KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Geçtiğimiz yıl ağustos aylarında yeniden yapılandırma kanununu görüştükten sonra şöyle bir olaya tanık oldum: Çin Büyükelçiliği, İzmir Narlıdere'de büyük bir arazi içerisinde son derece görkemli bir binayı satın alıp orayı büyükelçilik binası yapmak istiyor. Dışişleri Bakanlığına başvuruda bulunuyor, Dışişleri Bakanlığı da olayı tutuyor böyle. Bu yeniden yapılandırma olduğu için -beyaz eşya satan bir vatandaşımızın mülkü burası- adam da bir an önce satıp bizim burada çıkarmış olduğumuz yeniden yapılandırmadan faydalanıp bir an önce müracaatını yapıp borçlarını da taksitlendirmek istiyor. Adam perişan bir hâlde, beni aradı, dedi ki "Sayın vekilim, böyle bir derdimiz var." Ben de Dışişleri Bakanlığını aradım, Çin'le ilgili başkanla da konuştum, Müsteşar Yardımcısıyla da konuştum. "Sayın Vekilim, karşılıklı bir mütekabiliyet var. Biz, Çin'de bir büyükelçilik binası almak istedik, Çin devleti buna izin vermeyince biz de buna izin veremeyiz." dedi, kaldı. Dedim ki "Ya, hiç olmazsa ilk adımı biz atalım, diyelim ki 'Bakın, biz izin verdik, siz de bize orada izin verin.' diyelim.", "Yok, olmaz." dedi ve öyle kaldı. Bunu geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı bütçesini konuşurken Sayın Çavuşoğlu'na da bir kez daha söyledim böyle, öyle kaldı.

Şimdi, peki ne oluyor? Bu düzenleme ile yabancılara mülk satışının önünü açıyoruz.

Sayın Bakan, son bir buçuk iki yıldır şöyle bir olay yaşıyoruz: Ülkemizde yaşanan genel siyasi konjonktür nedeniyle, yaşanan olaylar nedeniyle Didim'de İngilizler yaklaşık son on yıl içerisinde yazlığa ciddi anlamda yatırım yaptılar ve hepsinin evleri var, İngilizler Didim'de. Aydın Milletvekilimiz Sayın Mustafa Bey de burada, kendisi de bunun tanığıdır. Son iki yıl içerisinde Didim'de İngiliz vatandaşları evlerini satıyorlar ve gidiyorlar. Alanya'da Almanlar var, Almanlar son iki yıl içerisinde evlerini satıyorlar ve gidiyorlar. Kaş, Kalkan, Fethiye bölgesinde İngilizler var, evlerini satıp gidiyorlar, yazlıklarını satıp gidiyorlar. Şimdi, peki, yani, bu güzel ülkede, bu cennet ülkede yabancılar bu mülkleri en ucuz şekilde almışken, burada hayatlarını sürdürürken son iki yıl içerisinde neden evlerini satıp gidiyorlar, ülkeyi terk ediyorlar, gidiyorlar? Genel olarak bir umutsuzluk, bir mutsuzluk söz konusu onlarda. Yabancılar elde ettikleri bu mülkleri ellerinden çıkartıyorlar.

Şimdi, biz yabancıların bu kadar kaçtığı bir dönemde onlara cazip gelebilecek, onları tekrar heyecanlandıracak bir düzenleme yapmaya çalışıyoruz. Bunun nedeni: Döviz gelmesi, yabancıların ülkemize gelmesi, işte, 1 milyon doların üzerinde bir mülk satın aldığında vatandaşlık da verilmesi dâhil olmak üzere son derece cazip hâle getiriyoruz. Ne kadar olacak, ne kadar olmayacak, onu önümüzdeki süreçte göreceğiz ama, şimdi, bu KDV oranlarının onlar için sıfırlanması birçok arkadaşımızın kafasında olan soru işaretlerini bir kez daha gündeme getiriyor. Nitekim, iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızın da son derece iyi bir şekilde değerlendirmelerinden anlıyoruz ki, evet, burada bir sorun, bir problem var, bir dert var; bunun üzerine ciddi anlamda oturup konuşmamız ve müzakere etmemiz gerekiyor. Aksi hâlde, burada birçok torba kanunda yapıldığı gibi, işte, altı ay önce yaptığımız düzenlemeyi altı ay sonra yeni baştan bir daha redakte etmek durumunda kalıyoruz. Bu tip şeyleri yapmamak için daha sakin ve daha makul bir ortamda bu konuyu tartışmak, en azından Sayın Bakanlığımızın da bu konudaki verileri bizim önümüze koyması ve bunu değerlendirmesi gerekir.

Ben bu düzenlemeyle birlikte, özellikle Kaş, Kalkan, Fethiye'de bulunan İngilizler ülkelerine giderken, Alanya'da Almanlar ülkelerine giderken, Didim'de İngilizler memleketlerine giderken Avrupalıların kısa vadede bu KDV oranı indirimiyle birlikte ülkeye girip mülk satın alacaklarına inanmıyorum. Peki, kim gelecek? O zaman, düşünüyorum, özellikle Körfez ülkelerindeki şeyhlerin, kralların, prenslerin bu KDV indirimiyle birlikte buraya gelebileceklerini ve alırlarsa onların mülk alabileceklerini, yoksa Avrupa'da Avrupa Birliği üyesi ülkelerin -İngiltere de dâhil olmak üzere- oradaki yabancıların buraya bu düzenlemeyle birlikte gelip mülk alabileceklerine çok inanmıyorum, çok tahmin de etmiyorum. Ancak gelse gelse yine Körfez ülkelerindeki şeyhlerin, prenslerin ve kralların gelip buralarda yatırım yapabileceklerini düşünüyorum ve o da bizim için ne kadar uygundur, ne kadar değildir, onu da sizlerin takdirlerine bırakıyorum.

Bu konuşmalardan sonra şöyle bir şey aklıma geldi: Acaba bu satışlardan sonra müteahhitlerin bir KDV iadesi alma imkânları doğar mı, doğmaz mı? Acaba Maliye Bakanlığından yetkili arkadaşlarımız, Sayın Bakan bu konuda bana nasıl bir yanıt verirler? Yani, kafamdaki soru şu: Bu satışlardan sonra KDV oranı sıfırlanıyor ama müteahhitler bir KDV indirimi, KDV iadesi alırlar mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Alacaklar.

MUSA ÇAM (İzmir) - Alacaklar.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tabii.

MUSA ÇAM (İzmir) - Demek ki bu müteahhitlere yine... Bir taraftan biz, bir yerden KDV sıfırlıyoruz, gelirlerimizden vazgeçiyoruz, öbür taraftan da müteahhitler bir KDV indirimi alacaklar buradan. Onları destekleyen bir başka tablo da ortaya çıkıyor ki bu, hakikaten ballı kaymaklı bir...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Devlet 2 koldan zarar ediyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) -Hayır, hayır, öyle demeyin, yapmayın. Bütün istisna düzenlemelerindeki genel kural budur zaten. Bir yerde işlemi istisna etmişseniz, bir önceki aşamada eğer tam istisna olarak düzenlemişseniz -ki birçok durum vardır- iade zaten olur.

MUSA ÇAM (İzmir) - Anladım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Genel olarak kural bu.

MUSA ÇAM (İzmir) - Demek ki, yani, burada bir KDV iadesi olacak, müteahhitler bu konuda yine dört ayak üzerine düşecekler, onu da burada görüyoruz.

Bana göre bunu bir kez daha düşünmemiz ve yarın tekrar, bir kez daha müzakere etmemizde fayda görüyorum.

Teşekkür ediyorum.