AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Süleyman Bey'den bir uzman olarak özellikle şeyi isterdim yani ne yapılıyor, ne yaparak çölyak dernekleriyle iş birliği çerçevesinde spesifik -kendinize ait değil, üniversiteye ait değil- üniversitedeki bilgileri bilimsel olaylarda kullanarak çölyak dernekleriyle birlikte nasıl bir katkı sağlanır gibi, bunun detayına girilseydi bizim için daha faydalı olurdu. Neden biliyor musunuz? Biz burada hani bir rapor çıkaracağız ya, o açıdan, sadece önerim ama o sizin kendi şeyiniz, onun için teşekkür ederim

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ GASTRONOMİ VE MUTFAK SANATLARI BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ SÜLEYMAN ENGİN - Raporlar var efendim, paylaşabiliriz.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Evet, sonra o raporu da paylaşabiliriz.

Ben özelikle Nesrin Hanım'a çok teşekkür ederim çünkü dernekleri bire bir dinlemek bize daha da fayda veriyor. Birkaç soru sormak istiyorum spesifik. Şimdi bu ürünü bulamamakla ne kastediyorsunuz yani şunu mu kastediyorsunuz -açık ve net konuşalım Komisyonda çünkü çare bulmamız lazım- "Ben Kocaeli'de ürünü pahalı olduğu için bulamıyorum." Bende biraz Karadenizlilik de var ya, böyle net, açık konuşuyorum, o yüzden kusura bakmayın. İki, "Benim, ürünü bulamamakta şöyle bir sorunum var: Marketlerde bulamıyorum veyahut da A firması, A marketi benim ilçemde yok, öbür ilçeye de gidemiyorum, param yok." gibi mi sorun var? Bununla neyi kastediyorsunuz? Bunu net olarak söylerseniz biz ona göre bir yol çizeriz diye düşünüyorum.

İkinci şey de, şimdi, doktor hanım da burada ama ben de tabii doktor olduğum için şunu belirtmek istiyorum: Mesela, akciğer kanserli hastalar ülkemizde çok büyük bir sorun. Şimdi, biz "Akciğer kanserine yakalanmadan önce hastaları yakalayabilirsek daha az masrafla tedavi ederiz." prensibi içerisinde hareket ediyoruz göğüs hastalıkları uzmanı olarak. Aynı sorun burada da var mesela. Çölyak hastalığını tarayalım mı? Şimdi, bizde hakikaten tüm Türkiye'de... Şimdi, doktor hanım dedi ki: "Amerikan falan..." Uluslararası rehberler var ama ulusal rehberlerimiz de var. Örnek, Türk doktorların gastroenterolojide olsun, farklı birimler olsun önerileri var, bizim de rehberlerimiz var, sadece şey değil. Mesela, Türk göğüs hastalıklarının rehberi şöyle diyor: "Akciğer kanserli hastaları, kimler kansere yakalanabilir taramasını yapalım mı Türk toplumuna?" diye soru gelince bize şu soruyu soruyor bilim, diyor ki: "Siz bu taramayı yaparak hastanın hayatını uzatabiliyor musunuz?" Yaptık tüm Türkiye'de "Kanserli hastaları tarayalım mı?" diye, uzatamıyoruz maalesef. Yani taramak ile taramamak arasında maalesef uzatamıyoruz. Nasıl yapıyoruz biliyor musunuz? Sigara polikliniklerini aktif hâle getiriyoruz, sigara içmemeyi farkındalık hâline getiriyoruz. Bu daha önemli.

Dolayısıyla biraz önce burada da "Acaba tüm doğan çocukları tarayalım mı, taramayalım mı?" Hakikaten çok önemli soru. Şimdi, mesela, biz buradan desek ki Komisyon olarak, açık yüreklilikle söylüyorum "Bütün doğan çocukları tarayalım." diye karar alsak Bakanlık şöyle yapacak: Maliye, Sağlık Bakanlığı falan oturacaklar, bir komisyon kuracaklar, bilimsel olarak araştırılacak, ondan sonra ortaya çıkacak. Ama ben şunu istiyorum: Bilimsel olarak bunu yapmak lazım işte, aynı "Akciğer kanserli hastaları tarayalım mı?" diye. Bu bilimsel sonuç bize ne verirse Türk toplumunda ona göre hareket etmek daha doğru. Hem çünkü paramızı da iyi kullanmak zorundayız değil mi ülke olarak, o açıdan.

Ve o yüzden size bu açıdan çok katılıyorum. Bunu, bilimsel olarak araştırmayı Komisyon olarak ben önereceğim. Eğer hakikaten bilimsel veride çıkarsa, o zaman, dediğimiz gibi, tüm çocuklar aynı fenilketonüri gibi basit bir testle tarayalım ama çıkmazsa o zaman ne yapalım? Çölyaklı hastalara bu masrafı yönlendirelim. Anladınız mı? Yani ona göre yapalım.

Farkındalık olayı çok doğru ama farkındalığı yaparken elimizdeki imkânlarla doğru amaçlarla hareket etmek daha iyi olur diye ifade ediyorum. Katkılarınız için de çok teşekkür ediyorum.