KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla, ihtiramla selamlıyorum efendim.

Sözlerime başlarken, Çanakkale'den 15 Temmuza tarihin emsalsiz destanları ve vatanın birliği, bütünlüğü adına mücadelesini veren gençlerimizi, Akifçe, "Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz / Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz." imanını seslendiren, düsturunu yaşatan ve ihanet odaklarını çökerten gençlerimizi saygı, minnet ve şükranla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın hizmette odak, orijin noktası gençlik. O hâlde 2002'den bugüne nasıl bir gençliği özlediğimiz, istediğimiz ortadadır ama bunu kayda geçmek lazım, burada da not düşmek lazım. AK PARTİ'nin gençliğe yaptığı yatırımlarda, onlara gösterdiği özel dikkat ve hassasiyetten beklentisi nedir; sual, açılması gereken sual de budur; açıyoruz ve tarif ediyoruz, bu sadette bir tarif geliştiriyoruz.

Üstadın ifadesiyle, Değerli Bakanım, kökü ezelde ve dalı ebedde, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik. Ak önderimiz, liderimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın tarifiyle "Biz kalbiselim sahibi bir gençlik istiyoruz yani imanına, inancına, maneviyatına sahip bir gençlik istiyoruz. Biz zevkiselim sahibi bir gençlik istiyoruz yani sanatıyla, kültürüyle, estetiğiyle zirvede bir gençlik istiyoruz. Gençler, biz aklıselim sahibi bir gençlik istiyoruz yani ilimde, fende, teknikte tefekkürle en ileride bir gençlik."

Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya'nın ifadesiyle: "Alparslanların, Fatihlerin, Yavuzların, Abdülhamidlerin, Yunus Emrelerin, Mevlânâların, Hacı Bektaşların, Sütçü İmamların, Dilşad Sultanların, Nene Hatunların, Gevher Nesibelerin torunları olduğunu unutmayan, onların aziz miraslarına sahip çıkan bir gençlik."

Ak davanın, ak hareketin ve AK PARTİ'nin önderince 2002'den bu güne çizilen gençlik ufku budur.

Değerli Bakanım, değerli arkadaşlarım; Gençlik ve Spor Bakanlığına önceki arkadaşlarımız gibi ak bir heyecan, neşve ve coşku kazandıran Sayın Bakanımızın güzel, hoş bir tespiti var. Tarif sadedinde söylüyor, hedef de koyuyor bunu, hedefi tarif ederken söylüyor. Diyor ki: "Şampiyon ve güçlü bir Türkiye istiyoruz." Yürekten destekliyor ve paylaşıyoruz bu doğruyu.

Şehirler ve Kültürler Projesi, gençlik merkezleri oluşumu, gençlerin tarihle buluşmasına yönelik organizasyonlar, gençlik merkezleri öğrenci yurtları, gençlik kampları ile tüm spor dallarında çağdaş örgü, tesis ve bilgiyle mücehhez 60'ı aşkın federasyonlarıyla varlığını gençliğin geleceğine vakfetmiş bir Bakanlığımız var. Eskisi gibi "Gençlik ve Spor Bakanlığı" denildiğinde yalnızca futbol akla gelmiyor artık, yeni bir sinerji ve çağdaş bir yapılanma var ve en mühimi, gençliğe yönelik felsefesi, projesi ve planları olan bir Bakanlık var. Ata sporlarının hemen bütün alanlarında faaliyet veren, ciritten güreşe yeniden yapılanmalara giderek Ahmet Ayıklar, Mahmut Atalaylar, Ali Rıza Alanlar, Reşit Karabacaklar yetiştirmeyi amaçlayan bir Bakanlığımız var. Gençlerimizi ilimde, fende, sanatta ve sporda yetiştirmek ve desteklemek amacıyla ülkede bir ilkin eseri olarak kurulmuş gençlik merkezlerine sahip bir Bakanlığımız var. İlçe ilçe, il il devasa spor tesisleri kuran ve ülkemizi uluslararası her sportif organizasyona ev sahipliği yapmaya hazır kılan bir Bakanlığımız var. Dahası "olimpiyat" denildiğinde akla yaz olimpiyatlarının geldiği dönemlerin anlayışını yıkan, sportif vitrinimize "kış oyun ve olimpiyatları" kavramını taşıyan ve bu süreçte Erzurum'da olduğu gibi milyon dolarlık tesisleri gençlerin hizmetine veren bir Bakanlığımız var.

Elbette bu değişim ve dönüşümün ufkunda ak anlayışın mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız var. Burada minnet ve şükranla kaydedeyim ki Universiade 2011'le Türkiye kış oyun ve olimpiyatları literatürüne onun bu seçkin öngörüsüyle aday oldu. Erzurum'da atlamadan kayağa, sürat pateninden körlinge kadar kış oyunlarının gerçekleştirilmesine yönelik milyon dolarlık tesisler kuruldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Erzurum'da 80'i aşkın diplomatın katıldığı Büyükelçiler Zirvesi düzenlenerek hem diplomaside bir ilk yaşatıldı ve hem de bölgemizin tanıtımı yapılarak özellikle kış sporları alanındaki potansiyel, kaynak ve imkânları dünyaya açıldı. Bunlar Türkiye adına bir ilktir. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Doğu Anadolu Bölgesi ve özelde Erzurum'u kış sporları merkezi hâline getirenlere minnettarız.

Değerli arkadaşlarım, bitmedi. Erzurum'a dönük projeksiyon açılımı devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Erzurum'u teşrifinde "Erzurum'a kış olimpiyatları yakışır değil mi?" sualini açtı, ardından da "2011 yılında düzenlenen Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarında ilk etabı yaptık. Şimdi de 2026 için böyle bir hazırlık yapıyoruz. Buradan dünyaya bu olimpiyatlarla mesaj vereceğiz." kaydını düştü.

Dünya'nın en uzun tabii pistlerine sahip, kış sporlarının hemen tamamının yapılabileceği çağdaş tesisleri barındıran, 2011'de Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarına ev sahipliği yaparak uluslararası düzeydeki organizasyonlarda takdirlik başarı kazanan Erzurum, 2026 Kış Olimpiyatlarına da aday. Sayın Bakanımız da çok müzahir, çok ilgili, her sürecini takip ediyor. Buradan kendisine teşekkür ediyorum ama taleplerimiz var tabii.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bayburt'a da pay bırak biraz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bizim ayrımız gayrımız yok Bayburt'la.

BAŞKAN - Arkadaşlar, süreyi çalmayın, üç dakikası kaldı Sayın Aydemir'in, istekler ancak söylenir.

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu konuda teknik başvuru etabının sürecinin hızlandırılmasını, uluslararası düzeyde organizasyonun Erzurum'da gerçekleştirilmesine yönelik sportif lobiciliğe ağırlık verilmesini, özellikle kış sporlarının yaygın olarak yapıldığı İskandinav ülkeleri başta olarak Avrupa'da Erzurum imkânlarının aktarılmasına yönelik bir tanıtım fırtınası estirilmesini hassasiyetlerinize sunuyoruz Sayın Bakanım.

Değerli Başkanım, bir mühim not daha düşelim müsaade ederseniz. Sporun hemen her alanında potansiyel, kabiliyet barındırmasına rağmen millî takımlar düzeyinde temsil imkânı bulan bölge illeri sporcu sayısı azlığının giderilmesine dönük bir talebimiz var. Bu hakikaten çok belirgin bir hâlde Değerli Bakanım, bölge illerine bakınız, bu sporculara da bir yoğunlaşınız, neredeyse yok denecek mesabede bir sayı karşınıza çıkıyor. Dolayısıyla Bakanlığımızın buraya bir yoğunlaşması lazım, buraya odaklaşması lazım. Mesela futbolda, basketbolda, teniste -Erzurum odaklı özellikle, talebimiz o- sporcu hazırlama merkezlerinde, bu yönde bir gayret talebinde bulunuyoruz. Tabii, bu hâl şunu da yapıyor: Sporcularda potansiyel var, kendilerine güven, itimat da var ama iş bu noktaya gelince güven kaybına sebebiyet veriyor, "Bizden bir şey olmaz." gibi bir his ortaya çıkıyor. Hatta ara ara da bize dönük sitemler açığa çıkıyor Değerli Bakanım ve Erzurum ifadesiyle "Buradakilerin yüzüne bakan mı var?" gibi sitemler, tarizler, serzenişler bize yöneliyor. Dolayısıyla bu noksanı gidermek her açıdan çok çok önemlidir Değerli Bakanım.

Sunumunda Sayın Bakanımızın da dikkat çektiği üzere, Kültür Bakanlığımız uhdesinde olsa da Gençlik ve Spor Bakanlığımızca Erzurum'da geleneksel hâle gelen Aziziye şehitlerini anma amaçlı 9 Kasım Tabyalar Yürüyüşü'nün ulusal hâle getirilmesi ve her yıl ülkemizin 81 ilinden gençlerin bu yürüyüşe katılması için organizasyonlara gidilmesi bir büyük beklentidir Değerli Bakanım, bütün bir kamuoyunun beklentisi, dahası, bölgenin de beklentisi, bölge illerinin de beklentisi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen toparlayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben de bu vesileyle Plan ve Bütçe Komisyonumuzun tüm üyelerini -az bir zaman var- 11 Kasımda gerçekleştirilecek Tabyalar Yürüyüşü'ne davet ediyorum, yürüyüşe katılmaya bekliyorum. Gerçi, çalışmalar var, bu çok da mümkün olmayacak ama usulen ben bunu söylemiş olayım Değerli Başkanım.

BAŞKAN - Biz de usulen kabul ettik.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben hemen bitiriyorum.

Bakanlığımızın Erzurum'da oldukça dinamik ve etkin gençlik merkezleri var. Buralarda gençlerimize her alanda bir ufuk kazandırılıyor ancak Erzurum'un bir kış sporları merkezi olduğu gerçeği noktasında bu sporu yapmaya gelecek yabancıları doğru ağırlamak babında yabancı dil bilmek noktasında da noksanlarımız var. Erzurum'daki gençlik merkezlerinden başlatılmak üzere tüm gençlik merkezlerinde yabancı dil eğitimine yönelik bir yaklaşımın hayata geçirilmesini de özellikle istiyoruz Sayın Bakanım. Yani Sayın Bakanım, yabancı dil öğretimine yönelik sizin müzahir olmanızı talep ediyoruz.

Sözlerimi Sayın Cumhurbaşkanımızın... "Türkiye artık gücünün, imkânlarının ve yapabileceklerinin bilincinde bir ülkedir. Türk milleti yüz milyonlarca kardeşiyle birlikte yeniden kurulan dünyada hak ettiği yeri almanın kararlılığı içindedir. Türkiye, evlatlarının alın teri, şehitlerinin kanı, gazilerinin cesareti üzerinde kendisine yeni bir gelecek inşa ediyor. 2023 Türkiyesi bu geleceğin ilk adımıdır. İnşallah onu gençlerimiz, evlatlarımız, çocuklarımız tarafından hayata geçirilecek 2053, 2071 izleyecek." Sayın Cumhurbaşkanımızın bu berceste ifadesini kayda geçiyorum. Biz de tabii buna inşallah, inşallah, inşallah diyoruz ve...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bu "yeni devlet" işi olmadı İbrahim Bey.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl Kadim Hocam?

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bu "yeni bir devlet" işi olmadı, "var olan devletin yücelmesine katkı" dersen kabul.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, Cumhurbaşkanımızın ifadelerini ben burada tırnak içerisinde aldım ama "yeni bir devlet"ten kastın ne olduğunu biliyorsunuz; zirveye çıkmış, şahika noktaları yakalamış bir devlet. Elhamdülillah, şu an o noktadayız, bunu siz de biliyorsunuz. Yoksa bunları defalarca da tekrarladık, bizim zihnimizde hiçbir zaman, "yeni" derken mevcut hâli yok saymak, mevcut hâli dışlamak gibi bir anlayış olmadı. Biz her seferinde bu hâli tebcil ettik Kadim Hocam, bunu siz de biliyorsunuz. O mugalataya giriyor, gerek yok.

Ben Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olacağını biliyorum Allah'ın izniyle, bereket diliyorum. Sevgili Bakanım, sizin de başarılı olacağınıza yürekten inanıyorum, Allah mübarek etsin.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.