MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu yeni gelen, 60'tan sonra eklenen maddeyle yapılmaya çalışılan şeyin ot bedellerinin alınmasıyla bir ilgisi yok. Mera Kanunu'nun 14'üncü maddesine bir ekleme yapılıyor. 14'üncü madde nedir? Tahsis amacının değiştirilmesi mera alanlarının. "Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlakların bu kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak bu kanun veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden..." Sayıyor, "a) Enerji ve tabii kaynakların talebi -gidiyor, gidiyor, gidiyor, en son- ı) Bakanlar Kurulunun kentsel dönüşüm için" filan diyor ve şimdi "i" ekliyoruz biz. Ne ekliyoruz "i"de? "Sanayi bölgeleri, organize sanayi bölgeleri..." Bu nedir? Bu, Meclis tatile girmeden evvel görüşülen ve sanıyorum, 4 partinin de ortak önergesiyle geri çekilen bir düzenleme. Yani meralarda kamu yararı durumunda endüstri, teknoloji geliştirme, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgelerin yapımına izin verilmiş. Bu geri çekilmiş şey, şu anda Plan ve Bütçe Komisyonuna getiriliyor. Hem nasıl getiriliyor? Saklanarak getiriliyor. Tasarıda, torbada yok, şimdi Komisyona geliyor. Bunun bir defa böyle olduğunu anlayalım. Yani burada -meralar tabii, zeytinlikleri yok burada- meraların bu amaçlarla ilgili tahsis edilmesini öngören bir değişikliğe imza atıyoruz arkadaşlar. Ot bedeliyle ilgili değil bu.

Şimdi, değerli arkadaşlarımız kızıyor, "Siyaset yapıyorsunuz, niye böyle konuşuyorsunuz?" filan. Elbette siyaset yapacağız arkadaşlar. Yani mesele siyasi elbette. Siz siyasi bir iktidar olarak bir tercihte bulunuyorsunuz, biz de başka bir şey söylüyoruz. "Vatan toprağı" falan dediğimiz zaman kızıyor arkadaşlar. Kızmayın arkadaşlar.

Bakın, 6 şehit var. Furkan Aydın 23 yaşında, otuz yedi günlük evli, uzman çavuş, dün öldü. Niye öldü bu çocuk? Vatan için öldü değil mi? Yani vatan için iyi şey yapmak yapmamak... Evet, o çocuk orada öldü ama burada da vatan topraklarını neye, nasıl kullandığımıza da dikkat etmek durumundayız. Öyle bir uyarı yaptığımız zaman kızmaya hiç gerek yok arkadaşlar.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Kızmıyoruz ya! Nereden çıkarıyorsunuz?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gelen tepkilerle ilgili söylüyorum yani kızmaya hiç gerek yok. Siyaset de yapacağız. Yapılan şey bu yani Türkiye Büyük Millet Meclisi bir irade bir komisyonda Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerinin de katılımıyla geri çevrilen, tasarıdan çıkarılan bir madde Plan ve Bütçe Komisyonuna, hiç de uzmanı olmayan bir komisyona geliyor, "Ot bedeli" öncesine geliyor ve buraya giriyor.

Değerli arkadaşlarım, iktidar partisi milletvekilleri; kusura bakmayın arkadaşlar, özür diliyorum yani elbette parti disiplini olacak, elbette siyasette liderlere güvenilecek, edilecek, tamam ama yani bir milletvekilinin bütün bunların ne anlama geldiğini, ne olduğunu bilmesi gerekiyor. Biz Anayasa değişikliği yapılırken işte tek adam şeyine karşı çıkarken çok eleştiri falan aldık. Yani bunun içindi arkadaşlarım. Siz vicdanınızla tek tek sorumlusunuz yani vicdan olarak sorumlusunuz. Yani "Büyüklerimiz böyle istedi, bakanlık böyle istedi..." Bunu demek durumunda değilsiniz.

O nedenle, yani vicdanınıza el basarak... Ha, "Biz bunu söylüyoruz, kayıtlara geçiyor." falan. Netice itibarıyla, siz el kaldırıyorsunuz ama sorumlu da sizsiniz.

Bir de böyle gelmesin Sayın Bakanım bunlar ya, açık açık gelsin, kamuoyu tartışsın ondan sonra konuşalım. Daha birçok konuyu kamuoyu tartıştı, MTV'leri tartıştı ama bu konuyu hiç tartışmadı çünkü yoktu tasarıda. Bu da doğru bir şey değil, etik değil.

Teşekkür ederim.