MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanımızın da memleketi olan Karaman'da, Ermenek'te, Soma'dan sonra, yine büyük bir maden kazası yaşandı ve 18 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti.

Bu üretimi zorlamakla, üretimi artırmayla ilgili, Sayın Garo Paylan'ın da söylediği gibi, gerçekten büyük bir baskı var. Madenlerde, Soma'da da bunu yaşadık, hemen hemen her yerde yaşıyoruz. Bu nedenle, bu tip düzenlemelerle, işverenler, sonuç itibarıyla en çok baskıyı çalışanlara yapıyorlar. Zaten işçi sağlığı, iş güvencesi için yeteri kadar önlem alınmayan yerlerde bu kazalar kaçınılmaz bir hâle geliyor. Hepimiz bu kazaları unutuyoruz ve kanıksıyoruz. Ama Ermenek'te hayatını kaybeden kardeşlerimden birinin babasının ayakkabısı, eski ismiyle "gislaved" bir lastik ayakkabı, delik; Recep Amca'nın ayakkabıları ayağında, oğlunun cenazesine gidiyor -baş parmaklarının- delik olduğunu görüyoruz orada. Kaymakam da gidip yeni bir ayakkabı alıyor, kundura alıyor. Recep Amca'nın söylediği "Bana yeni ayakkabı değil, oğlumu geri getirin." cümlesi hâlâ Sayın Bakanın da hafızalarında bizim de hafızalarımızda. Dolayısıyla bu tip düzenlemelerde, evet, üretim artsın, verimlilik artsın, bunlar doğru ama insan hayatının her şeyden çok daha önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle bu tip düzenlemelerle işverenlere akıl almaz derecede baskı yapılmakta. Bunun karşılığı da işçilerin sırtına yüklenmektedir. Bunu da bir kez daha hatırlatmak istedim.

Teşekkür ederim.