KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli konuşmacı çok etkileyici bir konuşma yaptı, kendisine teşekkür ediyoruz. Whatsapp satılınca yapılan hesaplamalar sonucunda 53 kişinin kurduğu beş yıllık bu küçük şirket, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ortaya çıkardığı en büyük 4 şirketin pazar değerinden daha yüksek bir değere satılmıştır. Daha yakınlarda, çocuklar için geliştirilen bir madencilik oyunu olan Minecraft 2,5 milyar dolara satıldı. Hesaplamaya gerçekten korkulacak bir durum. Zira bu oyun, bizim Zonguldak madenlerinden daha kıymetli olabiliyor. Bir kamyon domatesin şu an, bu yazıyı okuduğumuzda basit bir bilgisayar ya da telefon etmediğini biliyoruz. Hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum ama orada, uzakta yeni bir ekonomi kuruluyor ve bizim bu pazarda ne yazık ki yerimiz yok. Eğer bu pazarda olsaydık bu ekonominin borsası olan NASTAC'ta bir şirketimiz göstermelik olsa da olabilirdi.

BAŞKAN - Hangi pazarda?

MUSA ÇAM (İzmir) - NASTAC'ta. Yani kimisi "Silikon Vadisi" der, kimisi "NASTAC" Amerika'da. NASTAC'ta böyle bir şirketimiz şu ana kadar yok. Oysa baktığımızda Yunanistan'ın hemen hemen 20'ye yakın, İsrail'in ise 70'e yakın şirketi var NASTAC'ta ama bizim NASTAC'ta bir tek şirketimiz dahi bulunmamaktadır.

Şimdi "Yeniliklere karşı mısınız?" Tabii ki değiliz hiç. Yani anlatımınız, sunumunuz o kadar güzel ki insanları cezbediyor. Hele hele dışarıda bulunan birçok insanı daha da cezbedeceğine, kısa vadede, kısa sürede büyük paralar kazanacağı hayali ve ütopyasıyla bunlara hemen atlayacaklarına hiçbir endişemiz yok.

BAŞKAN - Her şey para değil Üstat yani projelerini hayata geçirmek diye bakmanız lazım. Siz hep paradan bakıyorsunuz yani.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ama yaşadığımız ekonomik koşullara baktığımızda, sadece inşaata dayalı bir büyüme oranıyla Türkiye'nin bir yere gitmeyeceği, ancak sanayileşmeyle bunun olabileceğini hepimizin kabul etmesi gerekiyor. Ama sanayileşmede de ciddi adımların atılmadığı ortada, hepimiz biliyoruz ve bunun en önemli nedenlerinden bir tanesinin de eğitim olduğunu görüyoruz. Son PISA sonuçlarıyla birlikte Türkçe okuduğunu bile anlamakta zorluk çeken bir kuşak yetiştiğini hep birlikte görüyoruz ve bundan da derin üzüntü içerisindeyiz.

Dolayısıyla bizim gençlere çok fazla burada, bu piyasada bir ekmek yok. Kaptıkaçtılara yine bir yol açılacağını düşünüyoruz. Benden önceki konuşmacılarımız...

BAŞKAN - Gençliği amma küçümsediniz Sayın Çam, çok küçümsediniz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Yok, hiç değil.

BAŞKAN - Tanımıyorsunuz gençliği.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bizim de çocuklarımız var, keşke olabilseler.

BAŞKAN - Gençliği gerçekten tanımıyorsunuz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ama bu düzenleme eğer çok iyi organize edilemezse, iyi regüle edilemezse yeni Banker Kastelli'lerin, yeni Jet Fadıl'ların, yeni Kombassanların, yeni YİMPAŞ'ların ortaya çıkacağından hiçbir endişe duymuyorum. Bu eleştirilerimizi söylerken karşı olduğumuz için değil, ille buna karşıyız demek için değil, bu düzenlemeler yapılırken enine boyuna çok ciddi anlamda tartışılması, konuşulması ve altyapının oluşması gerekiyor. Türkiye'de 1980'den sonra Özal döneminde kurulan fonların ne hâle geldiğini, getirildiğini, içinin nasıl boşaltıldığını, ülkeye nasıl büyük maliyetlere mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Eleştirilerimiz bu yöndedir. Düzenleme yapılırken, yasa yaparken bunun kaliteli ve ülkeye büyük faturalar ödetmeyecek şekilde düzenlenmesi için yaptığımız uyarılardır.

Teşekkür ediyorum.