KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de bazı şeylere kısaca değinmek istiyorum. Bütçe yapım ve harcama tekniği açısından aslında reform yapılmasına ihtiyaç var. Bütçe yapım tekniğinde, demokratik ortamlarda, bütçe şeffaf, denetlenebilir ve sorgulanabilirdir. Yerelden gelen taleplerin merkezde sadece öncelik ve ivedilik sıralaması yapılması gerekir bence. Harcama kalemlerinde de üçer aylık periyotlarla harcamalar denetlenmeli, periyodik sapmaların ve yıllık gidişatın denetlenebilir ve kamuoyuyla paylaşılabilir olması gerekir.

Bir de yap-işlet-devret modeline değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, bu modeli ilk defa rahmetli Turgut Özal uygulamaya koydu. Yalnız, benim öğrenmek istediğim, Sayın Bakan, bu projeler başlamadan önce proje maliyetleri hesaplanıyor mu acaba, hesaplanıyorsa niçin kamuoyuyla paylaşılmıyor? Yoksa, yeni bir terminoloji getirildi millî eğitimde "Çocuklara ucu açık sorular soracağız." diye, bu da ucu açık ihalelerle mi oluyor? Tabii, kamuoyu bunu merakla bekliyor. Bir proje başlamadan önce maliyeti neydi, yapıldı, ne kadar süreyle, kime devredildi, ne kadar para ödenecek, herkes bunu merak ediyor. Kurumsallaşmış özel sektör firmaları bile bütçelerini ve harcamalarını ortaklardan kaçıramazlar. Kaldı ki 80 milyon ortağı olan bir bütçe. Bunu da bütün ortaklarınıza açık ve net bir şekilde açıklamanız gerekiyor.

Sayın Kürkcü vergi aflarıyla ilgili bir iki kelam edince ortalık gerildi. E, bu şeffaf bir ortamda olsa, aleni olsa hiçbir gerginliğe de mahal vermez. Bunu kamuoyundan saklamanın da hiçbir gereği yok. Sadece ben şunu söyleyeyim: Sadece bir müteahhite 430 milyon lira vergi affı uyguladınız, siz de gayet iyi biliyorsunuz bunun kim olduğunu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gene bir yalan, gene bir yalan, yalan!

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya "Yalan." demeyin yani düzeltin Sayın Bakan.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Şimdi, sıkıştığınız zaman "Yalan." demeyin. Bunu bütün kamuoyu biliyor.

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Yanlış." deyin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - E, siz kendi kendinize...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Şimdi bırakın bunu.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, hepsini toptan cevaplayalım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben bir şey biliyorum. Siz bilmeden konuşuyorsunuz.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Siz de hâkim değilsiniz Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Sayın Gaydalı, devam edin lütfen.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ama kamuoyunda herkesin ağzında sakız bu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sizin ağzınızda sakız ve yalan sakız, balon, balon!

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Hayır efendim, ben bunu denetleyen insanlardan aldığım bilgilerle konuşuyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hâlâ "Yalan." diyorsunuz ya! "Yanlış." deyin, düzeltin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 400 değil de 300 mü?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya, Sayın Bekaroğlu...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Hayır, 433, rakamını tam söyleyeyim.

BAŞKAN - Sayın Bakan, cevaplar bölümünde bunu dikkate alalım lütfen.

Sayın Gaydalı, buyurun.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Peki, her neyse...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Lütfen, yalan üzerine siyaset yapmayalım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, yalan, yalan ne? Düzeltin Sayın Bakan, düzeltin "Yanlış." deyin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yalan arkadaşlar; doğru var, yalan var.

BAŞKAN - Sayın Bakan, cevaplarda bunu dikkate alalım lütfen.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Doğrusunu söyleseniz spekülasyonlara gerek kalmaz Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Sayın Gaydalı, konuşmanıza devam edin, buyurun.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok öyle bir şey arkadaşlar. Siz yalan söylüyorsunuz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Aa!

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet arkadaşlar ya, bilerek söylüyorum işte.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Ya, yalan söylemiyoruz, bildiğimizi söylüyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, yalan söylüyorsun.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Hayır efendim!

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz misiniz 30 tane iş makinesi yakan?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Bildiğimizi söylüyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nereden biliyorsun sen?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Siz de bunun yanlış olduğunu söyleyin.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya da düzeltin.

BAŞKAN - Sayın Kürkcü...

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Kanun ortada, size verilen görevler ortada.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Terörü lanetlediğin gün senin sözlerine inanacağım.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Ya, bırak Allah'ını seversen!

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Terörü lanetlemediğin sürece senin sözünün hiçbir kıymeti yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, Allah Allah ya, demagojiye girmeyelim ama lütfen ya!

BAŞKAN - Sayın Kürkcü, söz sırası Sayın Gaydalı'nın, onu dinleyelim lütfen.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama yani...

BAŞKAN - Sayın Paylan...

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Yalan, yalan..." Ne bu ya!

BAŞKAN - Bakın, arkadaşlar, üç kişi birden olmaz ki.

GARO PAYLAN (İstanbul) -Ya, biz muhalefet ediyoruz.

BAŞKAN - Yani Sayın Gaydalı'yı dinliyoruz.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Ama üçümüze birden söylüyor.

BAŞKAN - Ama Sayın Gaydalı cevap verebilir efendim, o kendisi...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, Sayın Bakana bir şey söyleyin Sayın Başkan, bir kelime de Sayın Bakana söyleyin ya!

BAŞKAN - Efendim, ama böyle müzakere yapamayız ki. Bakın, Sayın Gaydalı'da söz, cevap verecekse kendisi versin.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Şimdi, Sayın Bakanım, biz bu rakamları ne rüyamızda gördük ne de uyduruyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Zaten rüyanda bile görmediğini söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakanım...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Bir yerlerden bize bu done verildiği için biz soruyoruz. Doğru mu, yanlış mı, çıkın ortaya, söyleyin. "Yalan atıyorsun." diyerek insanların üstüne gidilmez.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yargı var, yargı. Buralarda yalan siyaset yapmayın, yargı var. Gidersin savcılığa...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Biz siyaset de yapmıyoruz, gerçekleri söylüyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İddianı ispatlamazsan müfterisin.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Biz gerçekleri soruyoruz size. Çıkın, izah edin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Allah Allah! Yalanı söyleyen kendileri... Böyle bir siyaset anlayışı var mı ya!

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Peki, normal bir vatandaşın 400 liralık borcunu 500 lira masraf yaparak gırtlağına basa basa alıyor musunuz, almıyorsunuz, bir de bunu söyleyin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Buna cevap bile vermiyorum çünkü yalan üzerine siyaset yapıyorsunuz.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Tabii canım, tabii.

BAŞKAN - Sayın Gaydalı, devam edin siz konuşmanıza.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, bakın, dakika başı "Yalan, yalan." diyor. Bir kere de Bakanı uyarın ya!

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Niye uyarıyor ya?

BAŞKAN - Efendim tamam da...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, biz de o zaman "Yalan söylüyorsun, yalan, yalan!" diye konuşalım.

BAŞKAN - Ben Bakan beyi de uyarıyorum, sizi de uyarıyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakan Beyi uyarmıyorsunuz, mesele bu.

BAŞKAN - Siz konuşmaya hiç girmeyin çünkü Sayın Gaydalı zaten konuşuyor, cevabını versin efendim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, adil bir yönetim gösterin önce siz.

BAŞKAN - Adil yönetiyorum ben.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın, bir saattir müdahale ediyor, bir kelime de edin ya, yapmayın!

BAŞKAN - Efendim, sizin kulağınız burada değil. Ben en az sizin kadar da Sayın Bakanı...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yapmayın, tutanakları isteyelim, tamam.

BAŞKAN - İsteyin, buyurun, tabii ki.

GARO PAYLAN (İstanbul) - İsteyelim, burada var tutanakları.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, daha önce de söyledim, lütfen, sorulara konuşmalar bittikten sonra toplu olarak cevap verelim.

Buyurun Sayın Gaydalı.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Şimdi, efendim, bir de denetim hususuna değinmek istiyorum. Kurumsallaşmış özel şirketlerde bile iç ve dış denetçiler vardır. "Internal-external audit" diye, kendi iç bünyesindeki müfettişleri görevlendirir. Buna birebir uyuşur mu, uyuşmaz mı diye "external audit" getirir dışarıdan; yeminli müşavirlerdir bunlar, denetçilerdir, bunlara yaptırır. Biz denetimden kaçıyor gözüküyoruz, toplumdaki imaj bu Sayın Bakanım, ister inanın ister inanmayın.

Bir de her proje için ayıracağınız para miktarı, yüzde 10'dur genelde bu, üniversal bir rakam olarak. Artı-eksi yüzde 10'de seyreden projeler denetlenmiş demektir. Bu da denetleniyor mu acaba, yüzde 10 eksi-artıda kalma? Bir projeye fazla para ayırmak da yanlıştır, eksik para ayırmak da yanlıştır. Ne kadar realiteye uygun bir para ayrılırsa en düzgün şekli budur. Bu denetimleri denetim altına alabiliyor musunuz, ben bunu soruyorum. Bunlar, bu bütçesinde uygulanıp takip ediliyor mu?

Bu bütçenin üretime yönelik değil, tamamen tüketime yönelik bir bütçe olduğu barizdir.

Bir de ben şunu öğrenmek istiyorum: Sayın Kürkcü demin konuşmasını yaparken "HDP olarak siz projelere mani oldunuz." Hangi mega projeyi doğuya yaptınız da HDP mani oldu, lütfen bunu da izah eder misiniz.

Teşekkür ediyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Allah Allah, orada iş makineleri yakılıyor, insanlar tehdit ediliyor. Başka bir ülkede mi yaşıyorsunuz?

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ya biz mi yakıyoruz sanki? Ben yaktım, öyle mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz yapıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, toplu cevap verelim. Daha konuşacak çok kimse var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ayıp ya, bari bunu söylemeyin.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Gaydalı.