| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Oturum Başkanı Komisyon Sözcüsü Abdurrahman Öz'ün açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .07.2017 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, aslında baştan beri söylüyoruz; bu, sadece muhalefetin değil, tüm milletvekillerinin sesini kısmaya yönelik. 16 Nisanda yapılmış olan referandumda her ne kadar mühürsüz olduğu için meri ama meşru olmadığını defalardır söylediğimiz Anayasa değişikliğine uyum gerekçesiyle başlatılan ama gerçekte milletvekillerinin söz haklarını azaltıp konuşma yeri olan Parlamentonun sadece bir yasama makinesine dönüştürülmeye çalışıldığı bir değişikliği görüşüyoruz. Getirilen değişiklikler fevkalade vahim. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok uzun süreler ve tüm milletvekillerimizle bu Komisyonu tıkama ve bunu görüştürmeme imkânına sahip olmamıza rağmen bu Mecliste İç Tüzük görüşmelerinin geçmiş dönemlerde çok hatırlanmak istenmeyen görüntülere, kavgalara sahip olmasının yaşanmış olmasından duyduğumuz üzüntüyü de göz önünde bulundurarak, ayrıca, henüz geneli ve 1'inci, 2'nci maddelerde görüşüyor olmamız ve muhalefet partilerinin ve teklif sahibi milletvekillerinin konuyla ilgili farklı değerlendirmelerde bulunabileceği ve bu yüzden diyalog kanallarının açık tutulduğu bir ortamı tercih etmemizden dolayı karşılıklı bir anlayış çerçevesinde şu ana kadar devam ettik. Bu iklimin hâkim olmasının da Komisyon açısından da Genel Kurul açısından da son derece olumlu olduğunu düşünüyoruz.
Size bildirdiğim konuşma sırasında da son konuşmacı olarak -normalde her maddede bir grup başkan vekilimiz grup adına da görüşleri ifade ediyor Komisyon üyelerimizin yanı sıra- gerekirse konuşacağımı ifade ettim ama burada üç önemli hususun gözetilmesini bekleriz. Birincisi, Meclis Başkanlığının İç Tüzük değişikliği noktasında bir Meclis başkan vekili düzeyinde temsil edilmiyorsa hiç değilse Genel Sekreterlik düzeyinde temsil edilmesi lazım. Meclis Başkan Vekili, Genel Sekreterlik düzeyinde temsil edilmiyor da bir genel sekreter yardımcısı düzeyinde temsil ediliyorsa aynı zamanda Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı görevini de yürüten arkadaşımızın bu noktada milletvekillerinin ortaya koyduğu argümanlara karşı bir yandan teklif sahiplerine, bir yandan Meclis Başkan Vekiline bu konuyla ilgili geçmiş uygulamaları bildirme noktasındaki görevinin yanında böyle bir görev üstlenmesini kabul etmemiz mümkün değil. Kaldı ki Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı iktidar ve muhalefete eşit mesafede olmak zorundadır. Ben bugün dönüp Kanunlar ve Kararlar Başkanından bilgi notu isteyebilirim, herhangi bir iktidar partisi ya da bugün iktidar partisi pozisyonu üstlenme gereğini kendi içine sindirmiş bir muhalefet partisi milletvekili bilgi istediğinde hangi serilik ve şeffaflıkta davranacaksa bana karşı da öyle davranmak zorunda. Kanunlar ve Kararlar Başkanından benim ana muhalefet partisinin bir milletvekili, grup başkan vekili ya da Komisyon üyesi olarak bir katkı istemem ne kadar meşruysa iktidarın da o kadar meşrudur. Burada Meclis Başkan Vekili yerine, daha doğrusu, hatta Meclis Başkanına vekâlet eden Meclis Başkan Vekili yerine, hadi vekâlet etsin Genel Sekreter, bir Genel Sekreter Yardımcısı, o da Kanunlar ve Kararlar Başkanı, bunun kabul edilebilir bir tarafı yok.
O yüzden, Sayın Başkan, makul bir süre ara verelim. Hem Sayın Mahmut Tanal'ın yapmış olduğu saptamalar mühimdir, hem de hem bize hem iktidara eşit mesafede hizmet vermesi gereken bir dairenin başkanının burada Meclis Başkanlığını temsil etmesi mümkün değil. Hem hakem hem antrenör olunmaz. Bu, işin tabiatına aykırı. O yüzden ya Ahmet Aydın gelsin, ya yetki belgesi veriyorsa Genel Sekreter gelsin ama Kanunlar ve Kararlar Başkanının burada İç Tüzük görüşmesinde kanunlar görüşülürken Hükûmetin yerindeki üst düzey bürokratın yerini alamayacağı açıktır. Bu, ayrıca, bundan sonraki çalışmalar açısından da kendilerinin tarafsızlığına ve bizim onların her tarafa eşit mesafede hizmet ediyor olduğuna, kürsüdeki tarafsızlıklarına da halel getirir. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu yüzden ara talep ediyoruz.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Sayın Başkan, aynı konuda söz hakkımı kullanmadan usulle ilgili bir değerlendirme yapayım ben.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, şöyle yapalım: Toplantıya 17.30'a kadar ara verelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hocam da değerlendirmesini yapsın.