| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Ekonomi Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 09 .11.2017 |
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Bakan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Kurucu Başkan Vekili olarak bazı şeyleri söylemek isterim, aynı zamanda da bir hukukçu olarak dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye'nin dış ticaretine ilişkin sunduğunuz rakamlar gerçekten ilk bakıldığı anda yani kabul edilebilir değerler içerisinde gözüküyor ama ben bir tane şey söyleyeceğim. Fuar sayısı ve satılan fuar metrekaresine bakıldığı zaman dış ticarette nerede olduğumuzu görmek çok mümkün, çok açık.
Şimdi, görüyorum ki hâlâ işin vahametinin farkında da değiliz. Türkiye'nin dış ticaretinin, bugün gelmiş olduğu bu daralmanın temel nedeni dış politikası. Dış politikayla dış ticareti bu kadar örtüşmüş bir ülke böylesine bir dış politika dönüşümü yaparken bunun Türkiye'ye nasıl bir ekonomik yansıması olacağını da öngörmeliydi. Libya'da şantiyelerini bırakan müteahhitler acaba müteahhitlik hatası mı yaptılar da orada şantiyeler kaldı, milyarlarca dolar kaldı? Ya da Türkmenistan'da ya da Irak'ta bir sürü müteahhitlik hizmeti alacağı şantiyeler o ülkelerde büyük bir vahametle niçin kaldı? Dış politikadan kaldı. Dış ticaretin dış politikayla bu kadar kucak kucağa olduğu bir ülke için böylesine bir dış politikaya Ekonomi Bakanlığının müdahil olmaması ve buna ilişkin bir vizyon planlaması yapılamaması Türkiye'nin bugünkü dış ticaretinin de çakılmasının temel nedenidir, tam bir çakılmışlıktır bu. Yani Türkiye dış ticaretinde şu anda, öyle ahım şahım rakamları bir kenara bırakın, her yıl yüz milyarlarca dolar kaybediyor, gerçek bu. Bakın, daha birkaç gün önce Bakü-Tiflis-Kars demir yolu açıldı. İyi, açıldı, ne oldu? Arkası yok, sonrasını hazırlamamışsınız. Niye? Çünkü o Bakü-Tiflis-Kars demir yolunun iki temel ana felsefesi var. Bir, Türki Cumhuriyetlerinin dünyaya ihraç ürünlerinin Samsun, Trabzon limanlarından Rusya'dan boş dönen gemilere konulması; iki, aynı şekilde o Türki Cumhuriyetlerinin dış ticaretinin ithalat kısmının da Karadeniz limanları üzerinden lojistik üslerinin belirlenmesine ilişkin. Samsun'da serbest bölge yok, var bir tane, sembolik yani iki tane apartman büyüklüğünde bir serbest bölge. Trabzon'da zaten serbest bölge demeye kırk tane şahit lazım. Bu serbest bölgelerin ne stoklanma sahaları ne yurt dışından gelecek olan gemilerin yanaşma draftları bunlara müsait değil. Demir yolunu yapmış Türkiye ama oradaki 5 tane ülke Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan bu demir yoluna bağlamışlar bütün umutlarını, dış ticaretlerini bu demir yoluna bağlamışlar bütün umutlarını, dış ticaretlerini bu demir yoluna bağlamışlar, lojistik merkezi bekliyorlar Samsun'da; Türkiye Odalar ve Birliğinin de katkısıyla, biraz da benim ite kalka büyütmemle bir lojistik merkezi yapıldı; hiçbir işe yaramaz, kapasitesi yetmez çünkü. Yani bu nasıl bir stratejik planlama, nasıl bir vizyon planlaması ki en önemli, "yüzyılın projesi" dediğimiz projede bile dış ticaret açılımı sağlayabilecek altyapıyı yapmamışız.
Serbest bölgelere ilişkin daha dramatik şeyler söyleyebilirim, hele hele bir Antalya Serbest Bölgesi var, tamamen, üretim, üretim de epoksi üretimine döndü. Orada, dünyanın artık terk ettiği bir teknolojiyle epoksi üretiminden başka bir şey yok ama serbest bölgelerde yüksek teknoloji üretimine ilişkin verilmesi gereken teşviklerin verilmemesi de serbest bölgeleri işlevsiz hâle getirdi.
Bakın, Sayın Bakanım, özellikle, altını çizdiğiniz için ben de vurgulamak istiyorum. Denizcilik sektörüne ilişkin turizm hizmet sektöründen bahsetmişsiniz ve teşviklerden bahsetmişsiniz. Şu anda Avrupa limanlarında, Avrupa ülkelerinde denizcilikte rekabet şansı sıfıra yakın olan tek ülkedir Türkiye. Ege Bölgesi'ndeki limanlarımızdan Yunan adalarına turist çıkışının yasaklandığı bir ülkede deniz turizmi olabilir mi? Yunan adalarına gelirler, oradan binerler teknelerine, bizim koylarımızı kullanırlar, kirletirler, giderler, 5 kuruş da para ödemezler. Deniz turizminde en çok tercih edilen turizm araçlarının üretimine sıfır teşvik var. "24 metreyi geçersen teşvik vereceğim." Kim 24 metrenin üzerinde tekne üretiyor Türkiye'de? Hiç kimse, yok, böyle bir form yok, böyle bir format yok. Eskiden, Turizm Bakanlığının teşviki vardı deniz turizminde; aynen otellere verildiği gibi, belli bir yatak kapasitesini taahhüt eden deniz yatırımcılarına teşvik veriliyordu, o da kaldırılmış, o da yok. Deniz turizminde yokuz, müteahhitlik sektöründe yurt dışında hiçbir kontratımızın ayakta kalma şansı yok; zaten yurt dışındaki sağlayıcılar bizimle kontrat yapmak istemiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız, son cümlelerinizi alalım.
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Bakanım, kendi ilimden, Trabzon'dan bir örnek vereyim. Trabzon'da en dünyanın kaliteli sanayi ürünlerini ihraç eden bir firmamız var. Firmamız şu anda aynı ürünleri üretmesine rağmen, uzun vadeli kontrat alamıyor çünkü yabancılar Türkiye'ye gelmekten korkuyorlar.
Çok teşekkür ediyorum, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.