Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 18 .10.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; şimdi, ek bütçe getirmezseniz ve biz bunların kalemlerini görmezsek dediğim gibi bir keyfiyet oluşur ama tabii ki Hükûmetin bu açık durumunda yapabileceği üç şey var: Gelirleri azalırsa belli noktada tasarrufa gitmeye kalkar; onları bilmiyoruz, hangi konularda ne kadar tasarruf edeceğini, bu konuda bilgi vermediniz. Normalde kamu tasarrufa da gidebilir. Ne bileyim, şu kapıda görüyoruz, sıra sıra Mercedesler; kamu binalarını, yapılan harcamaları görüyoruz; inanılmaz bir israf var. Bakın, ben Mecliste bile... Söyleyeyim size; Şu Meclis bütçesinin üçte 1'i daha eksiğini harcarsak yine aynı şekilde döner. İnanılmaz bir israf var kamuda Sayın Bakan. Bir sefer tasarrufla bu tedbirleri alabilir, bunu beraber tartışabiliriz.
İkincisi, vergi almaya kalkar, kalktınız. Vallahi Sayın Bakan, nerede vergi adımı attıysanız ya bizler bastırdık ya kamuoyu bastırdı ya Sayın Cumhurbaşkanı oradan dedi ki: "Öyle olmaz." Partinizin sonuçta Genel Başkanı, yani oradan diyor ki Maliye Bakanına karşı: "Öyle olmaz." Neredeyse bütün vergi adımlarıyla ilgili geri adım atmak zorunda kaldınız. Bazı rakamlar kaldı geriye ama rakamlar sonuç olarak bu deliği kapatmaya uygun değil. O konuda da bir bilgi verirseniz memnun olurum.
Bunları da yapamadık şimdi, iki konuda geri adım var. Tasarruf yapmıyorsunuz. Vergi konusunda tabii ki bütün bu hatalarınızı vatandaşa yüklemenizi istemiyoruz, özellikle de fakirlere, yoksullara yüklemenizi istemiyoruz, zenginlere de siz dokunmuyorsunuz. "Gelin, gelir vergisinde üst bir basamak yaratalım." dedik. Bu konuda, zenginlere dokunmak konusunda da sağ olun, belli adımlarınız var, bunlar önemli, servet vergisi boyutuyla ama yeterli olmadığını görüyorum.
Üçüncü yol da borçlanmak, en kolay yol. 1990'lı yıllarda, 1980'li yılların sonundan itibaren kamunun zaten genel bakışıydı. "Ne var efendim, açık yaratırız, enflasyon olur; enflasyon, faiz yaratırız, bu kısır döngüye gireriz. Kur artar, faiz artar, enflasyon artar, bu kısır döngü içinde devam ettiririz." diye bir bakış vardı o yıllarda ve bu borçlanma yetkisiyle ilgili bir sınır da yoktu, kamu istediği gibi borçlanıyordu ve o kısır döngü içinde, enflasyon, faiz, kur sarmalı içinde yıllarca kıvrandık durduk.
Şimdi, bu girdaptan çıkmanın yolu nedir? E, diyorlar ki: "Biz borçlanacağız." Bakın, hazine ihalelerinde Sayın Bakan, geçen yıla kadar yüzde 90'la yeniden borçlanma yapıyordunuz yani 100 lira itfa yaptıysanız 90 lira borçlanıyordunuz, bu çerçevede piyasaya para vermiş oluyordunuz. Bu da faizlerin düşmesi veya düşük kalması yönünde kamunun bir desteği anlamına geliyordu. Ama bu yıl ne yaptınız, geçen yılın sonundan itibaren? Her 100 liralık itfa karşılığında 140 lira, 150 lira borçlanıyorsunuz değerli arkadaşlar. Hani faiz lobisine karşısınız ya Sayın AKP milletvekilleri. Bu yıl 140 lira, 150 lira borçlanıyorsunuz değerli arkadaşlar. Her 100 liralık itfa karşılığında 140-150 lira.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor, diyor ki: "Ey bankalar, bu faizler çok yüksek." Ya, değerli arkadaşlar, bu faizleri kim yükseltiyor bu sene? Kim yükseltiyor değerli bankacı vekillerim, eski banka genel müdürlerim?
BAŞKAN - Sayın Paylan, konuşmalarımızda kişilere doğru yönlendirirseniz biraz sonra şey yapamayız, altından kalkamayız.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır, soruyorum, Komisyona soruyorum. Hayır, bankacılıktan gelen, gelenekten gelen arkadaşlarımız var. Faizleri kim yükseltiyor? Faizleri siz yükseltiyorsunuz efendim. Hayır, hazine yükseltiyor, siz yükseltiyorsunuz faizleri. 100 liraya karşı 150 lira borçlanırsan, mevduat faizleri de yüzde 10'dan yüzde 15'e gelir. Hiç kimseyi suçlamayın. Faiz lobisine siz destek veriyorsunuz hazineden. 37 milyar lira borçlanacaksın... Faiz lobisine milyarlarca lirayı siz aktarıyorsunuz.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Geçmişte aktarıldı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kim borçlu? Vatandaş borçlu. Vatandaş krediler altında inim inim inliyor. Milyonlarca vatandaş borçlu. Kim alacaklı? "Faiz lobisi" dediklerimiz. E, siz ne yapıyorsunuz 37 milyar lira da yetki vererek, eğer verirseniz, vermeyeceğinizi umut ediyorum ama ne yapacaksınız bu borçlanma yetkisiyle? Faizler 14, 15, 16, 17 diye yükselmeye devam edecek. Hem sanayiciye tabii ki dolaylı olarak ama tabii ki bu yansıtmalı olarak da vatandaşa direkt olarak yansımış olacak arkadaşlar.
Bu kadar borçlanma yetkisi verilmez, verilmez, verilemez. Ek bütçe gelirse biz Hükûmete deriz ki: "Arkadaş, önce tasarruf et, kendine çekidüzen ver. Çok israf var, bu israfları... Bu sefer geri adım at."
İkincisi, vergilendirme konusunda, zengine dönük vergileri tabii ki alalım servet boyutuyla ilgili, gelir boyutuyla ilgili ama bütün hatalarınızın vebalini dar gelirli vatandaşımızın sırtına bindirmeyin. Borçlanma da sonuç olarak dar gelirli vatandaşın sırtına binecek bir yüktür çünkü dar gelirli vatandaş borçlu arkadaşlar. Bakın, her yerde icralar var, her yerde kredi kartı borçlulukları var, her yerde tüketici kredisi kullanan milyonlarca vatandaşımız var. Bunların faizleri yükselecek arkadaşlar. Bu 37 milyarlık borcun vebalini onlar ödeyecekler, Hükûmetin hatalarını.
Ve aynı zamanda arkadaşlar, bakın, Hükûmete bir yetki veriyorsunuz borçlanma, borçlanacak S-400 füzesi alacak, borçlanacak tank alacak, borçlanacak top alacak, borçlanacak Sayın Cumhurbaşkanının damadının ürettiği SİHA'ları, İHA'ları daha fazla alacak. Niye? Güvenlikçi politikalar var, özgürlükçü politikalar yok. Yani güvenlik-özgürlük dengesini kuramayan her devlet gibi... Yani çözüm üretemeyen her devlet zulüm üretir arkadaşlar. Eğer ki siz demokratik adımlardan tamamen uzaklaşmışsanız, tamamen güvenlikçi politikalara hapsolmuşsanız yalnızca silah alırsınız, tank alırsınız; asker, polis şu, bu ama iç barışınızı yine de sağlayamazsınız. Bu dengeyi iktidar kaybetti ve yalnızca elinde çekiçle geziyor, herkesi de çivi olarak görüp başına vurmaya kalkıyor. Dün daha OHAL geçti arkadaşlar, üç ay daha uzatıldı.
Bu çerçevede benim naçizane önerim -çok da uzatmamak için- bu maddeyi geri çekelim arkadaşlar, Hükûmet ek bütçesini getirsin. Ek bütçeye dönük, hayra dönük olarak bu paraların nasıl toplanabileceği, nasıl harcanabileceği üzerinde bir tartışma yürütelim. Eğer ki bu madde de geçerse arkadaşlar yol olur ve bu yol kriz üretir, eninde sonunda kriz üretir. Bu açıklara bir kere yol verdiniz mi Hükûmet bunu alışkanlığa çevirir; faizler yükselir, bir girdaba gireriz ve eninde sonunda bu borçlanma yetkileri, bu harcamalar bu şekilde hem vatandaşın sırtına yük olur hem de eninde sonunda kriz üretir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Paylan.