GARO PAYLAN (İstanbul) - Şimdi, bu teşvik sonuç olarak. Hani, Enerji Bakanlığımız bu yönde faaliyeti artırmak istiyor ve orman alanlarında da bununla ilgili bir teşvik getiriyoruz, "Daha az para alacağız. Hadi, gelin, ormana yatırım yapın." diyoruz. Ancak orman alanlarıyla ilgili ciddi kaygılarımız var, korunmalarıyla ilgili. Bu anlamda, Orman Bakanlığı olarak soruyorum, hani sizin göreviniz ormanı korumak; Enerji Bakanlığının görevi daha fazla maden üretmek; Maliye Bakanının görevi orman alanlarını korumak için sizin kaybınızı karşılamak; bakanlıkların çıkarları çelişiyor ama sizin göreviniz ormanı korumak. Bu anlamda, gerçekten, inanılmaz güzel ormanların içine, bir bakıyorsunuz, böyle ur gibi bir maden alanı düşüyor ve bütün bölgeyi mahvediyor. Etrafında orman köylüleri var, yaşam var, yer altı suları var. Ama başka bir yerde de orman vasfını kaybetmiş bir yer var, diyelim ki; orada madencilik faaliyeti yapılabilir, orada o faaliyet yok belki. Bu anlamda, birinci derecede korunacak bölgeler, yani hiçbir şekilde dokundur... Tabii ki sit alanları var, millî parklar var, bunları ayrı tutuyorum tabii ki ama "Şuraya da dokunulmaz." dediğimiz pek çok faaliyet görüyoruz. Türkiye'nin her yerini geziyoruz, "Ya, burada da bu madencilik olur mu kardeşim, bu cennet yerde?" dediğimiz yerler var. Bununla ilgili, birinci derecede korunması gereken alanlar, "Hiç dokundurtmayız." dedirttiğimiz alanlar, ikinci derece, üçüncü derece gibi bir çalışmanız var mı? Yani, Orman Bakanımız da güçlü bir Bakan, açıkça söyleyeyim, Enerji Bakanlığını da bu anlamda ikna edebilir "Burada olmaz arkadaş, burada olur." diye. Yani, böyle bir çalışmaya ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bununla ilgili görüşlerinizi öğrenirsem belki bir katkı daha sunarım.

Çevresel etkiyi, bakın, az önceki maddede görüştük; yani, bununla ilgili üç ay kısıtları... Mesela, kaldırılma riskleriyle karşı karşıyayız. Bu anlamda, Orman Bakanlığınız ormanı savunmak için ne tip tedbirler almayı düşünüyor?