KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, öncelikle görevinizde başarılar dilerim, zor bir görev altındasınız.

Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; ortalama her gün üç iş cinayeti yaşadığımız bir ülkede yaşıyoruz. Avrupa'da iş cinayetlerinde birinciyiz ve özellikle de bu yüksek riskli kurumlarda, kuruluşlarda bu iş kazaları, iş cinayetleri söz konusu oluyor ve bu şirketlerde, bahsedilen bu yüksek riskli şirketlerde yakın tarihte, daha on gün önce TÜPRAŞ'taki patlamayla gördük ki 4 işçimizi orada maalesef kaybettik. Bu risklerin minimize edilmesi hem iş cinayetleri anlamında hem de... Bu TÜPRAŞ dediğimiz kurum mesela, yalnız TÜPRAŞ'ı değil, koskoca İzmit'i ilgilendiriyor ve bulunduğu diğer şirketleri. TÜPRAŞ örneğinden veriyorum ama diğer şirketler de eğer herhangi bir afet yaşanması durumunda yalnızca işçileri değil topyekûn bir bölgeyi ilgilendiren afetlere yol açabilecek kurumlar. Bir kimya şirketinde bir patlamayı düşünün, orada bir gaz sızıntısını düşünün, topyekûn bir ilçeyi maalesef berhava edebilecek, iş kazalarına yol açabilecek potansiyeli var. Bu anlamda Sayın Bakanın hassasiyetine saygı duyuyorum ve bunun bir an önce giderilmesi için gerekli düzenlemeyi yapmalıyız ama etkin bir şekilde yapmalıyız. Yani, mesela, 104'üncü maddeyi kaldırdınız devreden ama Sayın Bakan, orada önerilerim şu çerçevede olurdu: Orada 80 bin TL'lik bir ceza öngörülüyor. Ya Allah'ınızı severseniz TÜPRAŞ'ın şimdi cirosu herhâlde 20 milyar TL filan, yıllık kârı 2-3 milyar TL kazanan bir şirketten bahsediyoruz. 80 bin TL ceza duruyor orada arkadaşlar. Koskoca TÜPRAŞ için -örnek olarak söylüyorum, onun gibi başka şirketler de var- hani devede tüy olmayan bir cezayla caydırıcı olabileceğini düşünüyor muyuz? Değil. Cezalar caydırıcı olmalı. Bazı şirketler için de 80 bin TL caydırıcı olabilir ama küçük işletmeler için bu geçerli olabilir. Bu çerçevede bu raporların bir an önce yazılması, Bakanlığın da denetimleri bir an önce yapması için ne gerekiyorsa yapalım. Bu maddeyi etkin bir şekilde çalışalım ama bunu yapmayanlarla ilgili de -burada eksiklik o noktada Sayın Bakan- yapmama durumunda ne tip müeyyideyle karşılaşılacağı konusunda... Kapatma hâlâ devrede diyorsunuz ama sonuçta bunlar stratejik şirketler, o stratejik güçlerini kullanıyorlar. "Ya, sen TÜPRAŞ'ı kapatamazsın ki, benzin istasyonları benzinsiz kalır." diyebilir veya başka, savunma sanayisinde olan şirketlerimiz var, bu güçlerini kullanabilir. Buna karşı da işçinin gücünü veya kamuoyunun gücünü kullanmamız lazım. Bakanlığın da bununla ilgili elinde bu maddeye dercetmemiz gereken öyle bir müeyyidesi olmalı ki "O yılın cirosunun yüzde 3'ü kadar ceza uygulanır." deyin bakalım bir tane şirket kalır mı? "Cironun yüzde 3'ünü ceza olarak uygularım." deyin bakalım, inanın sizin kapınızda sıra olurlar o şirketler "Aman benimkini bir an önce hallet." demek için 31/12/2018'e kadar. Bu anlamda bu hassasiyetinize saygı duyuyorum ama bu hassasiyetinizi çeşitli müeyyidelerle donatarak bir an önce nasıl olabileceğine çalışalım derim. Burada o konu eksik. Yani, kapatmak cezası var ama siz asla, bakın, TÜPRAŞ örneğinden gidiyorum, kapatamazsınız. Nasıl kapatırsınız? Bir cezanız varsa, elinizde bir sopanız varsa "Bak, cironun yüzde 3'ü ceza gelir." derseniz ancak o kapatma cezası... Kapatamayacağınızı bildiği için o cezayla o sopayı göstermiş olabilirsiniz. Burada o gücünüz eksik Sayın Bakan. Bu konuda çalışmanızı veya hep beraber Komisyon olarak bu müeyyideyi koymamızı öneriyorum arkadaşlar. Bu maddeye onu koyalım veya 104'üncü maddeyi tekrar ihdas edip "O ilgili yılın cirosunun yüzde 3'ü ceza uygulanır." diye bir madde koyalım. Yönetmelikte 31/12/2018'e kadar bu işin tamamlanması gerektiği durumu var ama yönetmelikler değişir arkadaşlar. Biliyorsunuz, biz hep burada kanunlarla ilgili erteleme kararları veriyoruz. İşte iş güvenliğiyle ilgili efendim, çeşitli sınırlamalar koyduk biliyorsunuz, iş kazaları sonucu. Soma olduktan sonra belli kısıtlar koyduk, sonra baktık onlardan geri adımlar atılmaya başlandı, süreler uzatılmaya başlandı. Bu çerçevede 31/12/2018'e kadar net bir şekilde bütün bu raporların tamamlanması ve Bakanlığın incelemeleri yapması ve gerekli raporların düzenlenip, işletmede gerekiyorsa mühürlenip korunması ve idarede de hani bir kasa mı olur ne olacaksa orada korunması çerçevesinde düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum ve bunu da 31/12/2018 tarihli yönetmelikle bırakmayıp yasaya dercedelim diyorum. Hem Bakanlığı bağlamış oluruz hem şirketleri bağlamış oluruz hem de şirketlere şimdi koyacağımız bir ceza maddesiyle "O tarihe kadar tamamlamayanlar 2018 yılı bütçesinin yüzde 3'ü kadar bir cezayla karşı karşıya kalır." derseniz Bakanlığın elini güçlendiririz, şirketlere de bir sopa göstermiş oluruz, hepsi de bu konuda tamamlamak için Bakanlığın kapısında o zaman sıra olurlar.

Teşekkür ederim.