KOMİSYON KONUŞMASI

HÜDA KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle mühendis yöneticilerimize, değerli müdürlerimize gerçekten teşekkür ediyorum. Son derece verimli bir sunum oldu, çok istifade ettim şahsım adına.

MAKİNE MÜHENDİSİ, YANGIN UZMANI BEKİR METİN DEMİR - Estağfurullah.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Hatta en verimli sunumlardan birisiydi. Başarılar diliyorum ayrıca.

MAKİNE MÜHENDİSİ, YANGIN UZMANI BEKİR METİN DEMİR - Teşekkür ederim, sağ olun.

KİMYA MÜHENDİSİ YANGIN UZMANI TURGUT CIRGAOĞLU - Teşekkür ederiz.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Ama acılar üzerine değil inşallah bilinçlendirme üzerine daha hayırlı hizmetler diliyorum.

Sayın Başkan, demin size hani bilgi gelmişti ya, soyadları falan vardı, zannediyorum orada bir mi, iki mi "Genç" soyadlı... Hani yurt müdürü Cuma Ali Genç, iki tane mi "Genç" soyadlı vefat eden vardı acaba?

BAŞKAN - Yok, bunlar vefat etmiyor. Vefat eden: Fatma Canatan, oradaki, işte, bu belletici veya artık ismi neyse, sıfatı neyse, görevi neyse o bayan vefat etmiş. Bunlar, "Genç" olanlar, Ayşe Genç'le, Hatice Rümeysa Genç -iki tane "Genç" görüyorum ben- bunlar, orada çalışıyor, millî eğitim onayı olmadan bir şekilde, ne görev yaptıkları da tam belli değil ama orada bulunan yetişkinler veyahut...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Yurt müdürünün yakını...

MAKİNE MÜHENDİSİ, YANGIN UZMANI BEKİR METİN DEMİR - Efendim, müsaade eder misiniz, ne görev yaptığını söyleyebilir miyim bu ablaların?

BAŞKAN - Buyurun.

MAKİNE MÜHENDİSİ, YANGIN UZMANI BEKİR METİN DEMİR - Çocuklar okuldan geliyor, normal okuldan geliyor, yemeklerini yiyorlar. Yukarıda etüt odaları var, oraya çıkıyorlar. Bu ablalar da onlara nezaret ediyor yukarıda, yani nezaretçi gibi başlarında duruyorlar ama isteyen dersini çalışıyor, isteyen başka bir şey yapıyor ama o ablaların görevi orada onların başında durup... Nezaretçi, başka bir görevleri yok.

BAŞKAN - Yani burada şöyle bir şey var: Yurt Müdürü Cuma Ali Genç, ismi, akrabalık derecelerini de öğreniriz. Onun kızı, maalesef, Allah rahmet eylesin, Sare Betül Genç o yangında vefat ediyor. Diğer "Genç" isimli olan Ayşe Genç'le Hatice Rümeysa Genç belki bir akrabasıdır, belki bir yakınıdır.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Onlar da ölenlerden mi?

BAŞKAN - Hayır, onlar orada, yurtta bulunan yetişkin dediğimiz yani öğrenciler haricinde yetişkinler.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Tamam.

Bir de hani, "Misafir falan vardı." diye kayıtlarda varmış.

BAŞKAN - Belki misafir konumunda olabilirler.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Olabilir.

BAŞKAN - Tam olarak kimin ne konumda olduğunu... Yani o gün akşam oraya sadece ziyaret amaçlı gelmiş kişiler de olabilirler.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Tabii, olabilir.

BAŞKAN - Tam olarak bu kişiler, yani anladığım kadarıyla bu isimler, yangın sonrasında o binadan çıkan isimler veya binada olmayan ama orada isimleri geçen, anılan şeyler. Cumhuriyet Başsavcılığımızdan kimin tam olarak ne görev yaptığını biz daha net alırsak; orada sadece misafir olarak ziyarete gelmiş kişiler midir, akrabalık dereceleri var mıdır, yoksa bir görevi var da o görevi mi orada gerçekleştiriyor, onları da öğrenip Komisyon üyelerimize dağıtacağız.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bir de zannedersem, bir şekilde atlayıp kurtulan, hastaneye giden, kayda geçen isimler bunlar. Acaba, hastaneye gitmeden kayda geçmemiş, orada geçici bulunan isimler de olabilir mi?

BAŞKAN - Olabilir mi sorarız onu da tabii. O panik anında, tabii, ne kadar kişi ne oldu, oradan kurtulan kim vardı?

İşte, tabii, buradaki sorun biraz da başıboş bir düzenin olmasından kaynaklanıyor; sorumlu kim, yetkili kim, denetim yapılmış ama denetimi kim takip etmiş? Bunların hepsi zaten bizim üç dört haftadır toplantılarımızda gündeme geliyor. Bu konularda oradaki Cumhuriyet Başsavcılığımızdan tam olarak; öğrenciler ve orada öğrenci olmayanlar, misafir olarak olan, görevli olarak olan kimlerdir isimleriyle birlikte bir listesini isteyeceğiz.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim.