| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/752) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 09 .08.2016 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet, Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakanım, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ülkemizdeki tasarruf oranlarını dünyadaki tasarruf oranlarıyla karşılaştırıldığında bu konuda epey daha yol almamız mümkün. Tabii, bu sistemin tasarruf oranlarına ne getireceğiyle ilgili muhalefet partimizin yetkilileri de, temsilcisi milletvekili arkadaşlarımız da söyledi. Ancak tabii ki mevcut Kanun'a ek maddeler getiriyoruz, bu defa Kanun'un bu aradan geçen süre içinde tasarrufa, bireysel tasarrufa ve ülke tasarrufuna katkı yaptığına inanıyorum. Ben de Kanun ilk çıktığından itibaren o yıllarda çalıştığım şirket kanalıyla bu bireysel emekliliğe yaklaşık 2005 yılından itibaren 2013 yılına kadar hem işveren katkısı hem de çalışanlar açısından yüzde 3'er katkı yapıyorduk, her ay yüzde 6 bir tasarruf yapıyorduk. Daha sonra tabii 2013 yılından itibaren de bireysel emeklilik sistemine geçiş yaptım, konuyu hem kendim yakinen takip ettim, orada bazı aksaklıklar oluyordu ama tabii ulusal tasarruf açısından da yatırımlara katkısı açısından da önemli ancak burada en önemli konu Hazinenin, devletin vermiş olduğu yüzde 25'lik katkı tasarrufçu açısından çok önemli bir unsur. Şimdi zorunlu hâle getiriyoruz çalışanlar için ancak dikkat edilmesi gereken bir konuya ben vurgu yapmak istiyorum. Hep konuşurken asgari ücret üzerinden konuşuldu, sadece asgari ücret olarak düşünmemek lazım, Türkiye'de asgari ücretlinin dışında da çalışanlar var. Tabii ki burada sanıyorum asgari ücretin yıllık toplamı, bugün tabanı itibarıyla yaklaşık 19 bin lira civarında oluyor, hani 20 bin lira civarında ki bunun yüzde 25'i de neredeyse 5 bin liraya yakın bir katkı oluyor. Yani bu zorunlu olmanın dışında ihtiyari olarak kişinin isteğine bağlı olarak da bireysel emeklilik iyi yönetildiğinde hem ulusal tasarrufları kamçılayacak hem de bireysel anlamda kişi emekli olduğunda ona büyük bir katkı sağlayacak bir enstrüman. Bu bakımdan yararlı olacağını ülkemiz açısından da yararlı olacağını, kişisel anlamda da tasarrufçu açısından ben yararlı olacağını düşünüyorum.
Ancak burada Hazine Müsteşarlığımıza -ki, burada kanun yetki veriyor- çok önemli görevler düşüyor. Bilhassa kişilerin bu değerleri, toplam tasarrufları yatırımda değerlendirme imkânları kısıtlı, herkes yatırımcı değil yani 6 defa fon değiştirme imkânı var ama mesela ben bu konuyla yakından ilgili olduğun hâlde bunları takip edemiyorum, o zaman kime bırakıyorsunuz? Sizin sigorta, emeklilik şirketinizdeki temsilcinize, yatırımcınıza bırakıyorsunuz, onlar çok hassassa sizi zaman zaman uyarıyorlar: "İşte şu fondan şuraya geçelim, bu fondan buraya geçelim, ne diyorsunuz?" diye size yatırımcı olarak, daha doğrusu temsilci olarak yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Burada gerekçesinde de gördük, bu sistem Yeni Zelanda gibi, İngiltere gibi, Amerika gibi ülkelerde başarılı olmuş, bu demek değildir ki diğer ülkelerde de başarılı değildir. Ama biraz önce sayın Diyarbakır milletvekilimiz de dedi, gerçekten kötü örnekler de var, kötü misal emsal olmaz diye bir mecelle kuralı var. Biz bu sistemi eğer başarılı çalıştırabilirsek ülkemize faydalı olacağını düşünüyorum. hem biraz önce söylediğim gibi hem bireysel anlamda hem de ulusal anlamda o bakımdan özellikle Hazine Müsteşarlığımız, Sigorta Genel Müdürlüğümüz bu fonların yönetilmesinde ve şirketlerin de kontrolünde çok önemli görevler üstlenmeli diye düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.