DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Bir sorum daha olacak. Anladığım kadarıyla, denetimlerinizde, derneklerin işletilmesiyle ilgili gerekli mevzuata göre bir denetleme yapılıyor. Yani evrakları kontrol ediliyor, dernek bünyesinde belli bir çalışma yapılıyor, gidiliyor, denetleniyor. Peki, hadi, bu yurtlarda okuyan çocuklar eğitim çağında, Millî Eğitim Bakanlığının sorumluluğu çok büyük, onu ben anlıyorum. Eğitim çağındaki çocukların orada bulunması sebebiyle Millî Eğitim Bakanlığının denetleme yapması, kontrol altında tutması gerekiyor. Ancak, İçişleri Bakanlığının da güvenlik ve devlet ilkelerine uygunluğu açısından denetimi çok önemli bence. Bu açıdan nasıl bir denetim faaliyeti sürdürüyorsunuz? Sadece evrak denetimiyle bunu yapmak mümkün değil. Ben de daha önceden, özel rehabilitasyon kurumlarının denetlenmesiyle ilgili bir komisyonda çalışmıştım, maalesef, birçok şeyi biliyorum, geliniyor, evraklar, dosyalar geliyor, mevzuata ne kadar uygun diye bakılıyor ama asıl önemli olan, o faaliyeti sürdüren kurumun, derneğin, vakfın her neyse, sürekli olarak yaptığı çalışmaların gözetim altında tutulmasıdır diye düşünüyorum.

Yine, "Gerekli görüldüğü zaman mülki amir denetleyebilir." diyorsunuz ama gerekli görüldüğü zaman genelde geç kalınmış oluyor. Yani, bir ihbarı beklemek de geç kalınmış demektir. Bu durumda demek ki bu kadar da güvenlik sorunu yaşadıysak biz yakın dönemimizde bu dernek ve vakıfların çalışmalarının hem çocuklarımızın güvenliği hem toplumun, devletin, milletin güvenliği açısından daha farklı bir denetime ihtiyacı var demek ki. Bu konudaki çalışmalarınız nedir, öğrenmek istiyorum