| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .10.2017 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Bu 55'inci maddeyle 3213 sayılı Maden Kanunu'nun "teşvik tedbirleri" başlıklı 9'uncu maddesine eklenen bu ek fıkrayla özel sektöre ihale edilecek maden sahalarından 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince alınmakta olan tüm izin bedelleri, işletme ruhsatının verilmesinden itibaren on yıl süreyle alınmayacağı düzenleniyor. Orman sahaları üzerinde yapılacak olan kara yolu, baraj, demir yolu yapımı gibi devletin yapacağı hizmetlerden prensip olarak bedel alınmaması hâlinde orman izinlerinde de bedel alınmamaktadır, bugüne kadar görebildiğimiz kadarıyla böyle. Nitekim buna ilişkin olarak Orman Kanunu'yla ilgili kanunlarda hükümler yer almaktadır. Zira, bu tesisler toplumun tamamının yararlandığı kamu hizmetleri kapsamında değerlendiriliyor. Ancak maden gibi doğrudan kişileri ilgilendiren işler için orman alanlarında verilecek izinlerde bugüne kadar hep izin bedeli alınmaktadır. Zira, bu yatırımlar doğrudan kamu menfaatini değil kişisel menfaatleri ilgilendirmektedir. Orman alanlarına verilecek maden izinlerinde Orman Kanunu'nun 16'ncı maddesini uygulama yönetmeliğine göre bir defa mahsus olmak üzere ağaçlandırma bedeliyle her yıl arazi izin bedeli alınmakta. Bunlardan ağaçlandırma bedeli doğadan kaldırılan bitki örtüsünün yeniden tesis edilmesi için alınmakta, arazi izin bedeli ise bu arazinin devletçe kullanılamaması nedeniyle yıllık kaybının karşılığı olarak alınmaktadır.
Deniliyor ki: Bu bedelleri devlet almasın ve rantiyecilere bağışlayarak vergi yoluyla fakir halkın sırtına kalsın. Nitekim buna benzer bağışlamalar nedeniyle maliyenin çıkmaza girmesini motorlu taşıt vergisinin yüzde 40 artırılmak suretiyle halka ödettirdiği gibi yine halkın sırtına bir kambur daha getirilmek istenmektedir.
Devlet günümüzde vergi yoluyla yeni kaynaklar bulmaya çalışırken yıllardır uygulanmakta olan orman alanlarına verilen izinlerden alınmakta olan izin bedelleri yine rantiyecilere bağışlanmaktadır. Bu düzenleme kaldırılmalıdır arkadaşlar, doğru bir düzenleme değildir.
Anayasa'nın 169'uncu maddesinin gerekçesinde belirtildiği gibi, maddenin birinci fıkrası, doğal kaynaklarımızın en önemlilerinden biri olan ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için devlet gereken tedbirleri alır, kanun koymayı ve bütün ormanların gözetimlerini getirmektedir. Anayasa Mahkemesinin bu konuda vermiş olduğu kararlar var.
Yine, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez denmektedir. Anayasal kural getirmektedir. Anayasa'nın bu düzenlemesine... Orman alanlarının madenciliğe açılması orman varlığımıza çok büyük zarar vermektedir. Tasarının bu maddesiyle orman varlığına büyük zararları olan madencilik faaliyetleri için on yıl boyunca ağaç bedeli dahi alınmaması sağlanmaya çalışılıyor. Bu doğru bir madde değildir. Bunun mutlaka tasarıdan çıkarılması gerekiyor.
Teşekkür ederim.