Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .10.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Merkez Bankasının itibarı, gerçekten paramızın itibarı demek ve son yıllarda özellikle Merkez Bankasının itibarının her gün aşındığını görüyoruz. Yani Merkez Bankası eğer özellikle para politikası boyutuyla özgürce karar alabildiği zaman yani siyasetin vesayeti anlamında daha o baskılar azaldığı zaman Merkez Bankasının daha rahat karar alabildiğini biliyoruz ancak siyasetin de yani orada ifrat-tefrit meselesinde uçlara kaymadan siyaset kurumunun da, Meclisin de Merkez Bankasını denetleyebilmesi lazım. Şu anda Hazine, Merkez Bankasının herhâlde yüzde 99'una sahip değil mi Sayın Başkan Yardımcısı? Yüzde 90 küsur hissedarı.
MERKEZ BANKASI BAŞKAN YARDIMCISI MURAT UYSAL - Yüzde 55.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Öyle midir, pardon... Emekli Sandığı filan meselesi var. Bu denetimi de bugünkü iktidarın belki bunu etkin yapamadığını görüyoruz çünkü üyelerin orada sembolik olarak durduğunu da az çok hissediyoruz, denetim kurulu raporlarının da etkin denetim raporları olmadığını biliyoruz. Ancak bu kanunu kaldırdığınız anda yarın gelebilecek daha etkin bir iktidarın da önünü kapatmış olursunuz yani para basma yetkisinde olan bir kurumun siyasetin tabii ki denetiminde olması lazım. Bu anlamda bu kurulun kaldırılmaması gerektiğini düşünüyorum.
Bir de başka bir boyutu var: Şimdi benim kaygılarım oluştu, şimdi bu denetim kurulunu kaldırıyorsunuz, banka meclisi başka bir denetim kurulu ihdas edecek. Şimdi burada hani o bahsettiğim işin vesayete dönüşmemesi anlamında da kaygılarımız oluşmalı mı? Şu anlamda: Banka meclisi öyle bir denetim kurulu atayabilir ki, şimdi şöyle bir cümle söylediniz: "Risklerin erken tespiti." Değil mi, gerekçesinde böyle dediniz? Öyle bir denetim kurulu tespit edebilir ki mesela, son dönemde Sayın Cumhurbaşkanı tekrar -bir süredir bırakmıştı- yine geçen gün "Faiz nedendir, enflasyon da sonuçtur." dedi. Şimdi onun danışmanları buna inanıyorlar, Yiğit Bulut ve Cemil Bey diye birisi ve bunu Sayın Cumhurbaşkanına söylettiriyorlar. Bazen de Merkez Bankasını azarlıyor Sayın Cumhurbaşkanı "Faizi yükseltiyorsunuz bu yüzden de enflasyon oluyor." diye. Hani iktisat birinci sınıf öğrencileri saçları başlarını yoluyorlar bunları duydukça ama buna inanan yeni denetim kurulunda insanlar olsa ve risklerin erken denetimi konusunda öyle raporlar sunsalar ve para politikasına bu anlamda baskılar olsa ve yarın bir kanun hükmünde kararname çıksa da faizleri sıfır yaptık dese Merkez Bankası, bunu sıfırdan yükseltemez derse, velev ki hani bir çılgınlık olur ya, buna inanan bir baskı olsa ülkemizin yaşayacağı riskleri düşünemiyorum bile. Bu anlamda bize gerçekten bir açıklama yapın, bu yeni denetim kurulunun yetkisi ne olacak? Risklerin erken tespiti dediğinizde "faiz neden, enflasyon sonuç" derse yeni denetim kurulu ve siz faizleri 1'e düşürürseniz bizim enflasyonumuz da 1'e düşecek derse mesela, hani akıl yoksunluğu mümkündür. Böyle risklerimiz var mı bu yeni denetim kurulunda? Önceki etliye sütlüye dokunmuyordu, gölge etme başka ihsan istemez durumunda raporları görüyoruz yani denetim kurulunun oluşma şeklini de biliyoruz, Hazineden belli yakınlıkları olan insanlar denetim kuruluna atanıyorlar, çok da fazla karışmıyorlar diye biliyoruz ama yeni denetim kurulunda bu vesayet kurulabilir mi bu çok önemli. Bu anlamda bu risklere bakalım ve gerçekten etkin bir denetim kurulunun nasıl oluşturulabileceğini bence beraberce çalışalım derim. Bu konuda cevaplarınızı verince tekrar konuşacağım.