| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 12 .10.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yine Amerika Birleşik Devletleri'nden bir örnek vereceğim. Dün geldim. Bir eski eser diyelim ki bir şehirde varsa ve kültürel varlıksa yerel yönetim de merkezî yönetim de onun yenilenmesi için her yıl bir fon yatırıyor ve o parselle ilgili o fon bir banka hesabında duruyor, kim gönüllü olursa onu yenilemeye, o parayı, diyelim ki 10 milyon dolarlık bir yatırım yapacak, orada 7 milyon dolar birikmiş, onu alıyor, üstüne de 3 milyon dolar kendisi koyuyor ve binayı yeniliyor.
Sürekli bu binaların korunması için bu fonlar o bina bazında yatırılır. Kim alırsa alsın -ister mevcut sahibi ister yeni sahibi ister mülhaksa, neyse- yenilenmesi için yaratılan bir fondur bu çünkü o bina tarihî eser olarak tescil edilmişse o binanın korunması için o fon da kurulur ama bizim böyle bir devlet politikamız yok maalesef. Hafızasız bir toplumuz. Hani, Osmanlıcıyız, Osmanlıcıyız diyoruz, hani dümdüz etmişiz Osmanlı'nın bütün tarihinde Bizans'ı, Roma'yı, bütün uygarlık tarihimizi, betondan bir hani beton TOKİ cumhuriyeti olmuş durumdayız.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün çabalarını önemsiyorum, çok önemli ancak bakın, ben size örnekler vereyim. Anadolu'da 6 bine yakın kilise vardı, şu anda kaldı 80-90 tane. 6 bin kilisenin büyük bölümü metruk durumda, yıkılmış, ya temelleri var ya yıkılmak üzere ya çökmek üzere. Bu 6 bin kilisenin yaklaşık 4 bini özel şahısların üzerinde. Yani tarlanın ortasında kalmış. Oraya devlet gelmiş, "Bu arazi senin." demiş, 50 dönüm ortasında bir zamanlar Ermeni'nin, Rum'un olan kilise kalmış. Siz sahip çıkamıyorsunuz. Kültür Bakanlığına gidiyoruz, "Arkadaş, bu mal adamın tapulu malı, ben nasıl gidip yapayım?" diyor. Sahip çıkamıyor. Bütün o kiliseler, manastırlar, bütün o tarihî vakıflar hepsi yerle bir olmuş, hepsi gömülüyor. Son bir on yıl daha müdahale etmezsek zaten geriye, Allah'a şükür, hiçbir şey kalmayacak.
Şimdi, böyle bir madde getiriyorsunuz -önemli bir madde aslında, tartışılması gereken bir madde- ama o kişi, diyelim ki arazisinin ortasında bir kilise var, onun yenilenmesini nasıl isteyecek? Yani orası sonuçta kültürel bir varlık. Gel de benim kiliseyi yenile diyecek bir hâli yok veya İstanbul'da işgal edilmiş, biliyorsunuz, binlerce bina var şu anda. Bir zamanlar başkalarına ait olan tarihî binalar bunlar. Yapılsa, hani ihya edilse ama biz ne yapıyoruz? Tarlabaşı Projesi diyoruz, bütün o tarihî binaları dümdüz ediyoruz, bir zamanlar Ermeni'nin, Rum'un adına kayıtlı. Sahip çıkmamışız. Dümdüz ediyoruz ve Vakıflar bu anlamda müdahale edemiyorlar tabii ki.
Bu bir devlet politikasıdır, bu Vakıflar Genel Müdürlüğünün politikası değil. Kültür Bakanlığının burada etkin bir madde getirip Vakıflar Genel Müdürlüğüne ne düşüyorsa yapması lazım. Gerçek, tüzel kişileri siz nasıl ayıracaksınız?
Ya, bir de burada böyle bir madde getirirseniz, açıkça söyleyeyim, size birisi telefon açar, "Şu gerçek kişininkini yap." derken ama öbürü CHP'lidir HDP'lidir, onu yapamazsınız. Böyle bir baskıyla karşı karşıya kalırsınız Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak. Yani düşünsenize keyfiyet gelmiş, bütçede var, işte iktidara yakın bir kişinin "Git şunun evini yap." diye size talimat gelir, gider yaparsınız. Yani böyle bir keyfiyete yol açabilir bu madde, böyle bir baskı altında kalabilirsiniz. Tarihî bir eserdir gerçekten, X gerçek veya tüzel kişisine aittir ama bunu bir devlet politikası olarak yapmak başka bir şeydir. Kültürel varlığı korumak bir devlet politikasıdır, Vakıflar Genel Müdürlüğüne yüklenemeyecek kadar... Vakıflar Genel Müdürlüğü tabii ki çok önemli bu anlamda korunması için ama bakın, ben size ilanlar göstereyim: "Satılık kilise." diye ilan veriliyor, biliyor musunuz? "Satılık cami." diye bir ilan verilebilir mi? Böyle ilanlar var. Bu anlamda ortak tarihimize, hepimizin tarihine, bütün halkların tarihine sahip çıkacak devlet politikasına ihtiyaç var.
Ben Sayın Bakana söylüyorum tabii bütün bunları, size söylemiyorum. Bu maddenin son derece sorunlu bir madde olduğunu düşünüyorum. Tabii ki genel politika içinde size düşen rol neyse tanımlanmalı ama bir kod yasa çerçevesinde tartışılması gereken bir yasa olarak görüyorum.