Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/752) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 09 .08.2016 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, şimdi şöyle bir cümle var: "Bakan bu kanun uyarınca kurulacak fonların içeriğini belirleyebilir ve fonlara sayı sınırı getirebilir." diyor. Şimdi, ben Hükûmetimizin nasıl bir planı olduğunu merak ediyorum. Yani burada oluşacak fonları daha çok devlet iç borçlanma senetlerine yönlendirmek ve Hazine açıklarını finanse etmek gibi bir hedefimiz mi var orta vadeli olarak? Yoksa bu fon portföyünde işte, borsaya dönük, yani hisse senetlerine dönük mü bir yönlendirme niyetiniz var? Çeşitliliği yani sepeti ne kadar geniş tutacağız?
Bir de Bireysel Emeklilik Sistemi'nde, BES'te biliyorsunuz yani düşük riskli, orta riskli ve yüksek riskli diye pazarlarlar şirketler ve genelde yüksek riskleri de yani son üç yıldır borsa şu kadar kazandırdı, sen buna koyarsan 1 liran 3 lira olur diye işçiye pazarlarlar ve işçi bilmez bunu. Pek çok yabancı ülkede hani büyük borsa çöküşlerinde pek çok emeklilik fonunun heba olduğunu biliyoruz. Yani bu anlamda sizin yönlendirmeniz ne yönde olacak? Yani bu fonların çerçevesini ne yönde tutacaksınız?
Şu da var, ben hep şuna önem veriyorum biliyorsunuz. Dar gelirliyi yüksek risklerle karşı karşıya bırakmamamız lazım. Bu anlamda dar gelirlinin risk portföyünü de ona göre oluşturmamız gerekiyor. Aksi takdirde şirketler yatırım yapmayı bilmeyen milyonlarca insanı... Biliyorsunuz, pazarlamayı çok farklı şekilde yapabiliyor. Hiç yatırım yapmamış hayatında ne borsa bilir ne DİBS, Devlet İç Borçlanma Senedi bilir, bilmem ne, farklı enstrümanları pazarlayabilirler ve bir bakarsınız ki milyonlarca insan çok riskli enstrümanlarda yer alabilirler.
Bir de burada bir kısıtı daha çok merak ediyorum. Şu anda Bireysel Emeklilik Sistemi'nde yerli kaynaklar yabancı enstrümanlara yatırılabiliyor. Diyelim ki, siz Dow Jones Endeksi de satın alabiliyorsunuz, BRIC yani Brezilya, China bilmem ne endeksi de alabiliyorsunuz. Ya burada şimdi hedef ne? Yerli anlamda bir kaynağı yerli kaynakları sermaye piyasasından genişletmek. Burada herhangi bir kısıt görmedim hani kısıt olmalı mı onu da ayrı düşünürüz çünkü insanların yatırım özgürlüğü de olmalı yani icabında Dow Jones'a da yatırabilmeli ama siz devlet katkısı veriyorsunuz, benim orada bir sıkıntım var. Şimdi, devlet katkısı yani Hazine katkısı verdiğimiz anda orada bir kısıt olmalı mutlaka yani yerli kaynaklara, devlet iç borçlanma senetlerine yatırılmalı. Devlet parasını da gidip Dow Jones Endeksi'ne yatırması herhâlde çok kötü bir örnek olur. Bu anlamda sınırı nereden çekeceğinize dair bir bilgi verirseniz ona göre tekrar değerlendirme yapacağım.
Bir de, değerlendirmenizde hiç bu ölçek meselesine bakmadınız. Asgari ücretliye biraz daha fazla verelim, az verelim. Yani bilmiyorum gerçekten sermayeyi yani serveti tabana yaymak gibi Hükûmetinizin bir hedefi yok mu? Ben hep bunu öneriyorum, çok da iyi buluyorsunuz bunu eminim ki yani ama hiçbir teveccüh gösterip de ya, bu da olabilir deyip bir çalışalım, belki çalıştırıyorsunuz bürokratlarınızı ama bir yol da bulamıyorlar bu ölçek meselesinde. Yani her şeyimizde serveti biraz tabana yaymak, tabandakini, fakir gurabayı yani güçsüz hissettirmemek üzerine kurmalıyız, sosyal devlet anlayışı bunu gerektirir. Bu anlamda o yüzde 25'leri veya rakamları nasıl hem o tabanı orada tutacak şekilde hem de biraz daha güçlü hissettirecek şekilde yapabiliriz. Diyelim ki, on yıl sonra adamın eline 10 bin değil de 20 bini nasıl geçirmeye çalışalım. Yani 10 bin lirayı...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Rasyonel olması lazım.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Elbette ama birazcık yani yüksek gelirlilere yüzde 25 vermektense yüzde 20 verelim, yüzde 15 katkı verelim, dar gelirliyi de yüzde 40'a çıkaralım bunu Sayın Bakan. Böyle bir çalışma yapalım. Yani kademeli bir anlayış, asgari ücretin 2 katına kadar yüzde 40 diyelim, daha fazlasına veya 1 katına...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gelir yükseldikçe tavan nedeniyle oran aşağı geliyor zaten.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Haklısınız, katılıyorum ama gene de biz serveti tabana yaymak istiyorsak daha büyük teşviklerde bulunmamız gerekir mutlaka. Onları daha fazla sistemin içinde tutmuş oluruz.
Bir de benim bir önerim daha vardı, işsizlik sigortasındaki o yüzde 1'i bir daha değerlendirin Sayın Bakanım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O yanlış...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yapmayın ama. emekliliğe kadar kalmak şartıyla.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Var olan...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, yenisini diyorum, bu tarihten sonrası olarak, eskisini almayacağız. Bu tarihten sonra...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Orada yenisini...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Haklısınız ama 100 milyar biriktirmişsin, orada duruyor boşu boşuna. Ya, Hazine kârına gidiyor işte ama işçiye kullanılmıyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ekonomiye can oluyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, eyvallah, bu da can olacak. O da DİBS'e yatırmak yani devlet iç borçlanma senedine yatırmak kaydıyla işçinin parası olacak on beş yıl sonra, bunu değerlendirin diyorum Sayın Bakan. Ama şu fonlarla ilgili bir kısıt, çerçeve ne gibi tutulacak onu açıklarsanız, teşekkür ederim, sağ olun.