Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1703) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .05.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, az önce siyasi eleştirimi yapmıştım, şimdi de teknik bir eleştiri yapacağım. Sayın Bakan, biliyorsunuz vergi ahlakı konusunda eleştirilerimiz var ve gerçekten zor duruma düşenlerle ilgili bir düzenleme yapılmasını savundum, ilkesel olarak çok doğru buluyorum ve bu yasa içinde de var, o konuda da eleştirilerimi söyleyeceğim. Ancak, geçen yıl vergi affı çıktığında inanın pek çok benim tanıdığım insan da vergiyi, borçlarını yapılandırdılar, borçlarını ama inanın yeni dönemle ilgili yine ödememeye başladılar; görürsünüz bunu rakamlardan. Yapılandıranların da bilmem yüzde şu kadarı... Ama hep öyleydi, çünkü neden biliyor musunuz? "Nasıl olsa işler yine kötü, nasıl olsa darbe de oldu, ortam kötü, bir yıl içinde bu Hükûmet hiç kalmaz -aynen böyle söylemişlerdi- mutlaka bir yapılandırma daha çıkarır." beklentisi korundu Sayın Bakan, büyük oranda bu vardı. Ve inanın, bazı dürüst insanlar... Dürüst demeyeyim, kötü niyetli olarak demiyorum bunu yani ödemeye çabalayan insanlar, o yüzde 80-90 diyorsunuz ya, onlar kredi aldılar icabında, kredi oranları biliyorsunuz yüzde 17-18-19'lara çıktı; buna rağmen kredilerini büyüttüler, geldiler vergilerini ödediler. Yani pek çok tanıdığım böyle insan da var, bunu da biliyorsunuz. Ama diğerleri beklemeye aldılar ve siz şimdi -dara düşenleri demiyorum ama- böyle bakanları, bu beklenti içinde olanları yüzde 0.35 bir ÜFE'yle ödüllendiriyorsunuz yani birleşiği yüzde 4 küsura gelir. Ama bakıyoruz ÜFE mesela şimdi yüzde 18'lerde, bu aralık, ocak, şubat, mart, nisanda ciddi bir ÜFE yükselişi oldu, onu dikkate almıyorsunuz, o dönemde düşüktü ÜFE, o dönemi dikkate alıyorsunuz. Ama yalnızca enflasyon olarak bile baksak hazinenin ciddi bir zararı var bu anlamda. Ya burada da tabii ki hani dara girip ödemeyenler ile kötü niyetlileri ayırt edemeyeceğimize göre burada bence ifrat tefritte kötü bir yere savrulmuşsunuz yani fazlasıyla düşük bir yeniden değerlendirme oranına düşmüşsünüz diye düşünüyorum. Çünkü, bakın bu beklentiyi koruyanlar, hani "Nasıl olsa bir af daha çıkacak kardeşim, ben yapılandırırım, yapılandırma taksitini ödeyeceğim, yenisini de kredi alacağıma Hükûmet sıfır faizli kredi vermiş onu kullanırım, yüzde 3'le bunu öderim." beklentisinde olanlara çok büyük bir ödül vermiş oldunuz.
Şimdi, bu beklentiyi yönetmemiz lazım Sayın Bakan. Ve şimdi de eğer ki bu beklentiyi yürütemezseniz ve bu konuda net, Hükûmet olarak... Yeni tabii ki bir araç daha gelecek, yeniden aynı noktaya gelebilir, bunu da yapılandırırız, nasıl olsa biz yenisini, sıfır faizli kredi var, Hükûmet veriyor..." Bakın, yüzde 4'le kredi veriyorsunuz. "Bu anlamda yüzde 18'i kullanacağıma yüzde 4'ü kullanırım, bir yıl daha ödemem." beklentisine girebilir. Bu da vergi ahlakı anlamında, hani ödeyen o yüzde 80, 70, 90 neyseyi yine cezalandırmak anlamına gelir. Bu anlamda, Hükûmetinizin ciddi bir irade ortaya koyması lazım ve bu beklentiyle ilgili, Sayın Bakan, bir iletişim yürütmeniz gerekiyor yani nasıl kampanya yapıyorsunuz ya, tanıtıyorsunuz: "Gel, faydalan; gel, faydalan..." Yine aynı kampanyayı yapacaksınız ama bunun bir parçası, bu iletişimin bir parçası... Bir havuç-sopa hikâyesinde, bak, bir daha olmayacak çünkü bir araç var... Ama bunun belki Başbakan ağzıyla, daha net bir şekilde iletişiminin kurulması lazım. Çünkü "Nasıl olsa bir yıl sonra, bir buçuk yıl sonra seçim var. Yerel seçimler ağzında Hükûmet bir tane daha yapar." noktasında olabilir ve bu, vergi ahlakı anlamında zaten ciddi sıkıntımız var, bunu bozabilir Sayın Bakanım.
Sizden istirham ediyorum, bu noktada, lütfen... Defalarca, bu vergi affı dolayısıyla, ödeyenler "Ben keriz miyim?" duygusuna kapıldılar. Bu sefer, bir daha bunun olmayacağını, olamayacağını, araçların olduğunu ve bunun son olduğu izlenimini, iletişimini net bir şekilde kurmanız gerekiyor diye düşünüyorum.
Sayın Bakan, bir de bu varlık barışı konusunda, arkadaşlarımız sordular ama... Şimdi, varlık barışı biraz gümbürtüye gitti onu da söyleyeyim yani bütün bu kaos içinde ve galiba haziranda bitiyor süresi, değil mi? Gümbürtüye gitti yani bu... Ve de uzatacağınıza dair söylentiler var.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok yok, uzatmayacağız.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Vallahi söylentiler var piyasada.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, olur mu. Şu an hukuken uzatma imkânımız yok zaten.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır yani öneri getirirsiniz kanuna koyarsınız, uzatırsınız. Veya Bakanlar Kurulunun uzatma yetkisi yok mu?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ha, kanunda yok. Ona dikkat etmemiştim. Öyle bir beklenti var.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vardı, uzattık zaten.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Biliyorum ama bir daha uzatacağınıza dair bir söylenti var ortalıkta. O anlamda da söylemiş oldunuz.
Benim istirhamım bu yönde Sayın Bakan, altını çizerek söylüyorum. Buradan belki biraz daha net... Yani konuşurken söylediniz ama bir daha, daha diplomatik bir dille söylediniz. Belki Hükûmetiniz bu konuda net bir tutum alırsa... Ve bunun tanıtımını yaparken, bakın, iletişimini yaparken hem o aracı hem de bu affı tanıtırken ikisini birden söylemeniz gerekiyor ve bunun bir daha olmayacağına, bunun vergi ahlakını, vergi barışını bozduğuna dair de iletişimi kurmanız gerekiyor diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.