KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, basınımızın değerli temsilcileri; Ekonomi Bakanlığının bütçesi konusunda değerlendirmelerde bulunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, temel ekonomik verilere baktığımızda, net olarak söyleyebiliriz ki büyümede sağlam temellere oturan bir artış var. İlk yarı büyüme oranı yüzde 5,2 olarak gerçekleşti. Sanayi kapasite kullanım oranları ve beklenti anketleri verileri üçüncü çeyrek büyümesinin oldukça yüksek çıkacağını gösteriyor. Kişisel tahminim, ikinci altı aylık dönemin büyüme ortalamasının yüzde 5'in üzerinde olacağı, buna göre yıllık büyüme ortalamasının yüzde 5,5 ile 6 civarında olacağıdır. Bu durumda 2017 yılı büyüme tahmini olarak Orta Vadeli Plan tahmini yüzde 5,5 gerçekleşecek diye öngörülebilir. Bu, ülkemizi Çin'den sonra en iyi büyüyen ekonomi yapacaktır.

Sevindirici olan bir diğer husus da büyüme performansında ihracatın payının artmasıdır. 2018 yılı için çevremizdeki ülkelerden kaynaklanan dış politik risklerin devam edeceğini düşünürsek ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması için ülkemizin siyasal ve ekonomik istikrarının fevkalade önemli olduğunun bir kere daha altını çizmek istiyorum. Tabii, bunları söylerken bu ekonominin daha yeni bir darbe girişimini özveri ve kahramanlıkla atlattığını hatırda tutmakta yarar olduğunu düşünüyorum. En küçük istikrarsızlıkta bunalımlara düşen ülkeleri görünce, hain FETÖ darbe girişiminden sonra süratle tekrar ana meselesine odaklanan, büyümeyi tekrar gündemine oturtan ekonominin yöneticilerine ve aktif iş dünyamıza şükran borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi tekrar ekonomik hamleleri yapma zamanı, şimdi tekrar yapısal reformlara ara vermeden devam etme zamanı. Sağlıklı bir makroekonomi dengesi, sürdürülebilir büyüme için gereken ortamı sağlamaktan geçmektedir. İç tüketim veya geçici finans hareketlerine bağlı gelişmelerin arzu ettiğimiz bir gelişme olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu bakımdan, ekonomi politikamızın bugüne kadar olduğu gibi ihracat odaklı olmaya devam etmesinde yarar görüyorum. Zira, iç tüketim odaklı bir büyümenin kaynak sıkıntısını artırdığını ve makroekonomik dengeleri bozduğu hususunu ve ihracata yönelik desteklerin bu anlamda çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu bağlamda, Ekonomi Bakanlığımızın desteklerine baktığımızda, ihracata yönelik önemli desteklerini görüyoruz. AR-GE desteklerinden fuar teşviklerine, yurt dışı pazar araştırması desteğinden ofis, mağaza desteğine kadar ihracatın her adımı düşünülerek destek kalemleri oluşturulmuş. Öte yandan, yatırımların değişik kalemlerinin stratejik ve sektörel bazlı teşviklere konu olduğunu ve bu bağlamda önemli teknolojik yatırımların da en üst düzeyde yatırım teşviklerinden yararlandığını memnuniyetle görüyoruz.

Burada şunu da ifade etmek gerekiyor: Son dönemde Sayın Bakanımızın inisiyatifiyle başlatılan ve tüm illerimizi hedef alan firma ziyaretleri projesini son derece önemsediğimi belirtmek istiyorum. Zira, siz istediğiniz kadar destek programı açıklayın, yatırımları teşvik edin, eğer girişimcileri bu imkânlardan haberdar etmezseniz ne yazık ki arzu edilen ivmeyi elde edemezsiniz. Bu çerçevede yapılan hizmeti çok önemli gördüğümü bir kez daha belirtmek isterim. Ülkemiz gerçekleştirdiği yapısal reformlarla ekonomide yatırım ve ticaret ortamını iyileştirmeye devam etmektedir.

Türkiye, iş yapma kolaylığı açısından Dünya Bankası listesinde 190 ülke ekonomisi arasında geçen yıla göre 9 sıra birden yükselerek 60'ıncı oldu. Yayımlanan Dünya Bankası iş yapma kolaylığı raporunda görülen yükselişin sebebi olarak metodoloji iyileştirmesi, Türkiye'nin çeşitli reformlarla iş hayatını düzenlemesi ve veri değişikliği gösterildi. Yani hep "Yatırım ortamı, yatırım iklimi yok." diyen arkadaşlara bu raporu okumalarını tavsiye ediyorum. Ancak bu ekonomik ve yapısal reformların bitirildiği anlamına gelmemelidir. Bu kapsamda ekonomik politikaların öngörülebilirliği, yatırımların önünün açılması ve yatırım altyapısının iyileştirilmesi konusunda daha alınacak yolumuz var.

İnsan kaynağımız en önemli cevherimiz. Buna karşın, aynı zamanda önümüzdeki en önemli imtihanlardan birisi de insan kaynağımızın iyi bir eğitimle, kaynakların doğru yönlendirilmesiyle ülkemizin geleceği açısından güçlü bir kaynak ve avantaj hâline getirilmesidir. İşsizlik sıkıntısının dile getirildiği yörelerimiz olmasına karşın, çoğu üretim dalında kalifiye eleman ve ara eleman yokluğu sıkıntısının dile getiriliyor olmasının da önemle ele alınması gereken bir husus olduğunun altını çizmek istiyorum.

Geçtiğimiz sene 2017 bütçesini konuşurken, Aydın ilimize bilhassa katma değeri yüksek ve teknoloji ağırlıklı yatırımları çekme noktasında serbest bölge enstrümanının kullanılmasının öneminin altını çizmiştik. Bu ve buna benzer yatırımların ülkemize kazandırılması konusunda Hükûmetimizin kararlılığının devam ettiğini ve bizim de bu noktada gerek koordinasyon yönüyle gerekse özel sektörün bu fırsatları gereğince değerIendirmesi cihetinde elimizden gelen tüm gayreti sarf edeceğimizi belirtmek isterim.

Aydın serbest bölgesi konusunda da çalışmaların olumlu bir şekilde ilerlediğini görüyorum ve bu konudaki liderliği ve desteklerinden dolayı Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci'ye ve ekibine teşekkür ediyorum.

Tabii, Mustafa Bey biraz önce bahsetti -geçen sene- Konya ve Aydın'la ilgili serbest bölge oluşumunu ifade etti. Tabii, Sayın Bakanımız daha ifade etmedi, deklare edecek Aydın'ı ama süreç yürüyor, arsa tahsisi, diğer fizibilite çalışmaları devam etmekte. Aydın'da inşallah gıda ihtisas serbest bölgesi oluşturacağız çünkü İzmir'de yer kalmamıştı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Olgunlaşıyor mu?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bitmek üzere, olgunlaştı, bitirilecek inşallah.

Sayın Bakanım, bugün izninizle, bir süredir, ihracat artışı ve KOBİ'lerin ihracata yönelmesi amacıyla düşünmekte olduğum bir projemi sizlere aktarmak istiyorum. Malumunuz, finans alanında Hükûmetimizin almış olduğu önlemler kapsamında parlak fikirlerin hayata geçirilmesi amacıyla "melek yatırımcı" kavramı ekonomi ve finans dünyamıza kazandırılmıştı. Bu defa, ihracata yönelik parlak fikirleri ve projeleri olan ancak küçük firma yapısı, yetersiz sermayesi veya gerekli kaynaklara ulaşamaması nedeniyle hayata geçirilemeyen ihracat fikirlerinin değerIendirilmesi için bu fikirleri alıp değerIendirecek, hayata geçirecek ve kritik aşamada KOBİ'lerin yanında olacak "melek ihracatçı" kavramını Bakanlığımızın dikkatine sunmak istiyorum. "Melek ihracatçı" sıfatıyla projeyi değerIendirip girişime katılacak olan tecrübeli sermaye sahibi ihracatçı, KOBİ'lerin ihracat amacıyla tasarladıkları parlak fikirlerin fiilî ihracata dönüşmesinde küçük ortak ve bir rehber olabilir diyorum. Melek ihracatçı ve bundan yararlanan firmalara belli bir süre için vergi muafiyeti gibi destekler de verilebilir. Bu modelin pek çok parlak fikir ve inovasyonun hayata geçirilmesinin önünü açabileceğini düşünüyorum. Bu fikri de bu vesileyle Sayın Bakanımızın dikkatlerine sunmak istiyorum.

Sözlerimi bitirirken Bakanlığımızın bütçesinin ülkemize, ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılarımı sunuyorum.