KOMİSYON KONUŞMASI

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, siz de belirttiniz, bu bireysel emeklilik sistemi Türkiye'de yeni değil. Ben şahsen bu sistemin bir mağduru olarak konuşuyorum. Yıllar önce kardeşim bankacıydı, bir bankada yetkiliydi. Bu sistem yeni çıkmıştı, daha topluma yeni yeni yayılıyordu. İnsanlar da fazla bilmedikleri için sistemi, işte banka müdürleri kendi çevrelerine falan zorla yaptırıyorlardı. İşte kardeşim de sizin gibi geldi bana zorla yaptırdı. Ben o sisteme dâhil oldum, on bir yıl ben o sisteme para ödedim. O zaman mecburiydi, on bir yıl ödüyordun ve on bir yıl sonra ayrılıyordun sistemden. Ya paranın tamamını alacaktın ya emekliye ayrılacaktın. On bir yıl sonra ayrılırken bir maaş teklif ettiler bir de paranın tamamını. Tabii, o yıllar Türkiye'de enflasyon çok yüksekti yani onun da etkisi olabilir, bilemiyorum ama teklif edilen paranın tamamı benim maaşım kadardı, bir maaşım kadardı aşağı yukarı. Yani öngörülen maaş da -şimdinin parası, o zaman da öyleydi- 67 lira falan, aylık bir maaş. On bir yıl sonra sizin karşınıza çıkarılan tablo bu. Yani bu söylenenler ile hayatın gerçekleri biraz farklı oluyor herhâlde. Ben hâlen daha o bankaya kızgınım yani on bir yıl benim paramı aldı, kullandı tepe tepe; artık nereye yatırdı, faize yatırdı, borsaya yatırdı, oraya buraya ve sonuç olarak bana sunduğu şey bu oldu.

Şimdi, gene öyle mi olur ben bilemiyorum tabii ama Türkiye'de durum bu. Şimdi, tabii arkadaşlar da belirttiler konuşan arkadaşlar, maaşı yüksek olanlar için bu sistemde bir sıkıntı yok. Yani diyelim 5 milyar maaş alan ya da 4 milyar maaş alan birisi, 150-200 lira maaşından kesilse çok fazla hissetmez. Şimdi, şöyle bir gerçeklik var, asgari ücret 1.300 liraya çıktı. Pek çok iş yerinde yani böyle bilinen, tanınan iş yerlerinde bu asgari ücretin maalesef tamamı verilmiyor. Sosyal Güvenlik Bakanlığının bunu denetlemesi lazım yani incelemesi lazım. Çünkü, bana söylenen, asgari ücretin 1.300 lira olmasına rağmen insanların eline 1.300 lira verilmediği, 1.100 lira verildiği; fakat 1.300 lira üzerinden imza atıldığı. İmza atıldıktan sonra bankaya yatırılan paranın, o arada kalan 200 liranın tekrar şirkete götürülüp elden teslim edildiği biçiminde. Bu şekilde çok fazla şey var, yani bu asgari ücretle çalışan işçi kesiminden şahsıma gelen bilgiler var. Tabii, dediğim gibi, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuyla ilgilenmeli yani müfettişler ilgilenmeli, ben her defasında söylüyorum yani hakikaten Sosyal Güvenlik Bakanlığında müfettişler, başvurulursa... Kendim de şahit olduğum için biliyorum, kız kardeşim öyle bir durumla karşılaştı. Özel sektörde çalışıyordu, iş yerinde aldığı 3.000 lira maaştı, maalesef şeyi asgari ücret üzerinden gösterilmişti. Ben milletvekili olduğum hâlde Sosyal Güvenlik Bakanlığından rica etmedim. "Sen başvur mevcut dilekçeyle bakalım ne olacak?" dedim. Kardeşim başvurdu, başvurduktan bir hafta sonra müfettişler iş yerine geldi ve durumu incelediler. İş verene 50 küsur milyar ceza da yazdılar. İş vereni de maalesef sizin partidendi, ona rağmen yazdılar, onu da söyleyeceğim. Ve aradaki farkı da...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Partisi bizi ilgilendirmez, hangi partiden olursa olsun.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yok onu da söylüyorum yani önemli bir şey olduğu için söylüyorum. Yani ona rağmen ceza yazdılar ve aradaki farkı da hem kardeşime ödediler hem de emekli maaşına yansıttılar. Yani durumu böyle biraz bire bir yaşamış biri olarak da söylüyorum, işçilere bu konuyu mutlaka Sosyal Güvenlik Bakanlığına bir şekilde dilekçeyle başvurun dediğimde böyle bir korku var yani işte bu gelir açığa çıkarsa işten atılma korkusu filan.

Yani bunu şunun için aktarıyorum: Ortalama pek çok yerde bu ücret tam verilmiyor, işte 1.100 lira filan veriliyor. Bunun 50 lirası da bu mevcut sisteme kesilecek. Alınan para daha da alta düşecek. Hani o kadar parayla Türkiye'de geçinmenin zorluğunu siz de takdir edersiniz. Yani benim kişisel olarak önerim şu olabilir, daha önce arkadaşlarla konuşup hani bu konuda nasıl bir değerlendirme yapalım diye konuşmadık, konuşamadık. Zaman da olmadı, biraz önce eleştiriler oldu zaten ama bu asgari ücretlere yönelik yani bu ödenecek paranın bir kısmının, hiç olmazsa yarısının devlet tarafından karşılanması şeklinde, bu sisteme bir şey yapılabilir, yani varsa böyle bir imkân ve olanak. Onun dışında yani zorla olması... Ben de yıllarca devlet memurluğu yaptığım için biraz biliyorum o psikolojiyi, zorla yapmazsanız yüzde 80 katılmaz, onu da söyleyeyim yani öyle. Ama zorla yapılması da çok demokratik değil tabii, bunun ortasında nasıl bir yol bulunabilir? Açıkçası üzerinde çok fazla düşünmedik ama biraz daha üzerinde belki düşünülmesi gereken bir yasadır diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.