KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Çok teşekkür ederiz.

Heyette olan arkadaşlardan konuşmak isteyen var mı başka? Sanırım yok.

Değerli arkadaşlar, diğer arkadaşlara söz vereceğim. Burada yapılan değerlendirmelere teşekkür ediyorum, hepsi olumlu değerlendirmelerdi. Tabii, bize orada gösterilen iki tane cezaevi var. Aslında İtalya cezaevleri konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde en fazla mahkûm olan ülkelerden bir tanesi. Bu çerçevede onlar da birtakım tedbirler almaya çalışıyorlar ve bu cezaevlerinin de öncü cezaevi, reform yapılan, reforma tabi tutulan cezaevi olarak söylediler bizlere yani diğerlerine göre iyi olduğunu kendileri de ifade ettiler. Ama bu hâliyle baktığımızda, Reşat Bey'in dediği gibi, özellikle fiziki şartlar açısından bizimkinden aman aman üstün bir yanını görmedik.

Tabii, "Neyi örnek alabiliriz?"e baktığımızda, Mahmut Bey de dedi, "Aslında biz neleri örnek alabiliriz, bunlara da bir bakmamız lazım." Burada bizim örnek alabileceğimiz üç husus var öne çıkan. Bunlardan bir tanesi, yöneticilerin gerçekten çoğunun hukukçu olması yani bu çok önemli bir konu. Türkiye cezaevlerine çok yatırım yapıyor, kanunlarını düzeltiyor, fiziki şartlarını düzeltiyor ama belki yeterince istediği sonucu alamamasının sebeplerinden bir tanesi yöneticilerdeki bu yorum farkı. Bir kanun çıkarıyorsunuz, adam farklı yorumluyor, sizin istediğiniz arzuda yönlendiremiyor cezaevini. Dolayısıyla, burada mutlaka hukukçuların artık yavaş yavaş buralarda görev alması gerekir. Bülent Bey, Adalet Komisyonunda üyesiniz sanırım, değil mi? Yani orada ne yapabiliriz bilemiyorum, en azından ihtiyari bir hüküm koymak lazım, "Öncelikle hukukçulardan seçilir." gibilerinden bir şey mi koymak lazım? Gerçekten bunun faydasını burada gördük yani İtalya'da hukukçu yöneticilerin müdür, müdür yardımcısı olması oradan farklı bir eksiklik getirmiş. Bunu belki burada önerebiliriz. Yani "Öncelikle hukukçulardan seçilebilir." gibi esnek bir cümle konmasında fayda var diye düşünüyorum.