SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Benim de küçük oğluma sözüm var, bu konuyla ilgili konuşmazsam, tarihe not düşmezsem beni affetmeyecek. Zira, kendisini giydirmekte müthiş zorlanıyoruz ve yalnız olmadığını biliyorum. Yani çocuğu yataktan kaldırıyorum koltuğa zor götürüyorum, koltukta giydiriyorum, arabaya bindirir bindirmez yeniden uyuyor ve biliyorum ki tek değil. Bunun toplumsal muhalefette ortaya çıkarmış olduğu duygu neredeyse 80 milyona sirayet etmişken biz burada elektrikten yapılan tasarrufu konuşuyoruz. Oysa burada yapılan yasaların sosyal boyutunu da ekonomiye dâhil ederek konuşulması gerekliliği çok aşikâr. Yani burada suç, sağlığa etki, verimlilik, kazalara etki, bunların her biri ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken meseleler.

Şimdi iki şeyi ayırmak gerekiyor burada gelen önergede: Burada bir tanesi, bir yetki verimi var. Esasında önerge hangi saat uygulamasının yapılacağına dair bir şey söylemiyor. Bu uygulamaya karar verme yetkisini Bakanlar Kuruluna veriyor. Bunun iş yapma biçimine dair söylediği şeyin bir kez daha altını çizme ihtiyacı duyuyorum. Yani Danıştaydan gelen toplumsal talebe dair bir karardan sonra bunun gelmesi yine toplumu yok sayan bir yaklaşımla iş yapma ve siyaset yapma biçiminin altını çizmiş oluyor.

Bir de trafik kazalarıyla ilgili geçişte artışlar olduğu bilgisine o zaman şu eki yapma ihtiyacı duyuyorum: Bu saat değişiklikleri sadece 2 kere geçiş sürecinde etki yapmıyor, altı yedi ay boyunca o saat değişikliğini bizzat yaşıyorsunuz. Trafik kazaları, geçişler sırasında artıyor olabilir ama toplam altı aydaki etkiye bakıldığında artmadığını gösteren çalışmalar da mevcut. Onun için, istatistiklerle gerçeği yansıtacaksak hepsini dâhil eden sunumlar yapmak sadece bu anlattığınızı destekleyen istatistiği sunmaktan daha kıymetli olacaktır. Benzer şekilde elektrik tasarrufuna dair Elektrik Mühendisleri Odasının bir raporu da tam tersi veriler sunuyor. Bunların hepsini konuşarak bir karar vermek gerekir. Umuyorum ki Bakanlar Kurulu böyle bir karar vereceği zaman bunların hepsini toptan değerlendirir. Şüphem olduğunun da altını bir kez daha çizeyim.