KOMİSYON KONUŞMASI

EROL DORA (Mardin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, şu anda meriyette bulunan İç Tüzük'ü değerlendirdiğimizde madde 102'nin ikinci fıkrası "Verilen önergenin metni beş yüz kelimeden fazla ise istek sahipleri beş yüz kelimeyi geçmemek üzere önergenin özetini eklemek zorundadırlar. Genel Kurulda bu özet okunur." diyor. Yeni getirilen düzenleme ise genel görüşme önergelerinin Genel Kurulda okunmaması yönünde bir düzenleme getirmiştir.

Tabii, şimdi, burada gördüğümüz gibi halkın bilgilendirilmesi açısından en önemli denetleme mekanizmalarından biri olan genel görüşme önergelerinin bu şekilde Genel Kurulda okunmalarının kısıtlanması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve Parlamento teamülleri gereğince artık yerleşmiş olan bu önemli uygulamanın kaldırılmış olmasını büyük bir eksiklik olarak görmekteyiz. Parlamentonun temsil görevini yapması açısından büyük bir eksiklik oluşturacak.

Şimdi, doktrine de baktığımızda, Şeref İba "Anayasa ve Parlamento Üzerine İncelemeler" adlı kitabında "Yasama laboratuvarlarının çetin testlerden başarıyla geçen yılların eskitemediği kimi İç Tüzük normları, eski İç Tüzüklerin yenilere bıraktığı en değerli miraslar olmuştur. Öyle ki parlamenter rejimin kesintiye uğradığı dönemlerde görev yapan seçilmemiş yasama organları bile İç Tüzük geleneğimizin bu çizgisinden sapmama çabası içinde olmuşlardır. Meclis İç Tüzükleri gücü sınırlayan, Meclis içi dengeleri gözeten, görüşmenin çoğunlukçu değil, çoğulcu, uzlaşmacı bir anlayışla cereyan etmesini sağlayan güvenceleridir. İç Tüzükler Meclis içinden dışına taşan ve işleyen demokratik mekanizmada uygun bir hukuki çerçeve sunarak son derece kritik siyasal işlevler de görmektedir." diyor.

Anayasa Mahkemesi 31/1/2002 günlü ve esas (2001/129) numaralı Kararı'nda bugün de çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi kararında şunu vurgulamaktadır: Norm yaratıcı niteliğiyle diğer Parlamento kararlarından ayrılan İç Tüzük'ün iktidar-muhalefet ilişkilerinde veya Meclis iradesinin gerçeğe uygun biçimde yansıtılmasında büyük önem taşıdığı bir gerçektir. Normlar hiyerarşisinde en üst noktada yer alan Anayasa, yasalar gibi İç Tüzük'ün de dayanağı ve belirleyicisidir. Bu nedenle, demokratik bir devlette Meclislerin kendi çalışmalarını serbestçe düzenleme konusundaki yetkileri de Anayasa'yla sınırlıdır. Yüksek mahkemenin de vurguladığı gibi İç Tüzükler, Meclisin kuruluş ve işleyişini düzenleyen -tanımı olarak gereği olarak- Anayasa'yla tam bir uyum içerisinde olmak zorundadır. 1982 Anayasası Parlamento hukukunu ilgilendiren konularda aslında İç Tüzük'te yer alması gereken kimi hükümleri doğrudan doğruya düzenlemeyi tercih eden İç Tüzük karakterli bir anayasadır.

Şimdi, tekrar konumuza döndüğümüzde getirilmiş olan bu düzenleme aslında Parlamentonun görevi olan temsil, yasama ve en önemli görevlerinden biri olan denetlemenin bir şekilde kısıtlanması anlamına gelmektedir. Anayasa'mızın 98'inci maddesinin dördüncü fıkrasında da düzenlendiği gibi, genel görüşmenin toplumu ve devlet faaliyetlerini ilgilendiren konular için verileceğini açık ve net olarak belirtmektedir.

Kamuoyunun bilgilendirilmesi çok önemlidir. Zaten bizim görevimiz nedir? Biz halkın iradesini temsil etmek amacıyla Parlamentoya gelmiş olan milletin vekilleriyiz. Amacımız nedir? Toplumsal sorunları çözerek bir bakıma aynı zamanda iktidarı da denetleyerek Anayasa'mız, uluslararası sözleşmeler ve kanunlar çerçevesinde bir hukuk devleti olması gereğince devletin yönetilmesidir. Bu anlamda da özellikle muhalefet partilerine büyük görev ve sorumluluk düşeceğini belirtmek istiyorum. Zaten eğer Parlamentoda güçlü bir muhalefet yoksa, orada da gerçek anlamda bir demokrasiden de bahsedemeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Profesör Özbudun da yapmış olduğu bu konuya ilişkin değerlendirmelerde şunu belirtmektedir: Her ne kadar genel görüşme açılıp açılmaması Genel Kurulun kararına bağlı olsa da, sonuçta Genel Kurul çoğunluğu görüşme açılmasını kabul etmese dahi görüşme açılıp açılmayacağı hakkındaki görüşmelerin de Meclis için bir denetim yolu oluşturduğunu vurgulamaktadır. Elbette bilgi edinme ve denetim araçlarının etkililiği sadece teknik zorlama mekanizmalarından ibaret değildir. Bu bakımdan genel görüşme müzakere edilen konunun öneminin vurgulanması yönünden önemlidir. Genel görüşme yoluyla muhalefet müzakere edilen konuyla ilgili olarak hükûmeti birden fazla milletvekiliyle eleştirme imkânı yakalamaktadır.

Bütün bu yapmış olduğumuz konuşmaların özetini değerlendirecek olursak gerçekten Parlamentonun iktidarı denetlemek amacıyla Parlamentoya, özellikle muhalefete tanınmış olan genel görüşme önergesinin önemi açısından bu önergelerin Mecliste okunması yönünde şu anda var olan düzenlemenin kaldırılarak önergelerin Mecliste okunmasının bu şekilde kısıtlanmış olması muhalefetin denetleme görevinin yerine getirilmesi açısından büyük bir eksiklik yaratacaktır. Buradaki amaç nedir? Tabii ki aynı zamanda hem Parlamentonun sesini kısmak hem de burada bir zaman kazanmaya yönelik bir iddia vardır muhtemelen. Fakat tabii, bu şekilde -Parlamentonun görevi- milletvekillerinin, muhalefetin zaman sürelerini kısarak aynı zamanda ülkemizin demokratikleşmesinin gerçek anlamda gerçekleşmemesine de vesile olacaktır.

Dün de belirtmiş olduğumuz gibi -şimdi toparlıyorum Sayın Başkan- işte yıllardır Parlamento çalışmaları aslında bize çok önemli bir miras bırakmıştır. Birçok İç Tüzük uzlaşma komisyonlarında yapılmış olan görüşmelerde ve hazırlanmış olan raporlarda da bu önemli maddelerin korunduğunu görüyoruz. Şimdi, Türkiye'nin Avrupa Birliğiyle müzakere ettiği bir süreçte, 21'inci yüzyılda, özellikle Parlamentonun aritmetiğinin ve profilinin çok değiştiği bir dönemde şimdi var olan bu Parlamentoya, milletvekillerine, halkın temsilcilerine tanınmış olan bu sürelerin, bu denetleme mekanizmalarının bu şekilde etkinliklerinin kısıtlanmasını yeni bir iç tüzükle, parçalı bir iç tüzükle gerçekleştirmeye çalışmak Türkiye'nin demokratikleşmesine ve gerçek anlamda Parlamentonun yasama, denetleme ve temsil görevinin yerine getirilmesine büyük bir engel teşkil edecektir. Bu bakımdan, getirilmiş olan bu düzenleme kesinlikle demokrasimize, muhalefete herhangi bir katkı sağlamayacaktır. Dolayısıyla, verilmiş olan bu genel görüşme önergelerinin muhakkak Genel Kurulda okunması önemlidir. Zaten burada da şu anda meriyette bulunan İç Tüzük'ün ikinci fıkrasında da belirtilmektedir. Zaten 500 kelimeyi geçtiği zaman özetinin okunması açık ve net olarak belirtilmektedir. Yani demek ki kanun koyucu da bunu çok iyi bir şekilde düzenlemiştir. Bu düzenlemenin biz kalmasını istiyoruz. Dolayısıyla, getirilmiş olan bu Genel Kurulda okunmama maddesinin kaldırılmasını bir kez daha Türkiye halkları adına, Parlamentomuz adına talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Dora, ben teşekkür ediyorum.