GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, hep yasama kalitesinden bahsediyoruz, yasamanın kalitesizliğinin bir göstergesi; daha yeni çıkmış bir yasadan bahsediyoruz ve Sanayi Komisyonu tartışmış. Orada gerçekten -her türlü- bütün sivil toplum kuruluşları gelip müdahil olabilirdi ve bu yasa daha etkin, kaliteli bir şekilde çıkabilirdi ve mademki bir sorun var...

BAŞKAN - Burada bütün taraflar var, sorun yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın, ama sorun şu Sayın Başkan: Burada Sanayi Komisyonundan veya bu konuda ihtisas sahibi kaç arkadaşımız var? Yok aşağı yukarı.

BAŞKAN - Çok var canım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sorun şu: Daha etkin tartışılmalı. Yani madem Sanayi Komisyonu çıkarmış bunu, ortada bir hata varsa düzeltilmesi gereken şey varsa ihtisas komisyonuna bunu lütfen havale edin. Sanayi Komisyonu daha etkin bir şekilde tartışsın, buraya gelmesi gerekiyorsa tekrar gelsin diye öneriyorum. Eğer yapmayacaksanız bunu, eleştirilerime devam edeyim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yapmıyorsunuz herhâlde.

BAŞKAN - Bilmiyorum, bir dakika, hepinizi dinledikten sonra karar vereceğim, nasıl şey yapayım? Müsaade edin.

Sayın Nejat Koçer, kendinizi tanıtır mısınız...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Eleştirilerime devam edeyim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Eleştirilerinize devam edin, buyurun.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, şimdi, bu OSB'lerin öneminin farkındayız ve istihdama ne kadar katkı yaptığının, üretime ne kadar katkı yaptığının farkındayız ancak şuna karşıyız: OSB'lerin de bir rant aracına dönüştürülmesine karşıyız ve maalesef... Ben Beylikdüzü'nü de biliyorum, bakın, en az yarısı kiradadır şu anda Beylikdüzü'nün yani gerçek sanayici... Üçte 2 de olabilir, bu oranı siz söyleyin, üçte 2'si, belki daha fazlası kiradadır ve gerçekten Beylikdüzü ve İkitelli'de son yıllarda 1'e 5, 1'e 10 rant yedi yani bina değerleri... Ben hatırlıyorum, parsel değerleri 200 bin dolardaydı, şimdi 2 milyon dolarlara çıktı, 10 katı rant yedi. Neden? Çünkü OSB'ler önemli hâle geldi bu yasalarla ve orada olmak avantajlı bir hâle geldi ve rant yedi. Rantı kim kazandı? Sanayici değil bakın, sanayici rantı ödeyen, kirayı ödeyen sanayici. Rantı mal sahibi kazandı. Sanayicinin sırtına bindi, daha fazla kira alıyor ve daha fazla rant kazanıyor ve Sayın Bakan, siz bunların hiçbirini vergilendirmiyorsunuz rantları, "Rantları vergilendirmeyeceğim." dediğiniz için. Sanayicinin sırtına biniliyor, rantlar, kiralar yükseliyor, fiyatlar yükseliyor ve siz şu kanunu bile çıkardınız, "Ben OSB'lerden emlak vergisi almayacağım." dediniz ve kime yarıyor bu? Mal sahibine yarıyor.

Devam edeyim.

BAŞKAN - Sayın Paylan, bir şey soracağım.

2000 yılında bir yasayla, bu sanayi sitelerinin organize sanayiye dönüşmelerine izin vermişiniz, devlet olarak söylüyorum. Yani o gün bu tartışmaların içerisine girmedikten sonra bugün bu tartışmayı yapmayı çok anlamlı bulmuyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, mesele şu, bakın...

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama söz bende.

BAŞKAN - Şunu söyleyeyim: Bugün ortada kangren olan bir durum var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, çözelim.

BAŞKAN - Yani iki ay önce Sanayi Komisyonundan çıkan yasayı uyguladığınızda bu 5 sanayi sitesini kapatacaksınız.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, anlatayım peki.

BAŞKAN - "Kapatın." diyorsanız yani o zaman kapatalım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Devam edeyim.

Elbette ki orayı korumamız lazım ama bunu daha etkin tartışmamız lazım. Belki burada bir madde çıkardık, başka sakıncaları olacak, sakıncalarını söyleyeyim Sayın Bakanım.

Sayın Bakan, iki boyutu var: Bir, ranta dönüşmesi ve sanayici için de bu rant yüzünden kiranın yükselmesi, sanayicinin...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Kirayı düşürsünler Başkanım, sorun çözülür.

BAŞKAN - Bunun kirayla ne alakası var ya? Ya, bunlar zaten mevcutta var olan sanayi siteleri, ezbere konuşuyorsunuz Sayın Tarhan.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ama kimlerin elinde?

BAŞKAN - Siz dinlememişsiniz ki arkadaşları. Biz bir aydır, bu tasarı önümüze geldiğinden beri bu arkadaşlarımızı dinliyoruz, bütün tarafları dinliyoruz yani.

MUSA ÇAM (İzmir) - Çok iyi bir maddeydi de o zaman niye Sanayi Komisyonunda bu konuşuldu da çıkarıldı Sayın Başkan? Yapmayın ya.

BAŞKAN - Dinlememişler, kendileri söylüyor Sayın Tarhan "Dinlemedik." diyor.

MUSA ÇAM (İzmir) - Orada Sanayi Bakanı var, Sayın Komisyonu üyeleri var yani.

BAŞKAN - Efendim sizi Sanayi Komisyonuna çağırdılar, dinlediler mi sizi?

İSTANBUL BEYLİKDÜZÜ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADNAN KELEŞOĞLU - Sanayi Bakanlığına bu konuyla ilgili öneriler yazdık.

BAŞKAN - Neyse, size söz vereceğim Sayın Paylan'ın sözünü kesmeyelim.

Buyurun.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Benim sözümü bayağı kestiniz, neyse.

Sayın Bakan, sonuç olarak mesele sanayiciyi desteklemekse sanayiciyi destekleyeyim ama bu madde rantiyeciye destek veren bir madde. Yani sen git orayı böl böl böl parçala kiraya ver ve rant... Bakın, şehir içindeki rantlar, İkitelli bölgesi, bakın, son yedi-sekiz yılda 1'e 10 rant aldı. Beylikdüzü aynı şekilde 1'e 10 rant aldı. Mesele rantsa, kiraysa bu anlamda farklı bakalım ama sanayiciye destekse sanayiciye destek verelim.

Sayın Bakan, bunun başka bir boyutu da var, Sayın Başkan, siz de dinleyin. Şimdi, organize sanayi bölgesinin amacı ne? Hani işletmeleri büyütmek, öz sermayelerini güçlendirmek, istihdamı artırmak, orada daha organize işletmelerin çıkması. Ama "Bu 3 bin metrekarede 4 kiracı yapayım." derseniz ne yapıyorlar biliyor musunuz, size onu da söyleyeyim: Şimdi, belirli zorunluluklar var biliyorsunuz, belli işçi sayılarının üzerine; doktor koyacaksın, iş güvenliği koyacaksın, bilmem ne. Ne yapıyorlar? Belli işçi sayılarına bölüyorlar, alt işletmeler yaratıyorlar ve o zorunluluklardan da kaçınmaya gidiyorlar. Belli işletmeler bunu yapıyorlar, bu uygulamalar var ve bu neyi yapıyor, bir şey daha var: Sen 500 işçi çalıştırırsan sendika oraya girebiliyor ama bölersen o sendika zorunluluklarını bertaraf ediyorsunuz ve sendikasızlaştırmayı büyüten bir maddedir bu. Yalnızca Beylikdüzü'nün, İkitelli'nin meselesini çözeceksek eyvallah ama 2017'ye taşırsanız bunu "Bütün OSB'lerde 4 kiracı var." derseniz ne olur biliyor musunuz? Herkes alt işletmeleri böler, o iş güvenliği, doktor, bilmem ne, bütün zorunluluklardan kurtarmaya bakar ve gerçekten sendikasızlaştırmanın şahikasını yaşarız. Zaten sendikasızlaşma konusunda son derece zavallı durumdayız ülke olarak ve bunu tetikleyebilecek bir madde olarak bunu görürüz.

Sayın Bakan, hem servet boyutuyla, servetin vergi... Bunu bir servet aracı, rant aracı olarak görenleri burada nasıl bertaraf edeceğiz? Sanayiciye de direkt olarak nasıl destek verebileceğiz? Bu işçi, iş güvenliği, sendika hakkı... Onların belli kriterler çerçevesinde o hakları elde etmesi -işçinin elde etmesi ulaşması- anlamında nasıl tedbirler düşüneceğiz? Bunun enine boyuna tartışılması lazım.

BAŞKAN - Ne güzel tartışıyorsunuz işte.

GARO PAYLAN (İstanbul) - OSB'lerde toplam kaç işçimiz çalışıyor?

İSTANBUL BEYLİKDÜZÜ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADNAN KELEŞOĞLU - 1 milyon 700 bin.

GARO PAYLAN (İstanbul) - 1 milyon 700 bin işçinin şu anda bütün haklarını gasbedebilecek bir maddeyi tartışıyoruz, bu boyutuyla da bakmamız lazım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.