KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Önce, arkadaşlara katılıyorum. Bence buradaki bu engellemeyi bütünüyle kaldıralım ve istismarların peşine düşelim.

Ama daha başka bir şey söylemek istiyorum ve yani çok sakin bir şekilde, popülist, siyasi falan değil, vicdani bir şey söyleyeceğim. Sayın Bakanım, bunu hemen lütfen "Popülizm yapmayın, siyaset yapmayın, hassas konudur." şeklinde çevirmeyin, rica ediyorum.

Şimdi, bir şey daha... Yani 2002'den... Şöyle diyor bazı AK PARTİ sözcüleri: "Biz kendimizle yarışıyoruz." Evet, 2002'den 2017'ye on beş sene geçti. 2007'yle, 2010'la, 2014'le karşılaştırın, yeter artık 2002; onu bir söyleyeyim.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, sevgili arkadaşlarım; Türkiye harp malulü gaziler, şehitler, dul ve yetimlerinden söz ediyoruz yani bu insanlar, 5-6 bin kişi bu şeyden istifade edenler. Öyle söylüyor dernek yetkilileri. Bu insanlar bu ülke için, namus için, şeref için, vatan için ya gerçekten canlarını, her şeylerini ortaya koymuşlar, bacaklarını, kollarını, organlarını filan bırakmışlar, işte, anneleri, babaları ölmüş. Bu, 5-6 bin kişi. Yani bunu söylediğimiz zaman popülizm filan yapmıyoruz, vicdani bir şey söylüyoruz. Yani bu insanları böyle bir töhmet altında bırakmak bile bizim için çok ayıp bir şey. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bunu kabul etmemesi gerekiyor. Bu şeyi engellilerden ayrı düşünmemiz gerekiyor. Harp malulü gazileri, şehit, dul ve yetimlerini ayrı düşünmemiz gerekiyor. 5-6 bin kişi arkadaşlar ya. Zaten Sayın Bakanımız etki değerlendirmede bu maddeden bir şey beklemediğini söylemiş, bir gelir filan da beklenmiyor. İstismarları önleyeceksek bu ülkenin istismarına savcısı var, polisi var, onlarla önleyelim, engelliler için de bunu şey yapalım. Ama kesinlikle ve kesinlikle gazileri, dul, yetim, şehit yakınlarını çıkaralım, bir şey koyalım "Onlar hariç." diye. Bunun teknik bir düzenlemesi vardır Sayın Bakanım ya, lütfen ya. Gerçekten yani bizi ayıplayacaklar ya. 80 milyon bugün burada bu konuşmalardan dolayı "Yazıklar olsun!" diyecek Meclise. "Yazıklar olsun bu milletvekillerine. Kendileri nasıl yaşıyorlar, kendileri nasıl arabalara biniyorlar, ne yapıyorlar." Bir sürü şeyler söyleyecekler. Buna fırsat vermeyelim arkadaşlar, vicdanları kanatmayalım lütfen. Sayın Bakanım, rica ediyoruz. Çok yanlış bir şey yapıyoruz. AK PARTİ'li üyeler, değerli arkadaşlar; siz de bir şey söyleyin.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.