Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 17 .10.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle yasama kalitesi açısından gerçekten büyük bir sıkıntı yaşıyoruz ama şimdi tekrar anlamaya çalışıyoruz, anlamaya çalışırken de çeşitli toplum kesimlerinin çıkarlarını düşünüyoruz, tüyü bitmemiş yetimin çıkarlarını düşünüyoruz. Yani tabii ki sanayici üretecek ama burada hepimizin hakkı var, 80 milyonun hakkı var ve burada bunları tartışıyoruz. Bu anlamda da bu tartışmanın kaliteli bir düzeyde sürmesi için hepimizin çaba göstermesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, ben, bir sefer, baştan yapısal bir hata olduğunu düşünüyorum Sayın Bakan. Yani tabii ki geçmişte tahsis edilmiş bu yerler ve biliyorsunuz yani sanayici üretim yapsın diye komik rakamlara tahsis ediliyor yani teşvik anlamında, sanayiyi teşvik anlamında çok düşük rakamlara tahsis ediliyor. Ama ne oluyorsa şehir genişliyor, bunlar şehrin ortasında kalıyor. Ya, bir bakıyorsunuz siz buraya 10 liraya tahsis etmişsiniz, bir anda bin liraya çıkıyor değeri. Şimdi, sanayici de zorlanıyor, yatırım yapmış, üretim yapıyor ama çok da fazla para kazanamıyor, bir bakıyor, arsasının değeri inanılmaz bir rakama ulaşmış "Allah Allah, ben çalışıyorum, üretiyorum, o kadar kazanıyorum, arsam inanılmaz bir değerde." diyor. "Yeni bir yatırım yapmak mı yoksa "Bunu ben kiraya vereyim veya satayım başka amaçla mı kullanayım." diye aklı çeliniyor.
Şimdi bakın, bununla ilgili benim yapısal bir çözüm önerim var, öneri şu: Bundan sonra bu tip yerleri satmamak yani tahsis etmemek yani satmamak aslında tahsis etmek yani turizme ne yapıyoruz? Diyoruz ki: "Arkadaş, gel buraya oteli kuracaksan kırk dokuz yıllığına sana veriyorum. Sen buraya yatırımını yap." Bak geçenlerde bu yasayı da çıkardık değil mi? Ne dedik: "Eğer ki yeniden yatırım yapacaksan süreyi de uzatırım." Yani bununla ilgili bir madde de olabilir yani sanayici güven hissetmiyorsa kırk dokuz yılla ilgili yeniden yatırım yapmak şartıyla uzaması şartının da önü açılır ve böylece rant çerçevesinde bakılmaz. Yani üretici üretimini yaptığı sürece o senindir arkadaş. Hatta üzerine yaptığı yatırımı da güvenceye alan bir madde konulur oraya. Diyelim ki sanayici oraya 10 milyon dolar yatırım yaptı. Tabii bunun aşınma bedelleri vardır. "Oradaki kazanılmış haklar da korunur." diye bir madde geçirirsiniz ve böylece sanayici yalnızca aklını sanayiye verir. "Ya bu arsa bu kadar para mı ediyor, ben bunu kiraya versem şunu mu alırım, bölsem bunu mu alırım." derdine düşmez. Bu, sanayiciyi koruyan ve aklının tamamını sanayiye vermesini sağlayan bir madde olur, yapısal bir reform olur. Ama siz bunu "Arsam bu kadar para ediyor, ben de bu kadar kazanıyorum." düşüncesine girerse sanayici o zaman başka düşüncelere girer. Ben burada sanayiciyi koruma derdindeyim. Sanayicinin yalnızca aklını sanayiye vermesi, üretime vermesi, istihdama vermesi derdindeyim. Sayın Bakan, istihdam biliyorsunuz artmıyor. Niye? Sanayi yatırımlarında yeterli araç, gereç, makine teçhizatında düşüş var. Niye? Çünkü yalnızca açıkça söyleyeyim...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 12 bin...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya Sayın Bakan, Allah'ınızı severseniz, sanayi makine teçhizatta düşüş var, yatırımlarında düşüş var. Niye? Açıkça söyleyeyim çünkü gerçekten başka kanallarla daha iyi paralar kazanılıyor. Biz üretenin yanında olmayı, üretenin kazanabileceği ve kazandıracağı tabii ki İşçinin haklarını koruyacağı bir metodoloji geliştirmemiz gerekiyor. Bu anlamda da yapısal reform... Bakın, siz bu yasayı bugün geçirin 2000 yılına kadar, inan olsun, ben Plan ve Bütçe Komisyonundayım belki iki yıl sonra vekil olurum olmam, göreceğiz. Üç vakte kadar diyorum, üç ay ya da üç sene. Diğerleriyle ilgili size baskı gelecek ve bu madde burada görüşülecek. Kalanlarla ilgili de 2017'ye kadar taşıyacaklar, sonra diğer... "Ya kardeşim ona verdin, niye bana vermedin?" olacak. Çünkü oralar da belli değerlere kavuşacak. Biz bunun önünü açarsak, bunlar ardı ardına gelecek. Bu anlamda yapısal bir reforma ihtiyaç var.