Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 17 .10.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, ülkemizin sanayileşmeye girmesini elli, altmış yıl sayalım ve o zaman şehir içinde olmayan belli yerleri o dönemki hükûmetler sanayi için tahsis etmişler, tam da içinde olmayan ve yerleşim yerlerini, meskûn mahalleri rahatsız etmeyen yerleri ve çoğu da ücretsiz veya sembolik bedellerle tahsis edilmiş. Şimdi bunların etrafını şehir çevirmiş, meskûn mahaller çevirmiş ve bunlar belli oranda rant almış, değer kazanmış. Şimdi, elli yıl sonra bugünün Hükûmeti diyor ki: "Arkadaş, burası şehir içinde kaldı. Rantı da senin olsun, sen anlaş, buraya müteahhitler gelecekler, sana güzel, ballı tekliflerde bulunacaklar -söyleyeyim, TOKİ girecek, başkaları girecek- ben sana şehrin hemen dışında bir arazi vereyim, o da bedava, ne olursa..." Bakın, 2070 yılının eğer ki Meclisi gelirse o zaman da diyecek ki: "Ya arkadaş, elli yıl önce, yetmiş yıl önce bedava verilen yerler yine şehrin içinde kaldı. Gel sana biraz daha dışarıdan yine bedavaya yer vereyim." Yani, bu silsile... Sayın Bakan, gerçekten burada bir adalet yok.
Bakın, ben size ne öneriyorum? Tahsis. Sonuç olarak niye her şeyin mülkiyetini vermek zorundayız ki yani mülkiyet niye veriyoruz? Sanayi yatırımı yapacaksa elli yıllığına, kırk dokuz yıllığına tahsis yapın ve sonra da o sanayici devam ettiği sürece tahsisi devam etsin. Velev ki elli yıl sonra hâlâ sanayisine devam ediyorsa tahsis süresi -turizm belgelerinde yaptığımız gibi- uzatılsın. Ya, niye illa ki mülkiyet ve rant çerçevesinde meseleye bakıyoruz?
Bakın, şimdi, Sayın Bakan bu sanayi bölgeleri iştahı kabartıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bunu dillendirdiğinden beri inanılmaz çalışmalar var. Müteahhitler vızır vızır sanayi bölgelerini geziyorlar. O projeleri de inanın belediyeler yapmıyorlar; müteahhitler projeleri hazırlıyorlar, belediyeye gidiyorlar "Arkadaş, burada çok güzel rant var -atıyorum- buranın değeri şu anda 1 milyar TL. Biz burada eğer ki şehrin göbeğindeki yerde bir konut projesi patlatsak, bir de 1'e 5 imarı patlatsak burada 10 milyarlık rant yaratırız, belediyeye de şöyle olur." Ne bileyim, yolsuzluk boyutunu falan bir kenara koyuyorum, ispat edemeyeceğim şeylerle ilgili konuşamam ama pek çok pis kokuların çıkacağı tartışmalar açabiliriz Sayın Bakanım.
BAŞKAN - Teşekkürler.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Devam edeceğim bir dakika, lütfen, bu önemli bir mesele Sayın Başkan.
BAŞKAN - Ama anlaşılmıştır yani...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, değil, başka bir boyutu var olayın, bu boyutu böyle.
Diğer bir boyutu, bakın, bu sanayi bölgelerinde milyonlarca insanımız çalışıyor. Şimdi, düşünün ki yıllardır burada çalışan, ekmeğini burada bulan insanlarımız var. Hiç işçi boyutuyla bakmıyoruz, hep rant boyutuyla bakıyoruz. Milyonlarca insanımız burada ekmek buluyor. Velev ki İstanbul'un Topkapı'sında, diyelim ki Ostim'de çalışan insanlar, değil mi? Burada yaşamını kurmuş ya, on yıldır evini barkını burada kurmuş, sosyal bir alanı var, yaşamı var. Minibüsüne bir biniyor, 2 lira, 3 lira veriyor, iş yerine ulaşıyor. Siz diyorsunuz ki: "Arkadaş, ben bu sanayi bölgelerini buradan taşıyorum, şehrin dışına çıkarıyorum." Ya düşünebiliyor musunuz, milyonlarca insan bütün sosyal yaşamını, yıllardır oluşturduğu... Çocuğunu okula gönderiyor, orada iş yerine yakından ulaşıyor. Bir anda rant için bunları çıkaracağız.
Bakın, gerçekten çıkması gereken bölgeler var, katılıyorum. Kirli sanayiler var, hâlâ asbest kullanan bazı kirli sanayiler var, bunlar tabii ki çıkmalı çünkü etrafı meskûn mahal olmuş ama temiz sanayiler var, bunlar da kalması gereken sanayiler ama orası ranta girmiş yani eğer ki konut yapılırsa 10 milyar liralık değer edecek arsalar, araziler, sanayi bölgeleri var; bunun önüne geçmemiz lazım. Bunu yalnızca bu şekilde tetiklememiz doğru bir bakış açısı değil. Bu tamamen sosyal boyutu, çalışanlar boyutu çok boyutlu olarak tartışılması gereken bir madde Sayın Bakan. Böyle Plan Bütçe Komisyonunda torbanın içine atalım da buradan yalap şap geçsin diye bakabileceğimiz bir madde değil Sayın Bakan bunlar.