KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Az önce aldığım bir habere göre Diyarbakır Milletvekilimiz ve aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonu üyemiz Nursel Aydoğan'ın milletvekilliği Genel Kurulda okunan bir tezkereyle düşürülmüş. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'dan sonra ikinci bir milletvekilinin daha milletvekilliği düşürüldü. Biliyorsunuz, milletvekilliğini halk verir, halk alır ve milletvekilleri bu dönemde özgürce siyaset yaparlar, gerekirse yargılanırlar ama geçen dönemde yine bazı siyasi darbeler çerçevesinde, hani, "FETÖ'cü" diyorsunuz ya, onların yaptığı operasyonlar çerçevesinde pek çok fezleke yazılmıştı ve o fezlekeler devam etti, bugüne geldi. Yargılamalar yeni darbe sonucunda devam etti ve FETÖ'cülerin yazdığı fezlekeler üzerine bugün yargılamalar devam ediyor, mahkûmiyetler kuruluyor, istinaf mahkemelerinden yangından mal kaçırılır gibi on beş günde geçiriliyor mahkûmiyetler ve Meclis Genel Kurulumuz da, maalesef, yine yangından mal kaçırılır gibi bunları okuyor ve milletvekilliğini düşürüyor.

Bakın, geçen dönem de bu hükümler kurulmuştu, o dönem, pek çok konuda muhalif olmama rağmen, Meclis Başkanımız Cemil Çiçek bu hükümleri durdurmuştu ve asla okumamıştı. Çünkü şunu biliriz ki her dönem bir muktedir vardır, muktedir manipüle de edilebilir, etrafında çeteler de dolaşabilir ve manipüle edilir ve algı yönetilir. Bunlar darbedir, siyasete yapılan darbedir ama buna uyanık olmazsak, siyaset kurumunu korumazsak, milletvekilinin hukukunu korumazsak bugün bize, yarın size. Çünkü yapılan darbe, milletvekilliğine karşı yapılan bir darbedir, siyaset kurumuna karşı yapılan bir darbedir. Bunun farkında olmazsak daha başımıza çok çoraplar örülür. Ben darbeden önce defalarca burada açıklamalar yaptım, darbe geliyor dedim, güldünüz geçtiniz. Darbe oldu, siyaset kurumunu tekrar uyardık, dedik ki: Barışa dönelim, demokrasiye dönelim yoksa başımıza daha çok çoraplar örerler dedik ama yine oralı olmadınız. Çünkü şunu da biliyoruz ki irade burada değil. Bakın, Meclis hükmi şahsiyetini, Meclisin itibarını korumak hepimizin boynunun borcu. Milletvekilinin hükmünü, itibarını korumak hepimizin boynunun borcu.

Dün ben Edirne Cezaevine arabayla gittim, üç saat yol gittim, yoldan tekrar Adalet Bakanını aradım, "Ben Eş Genel Başkanımı ziyaret etmek istiyorum." dedim, tam 24 kere dilekçe verdim. Ne bir fezlekem var ne bir şeyim var, sizinle eşitim. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri gidip ziyaret edebiliyorlar Eş Genel Başkanımızı ve bugün siz de isterseniz ziyaret edebilirsiniz. Ama ben şu anda partimin resmî eş genel başkanını tam altı aydır ziyaret edemiyorum, 24 kere dilekçe verdim. Bugün bana, bunların hepsi yarın size çünkü bu hep böyle olmuş. Bir dönemin muktediri kendini muktedir sanmış, oysa o ceberut devlet aygıtı muktedir olmuş, gün gelmiş, devran dönmüş aynı uygulamaları o günün muktedir zannedenlerine yapmışlar ve maalesef, yapmaya devam edecekler. Biz eğer ki uyanık olmazsak başımıza daha çok çorap örecekler.

Bu anlamda, Şimdi bir değerlendirme toplantısı yapacağız diğer milletvekili arkadaşlarımızla. Şimdilik Komisyon toplantısından ayrılmam gerekiyor, daha sonra değerlendireceğiz ama bakın, tabelası burada: Nursel Aydoğan, Diyarbakır Milletvekili; Diyarbakır Milletvekili olarak kalmaya devam edecektir. Onun o hükmünü, vekillik hükmünü sizler düşüremezsiniz, ancak halk düşürür. Ama gerçekten çok üzgünüm, Türkiye siyaseti adına çok üzgünüm, demokrasimiz adına çok üzgünüm. Hepimiz umarım ki aklımızı başımıza devşiririz yoksa gerçekten daha başımıza örülecek çok çoraplar var.