KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, size hitap ederek konuşacağım. Bu Plan ve Bütçe Komisyonunda Hükûmetinizi eleştiriyorum. Bu kaçıncı yapılandırmamız ve özellikle de belediyeler ve bu tarımsal sulama meselesinde herhâlde iki yılda üçüncü kez biz yeniden yapılandırma yapıyoruz.

BAŞKAN - Siz daha yenisiniz, eskisi de var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Eskileri de var tabii biz daha yeniyiz.

Sonuç olarak rakamlara bakın Sayın Bakan, 1,9 milyar alacağa karşılık 468 milyon yapılandırılmış, tahsilat 54 milyon, bu sene de 15 milyon yalnızca. Yani tahsilatta da bir başarısızlık var anladığım. Tahsilat oranı nedir? Tabii taksitli olduğu için...

TEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ HALİL İBRAHİM LEVENTOĞLU - Şimdi, tarımsal sulama dönemsel biliyorsunuz. Tarımların toplanması bu aylarda, ekim-kasım...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Biliyorum, yine de... Tahsilat oranı yüzde 50 civarında mı? Nedir oranınız? Daha azdır.

TEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ HALİL İBRAHİM LEVENTOĞLU - Daha az.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yüzde 50... Üçte 1 ancak var gibi görünüyor bu rakamlara göre.

Yani ortada bir başarısızlık var ve bir de şöyle bir durum var Sayın Bakan: Siz getiriyorsunuz, biz Meclis olarak çıkarıyoruz. Çiftçi şöyle bakıyor: "Ya kardeşim, ne gideceğim, nasıl olsa altı ay sonra bir daha yapılandırma çıkaracaklar." Veya yapılandırmaya giriyor, zora giriyor diyelim ki "Ne ödeyeceğim kardeşim, nasıl olsa Hükûmete bastırırız, altı ay sonra bir daha yapılandırma çıkar." diyor. Bu hem devlet-vatandaş ilişkisinde ciddi bir sıkıntı... Ama çiftçinin de güçsüzlüğü var. Tabii güçlü olan da yine bundan faydalanmıyor. Diyelim ki daha iyi gelir elde eden çiftçi vardır, o da bu duruma "Nasıl olsa Hükûmet altı ay sonra bir daha çıkarır." diye bakıyor. Ama çiftçinin büyük çoğunluğu zor durumda olduğu için bunu ödeyemiyor.

Buna yapısal bir çözüm bulmak ihtiyacı var ve yapısal çözüm de şudur Sayın Bakan: Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini çiftçiye destek olarak vermek sizin yasal zorunluluğunuz. Yani gayrisafi yurt içi hasıla 3,3 trilyonsa yüzde 1'i 33 milyar yapar aşağı yukarı. Sizin bütçeden çiftçiye verdiğiniz destek 17-18 milyardır. Yani her yıl çiftçiye 15 milyar TL borçlusunuz. Bunu yapısal bir çözümle ödenebilecek bir rakama... Tabii ki "Bedava olsun." demiyoruz. Özellikle küçük çiftçiye bedava olmalı ama bu, sanayi, endüstriyel çiftçilik anlamında olanlara belli küçük rakamlarla, ödenebilecek rakamlarla verilmeli ve ondan sonra da tahsil edilmeli. Yani bu devlet-vatandaş ilişkisinde "Nasıl olsa devlet altı ayda bir yapılandırma çıkarıyor." bakışını durdurmamız lazım.

Diğer boyutu belediyelerle ilgili. Belediyeler de aynen bakıyorlar biliyor musunuz Genel Müdür, Sayın Bakan. "Nasıl olsa benim ümüğüme mi çökecek? Lambamı mı sökecek? Bir daha yapılandırma çıkaracak altı ay sonra, bir sene sonra Plan ve Bütçe Komisyonu." diyor. Nasıl olsa alıştık biz artık yani yapılandırma makinesine dönüştü Plan ve Bütçe Komisyonu. Burada da yapısal bir çözüme ihtiyaç var.

Güçlü belediyeler var yani İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kaynağı, gelirleri birçok bakanlıktan daha yüksek ama gidin küçük illerin, küçük ilçelerin bütçelerine, hepsi borç içinde, maaşlarını dahi ödeyemiyorlar. Ya o açıdan güçlü belediyelere daha çok yük yükleyeceğimiz yani büyükşehir belediyeleri olabilir, güçlü belediyeler olabilir, kaynakları büyük belediyelere; küçük belediyelerin de ücretlerini, bu ödemeleri gereken rakamları çok daha makul seviyelere çekmek boyutuyla bir yapısal düzenlemeye ihtiyaç var. Altı ayda bir burada yapılandırma çıkararak bu iş olmuyor, oyuncağa döndü Sayın Başkan. Gerçekten yani çiftçi de belediye de "Nasıl olsa sekiz ay sonra bir daha gelecek bu madde." diye bakıyor. Ya, daha mürekkebi kurumamış, şubat ayında çıkarmışız; ekim ayındayız. Yani böyle bir şey olabilir mi?