| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, katkı yapan tüm milletvekillerine teşekkür ettiğine, bu düzenlemeyle muhalefetin sesini kısmak ve İç Tüzük'ün 160 ve 161'inci maddelerini değiştirmek gibi bir niyetlerinin olmadığına ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .07.2017 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, öncelikle teşekkür ediyorum.
Bazı arkadaşlarımızın dokuz gün, bazı arkadaşlarımızın beş altı gün dediği ama başlangıcından itibaren dokuz gündür Komisyonda ve grup başkan vekili arkadaşlarımızla Komisyondan önce gelmezden ki yaptığımız müzakereler çerçevesindeki değerlendirmemize, zihnimizde aldığımız tarihten itibaren bakarsak, belki dokuz günlük, on günlük bir süre içerisinde, bazen telefonla, bazen başka şekilde veya burada dinleyerek bir zaman geçirdik ve çoğunlukla da verimli görüşlerin var olduğunu gördük.
Ben bu konuda katkı sağlayan değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Özellikle teknik olarak değerlendirmeler yapıp bazen zihnimizde soru işareti bırakan bu konuyla ilgili çalışma yapmış değerli arkadaşlarıma da özellikle teşekkür ediyorum. Biz teklif sahipleri olarak, Meclis, Komisyon Başkanımız olarak ve diğer arkadaşlarımızla bir araya gelip hakikaten değer verdiğimiz, ehemmiyetli bulduğumuz teklifleri müzakere ettik, görüştük, değerlendirdik, olur mu, olmaz mı diye kendi görüşümüzü de bir noktaya doğru getirdik. Gönül istiyor ki bugün hakikaten biraz önce bir saattir, iki saattir takip ettiğim şeyde genel manada, hep konuya odaklanılmış ve pürdikkat dinlenebilecek çok takdire şayan görüşlerin var olduğunu, katılmasak dahi, doğru olmasa da bize göre doğru olmasa da saygı duyulacak fikirlerin burada beyan edildiğini gördük. Aslında bütün konuların bu şekilde yapılması, değerlendirilmesi ortaya çıkacak sonucun daha olgun ve olumlu olmasını, kavgaya sebebiyet vererek değil, fikirlerin tartıştığı bir noktaya doğru götürmesi de büyük fayda sağlayacak.
Değerli arkadaşlarımız bazı konularda haklı olarak burada "Söz kesilmesi var gibi." diye iddia ediyorlar çünkü kendi görüşleri çerçevesinde bu. Ama bakın, bazı örneklerden size ifade etmeye çalışayım. Hani "Yoklamayla ilgili kısımlar niye kesiliyor? Sözümüz kesiliyor, muhalefetin elinden bir hak alınıyor." diye ifade ediyorsunuz ya, yoklama şu andaki İç Tüzük'ün 57'nci maddesine göre oylamalı her iş için başvurulabilecek bir unsur. Mesela Başkanlık tezkeresi var, ilk sunuşlar içerisinde yer alan kısımdır, gündem dışı verilen sözlerden sonra ilk yapılan iştir. Eğer muhalefet partisi Başkanlık tezkeresinde yoklama isteyip orada iktidar partisinin bulunmamasını fırsat bilerek Meclisi kapatmaya çalışıyorsa bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin sözünü kesmek, muhalefetin sesini kısmak değil, iktidarın çalışmasını engellemek demektir. Hele yine, muhalefet partilerinden birisi grup önerileri görüşülürken -ki bu da Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları içerisinde değerlendirilir gündeme geçmeden önce- herhangi bir parti kendi grup önerisi görüşüldükten sonra oylamaya geçileceği için eğer yoklama istiyorsa ondan sonra "Ben konuşmak istemiyorum, işim var gidiyorum Türkiye Büyük Millet Meclisi olmasa da olur." demek anlamına gelir. Ama bizim getirdiğimiz burada 54'üncü maddedeki düzenlemeyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışma saatlerini 21.00'e getirmeye çalışıyoruz. Niye? Çünkü amacımızda: Bundan önceki dönemlerde grup önerileriyle veya başka usul ve esaslarla engellemeye çalışılan konuların değil, artık konuyla ilgili meselelerin tartışılacağı, konuşulacağı bir noktaya doğru gideceğimizi ifade ediyoruz. Sayın Altay'a teşekkür ediyorum, aslında dünkü önergelerini de çekmemiş olsalardı -Sayın Akçay'a, Sayın Erhan Usta'ya da teşekkür ediyorum, HDP'ye de teşekkür ediyorum- biz saat on ikide diyelim ki ikinci bölümün -kanunun tamamı 37 maddeydi- 23 madde olan kısmı vardı. Biz bunun 15 maddesini saat on ikiye kadar bitirir, bugün de çalışabilirdik. Amaç engelleme olsaydı yapabilirlerdi tabii ama amaç uzlaşı olduktan sonra bunu da yapabilirler. İşte bu yüzden dün saat 18.00'de başlayabildik Genel Kurul gündemine, 18.00'de başlamak yerine gündem dışılardan itibaren 15.00'te başlayabilmiş olsaydık üç saat kanun üzerinde değerli milletvekillerimizin çok olumlu, yapıcı görüşlerini dinleme imkanımız olacaktı. O anlamda değerli arkadaşlar, bu İç Tüzük değişikliği muhalefetin veya Parlamentonun sesini kısmak değil, Parlamentodaki milletvekillerinin fikirlerine hürmet etmek ve onları da dinleyebilmek adına Genel Kurul çalışma saatlerini 19.00'dan 21.00'e çıkararak milletvekili arkadaşlarımızın konuya ve konuyla ilişkili meseleleri dinlemek adına yapılmıştır. Niyet budur.
Ceza konusundaki niyet de bakın, milletvekilinin sözünü kesmek, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak değil; hakaret ve küfür gibi, medeni toplumlarda, bizim kültürümüzde de olmayan bir konuyla ilgili bir müeyyide konulması ve düştüğü iddia edilen seviyenin belli bir noktaya gelmesi konusundaki amaç doğrultusunda yapılmıştır. Şunu samimiyetle söylüyorum ki: Bizim yaptığımız bu düzenlemede ne muhalefetin sesini kısmak ne de bir milletvekiline intikam duygusuyla, hırsla, kin ve nefretle şöyle bir şeyi yapalım, İç Tüzük'ün 160, 161'inci maddesini değiştirelim diye bir niyetimiz olmadığını burada beyan etmek istiyorum.
Katkı sağlayan değerli milletvekili arkadaşlarımıza, incitici de olsa eleştiri yapan değerli arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bazı arkadaşlarımız sağ olsunlar, geldiler bazı önermelerde bulundular. Ben de onu ciddiye aldığımı ifade etmek istiyorum. Genel Kurul görüşmeleri sırasında eğer varsa bir yanlışımız, varsa amacımızın dışında sonuç doğuracak bir şey, tatmin olursak, ikna olursak o konuyla ilgili de bunu yaparız. Şunu anlayalım: Uzlaşma; ben bir söylerim, siz bir söylersiniz; benim dediğim dersem uzlaşma olmaz, "Benim dediğim." derseniz uzlaşma olmaz. Bir yerde buluşmak uzlaşma olur. Yani siz "10" dersiniz, ben 5 derim. 10'da ikna oluruz uzlaşırız, 5'te ikna oluruz uzlaşırız...
BAŞKAN - Kayseri usulü mü, yoksa normal mi?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kayseri usulü.
...ama bu 6 da olur, 9 da olur, 9,5 da olur. İşte uzlaşma budur, aksi hâlde dayatmadır. Onun için bu konuda katkı sağlayan tüm değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ben bu İç Tüzük'ün hayırlı olacağını ümit ediyorum, katkı veren arkadaşlarıma tekrar canı gönülden teşekkür ediyorum.
İzin verirseniz Sayın Başkanım, benim 23.20'de randevum vardı. Sayın Akçay'dan ve diğer milletvekili arkadaşlarımdan affımı rica ederek çıkmak istiyorum. Eğer Sayın Altay bir şey söyleyecekse, demeyecek diye tahmin ediyorum.
BAŞKAN - Bir hayırlı olsun diyecektir herhâlde artık.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ben temennilerinizi umamıyorum Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Altay burada beni en eski tanıyan kişidir, en çok mesai yaptığım kişidir. Teşekkür ediyorum kendisine de.