BAŞKAN - Ha, Edirne... Ben acaba Cumhuriyet Halk Partisi kontenjanından mı geldiniz diye düşündüm. Hoş geldiniz diyelim.

Bu raporda, önceki yıllarda olduğu gibi, Komisyonumuza ciddi manada atıflarda bulunmuşlar, çalışmalarına. Komisyonumuzun çalışmalarına yer vermişler. Bu da Komisyonumuz açısından sevindirici bir durum.

Cezaevi Alt Komisyonumuz geçtiğimiz hafta Tokat'ta incelemelerde bulundu.

Reşat Bey siz katıldınız değil mi?

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Evet.

BAŞKAN - Yani, onun raporunu bekliyoruz ve zaten başka cezaevleriyle ilgili raporlar da var. Yakın zamanda inşallah, önümüzdeki hafta Cezaevi Alt Komisyonumuzun düzenlemiş oldukları bu raporları bu şekilde gündemimize alacağız.

Yine, 30 Ekimde çok önemli bir sempozyum gerçekleştirdik. Aramızda katılan arkadaşlarımız var, Kemal Bey'i görmüştüm, Ayşe Hanım'ı görmüştüm, başka katılan arkadaşların tam ismini hatırlayamadım. Burada, Uluslararası Mağdur Hakları Sempozyumu düzenlendi. Çok sayıda hâkim, yargıç, bürokrat, sivil toplum örgütü, milletvekili arkadaşımız vardı, Meclis Başkanımız katıldı, Adalet Bakanımız katıldı, geniş katılım vardı. Yine, büyükelçilerden İngiltere Büyükelçisi katıldı, konuşma da yaptı. Mağdur hakları, biliyorsunuz bir alt komisyon kurmuştuk mağdur haklarıyla ilgili. Rapor yayınlandı, bu raporumuz da orada müzakere edildi. Alt Komisyon Başkanımız Sayın Hamza Dağ orada bir sunum yaptı. Dolayısıyla, bizim beklentimiz bundan sonra artık İnsan Hakları Komisyonu olarak, Hükûmetimiz tarafından mağdur haklarını kapsayacak derli toplu bir tasarının Meclisimize sevk edilmesi, bunu orada da ifade ettik. İnşallah bu kanun seçimlerden önce çıkarsa veya sevk edilirse Meclise, çok büyük bir kazamın olacak. Bu da İnsan Hakları Komisyonunun böyle ciddi gayretleriyle oluşturulmuş bir ürün olarak, bir başarı olarak ortaya çıkacaktır.

Yine, biliyorsunuz, İsrail'in Gazze'ye saldırıları vardı. O zaman Komisyonumuzun da kararıyla buraya gitme düşüncemiz ortaya çıktı. Yazı yazmıştık İsrail'e. Cevap verdiler, dediler ki: "Çatışmalar durduktan sonra, ateşkes sağlandıktan sonra bu konuyu müzakere edebiliriz veya görüşebiliriz." Ancak, çatışmalar dindikten sonra biz hemen yeniden yazdık fakat bu sefer de "Siyasi heyetleri kabul etmiyoruz." şeklinde bir yazıyla talebimize olumsuz yanıt verdiler. Elbette burasını belki siyasi yönü var ama aynı zamanda İnsan Hakları Komisyonu, bir insan hakları boyutu daha çok öne çıkıyor. Tabii bu gerekçeyi biz kabul etmiyoruz. Bu konudaki ısrarımız devam edecek.

Başlangıçtaki sunuşlarımız bu kadar, böyle ifade etmiş olayım.

Şimdi, iki tane gündemimiz var. İkisi de Göç Alt Komisyonumuzun raporu. İsterseniz şöyle bir yöntem izleyelim: Raporların müzakeresini hep birlikte yapalım çünkü ikisi de benzer konularda. Söz alan arkadaşlarımız her iki rapora da karşı fikirlerini ifade etsinler, görüşlerini ifade etsinler daha sonra oylamalarını ayrı ayrı yapalım. Sanki bu yöntem daha ekonomik gibi geliyor. Evet, öyle yapalım.

Öncelikle Alt Komisyon Başkanımız Sayın Ahmet Salih Dal'a söz vermek istiyorum, raporların sunumu açısından bir ön bilgi versin.