanıtmaya fırsat bulamıyor. Kalkınma Bakanlığımızın iki güzide özel kurumu DAP İdaresi ve KUDAKA, hizmet kapasitesi, öngörü ve hitap ettiği kesim bakımından vatandaşa çok daha iyi anlatılabilir, bunların anlatılması lazım.
BAŞKAN - Doğru efendim, vatandaşa anlatmak lazım. Plan ve Bütçe Komisyonunun da buralarda neler yapılıyor, onlardan da hiç haberi yok Sayın Bakanım. Komisyon için düzenleyeceğiniz gezilere biz seve seve gelebiliriz, değil mi arkadaşlar, bu arada?
MUSA ÇAM (İzmir) - Altı yıldır görmedik Allah'a şükür.
BAŞKAN - Bundan sonra göreceksiniz, umut aşılıyorum.
MUSA ÇAM (İzmir) - Hâlâ daha bir DAP şeyimiz var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Teşekkür ederiz Başkanım, katkınıza.
Efendim, illerdeki üniversite öğrencileri, esnaf ve sanatkârlar, sanayici iş adamları, hatta orta ve yükseköğretim öğrencileri... Ki 1970'li yılların sonunda Erzurum'da bir zirai donatım fabrikası kurulmuştu. O yıllarda ortaöğretimdeyken götürüp o yatırımı bize gezdirmişlerdi. Zihin haritamda hâlen daha onun izleri var yani tarımsal sanayi yatırımı olarak. Dolayısıyla, öğrencileri, ortaokul öğrencilerini filan da bu işin şeriki yapmak lazım Sayın Bakanım.
Bunun dışında, 15 Temmuzda bu millet, bu millî irade hain bir kalkışma ve darbe girişimine muhatap oldu. Elhamdülillah, milletimiz hainlere gerekli duruşu gösterip dersi vererek onları tarihin zillet duraklarına gönderdi. Ancak, geçen yıl da söylemiştim Değerli Bakanım, özellikle bu KUDAKA, o FETÖ'cülerin nüfuz ettikleri bir alandı burası. Oralardan kredi alan yahut oralardan beslenen kesimlerin -böyle- çok ince ayarlı bir araştırılması lazım, onları da oralardan söküp atmak lazım.
KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Ajansları mı söylüyorsunuz?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ajansları kastediyorum Sayın Bakanım. O konuda geçen yıl da bir not düşmüştük. Süreç devam ettiği için bir daha hatırlatma ihtiyacı duyuyorum.
Efendim, bölgede DAP'ın ifade ettiği mana çok özel ve güzidedir. Bölge halkı bu projeyi ekonomik açıdan bir kurtuluş reçetesi olarak görmekte, idaresini de öyle değerlendirmektedir. Bu noktada hizmet arzının daha kapsayıcı olması bakımından bölgemiz DAP İdaresine bağlı 15 ilde halka yönelik bir beklenti anketi yapmalı, DAP'ın halk indindeki yeri ile mevcut hâli arasında bir gönül köprüsü oluşturulmalıdır
Burada da şunu söyleyeceğim Sayın Bakanım: Bizim DAP'ın personel açısından çok ciddi bir noksanı var, sıkıntı yaşıyoruz. DAP İdaresiyle sürekli iletişim hâlindeyiz. Sizin elinizde çok şey yok, biliyorum ben. Başka kurumlarla ilinti kurulup bu hâlin giderilmesi lazım. Aksi hâlde, 15 tane il var, hepsine yetişecek bir ekibin oluşması lazım. O yüzden de ayrılan bütçelerden gördüğümüz kadarıyla bir kısmı hayatiyet bulmuyor ama en mühimi -gene burada altını çiziyorum- DAP kanalıyla yaptığımız hizmetleri çok iyi anlatmamız lazım, vatandaşa aktarmamız lazım. Ara ara böyle bir gölgeleniyor gibi, gibisi fazla, gölgeleniyor. Bunları hususen kayda geçiyorum Sayın Bakanım.
Bütçemiz Allah'ın izniyle hayırlı olacaktır, bereket getirsin diyorum.
Saygılar sunuyorum efendim.