| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1585) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .02.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, önerimi tekrarlıyorum -Sayın Bakan da söyledi- gerçekten bunu yarına bırakalım. Üzerinde çalışmamız gerekir, yorgunuz. Önemli bir madde, belki de bu torbanın en çok tartışılacak, en çok üzerine spekülasyon yapılacak maddesi.
BAŞKAN - O yüzden ben gece bu saatte dingin bir kafayla yapalım istiyorum, günün kalabalığı olmasın.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok, yok, böyle kolay geçsin, yorgunken geçsin diye bakıyorsunuz. Komisyon üyelerimizde de eksikler var.
BAŞKAN - Ona da bakıyorum tabii.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ona da bakıyorsunuz.
BAŞKAN - Buyurun.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani, ciddi sıkıntılar var. Bir sefer yani gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hakkı olmayan bir şeyin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlara hak olarak verilmesi ve özellikle konut alımı gibi sosyal bir meseleyle ilgili böyle bir hakkın ortaya konulması ciddi bir ayrımcılık. Diyelim ki onu geçtik, onun uygulanması anlamında pek çok suistimal söz konusu olacak. Yani, bununla ilgili örnekler vereyim: Yurt dışından birisi geldi, 1 milyon liraya 1 daire aldı, 180 bin lira KDV avantajı var. Bu madde şunu getirmiyor: Aldı, ertesi gün bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına satar burayı 1 milyon 50 bin liraya ve gider veya 1 milyon liraya satar, "180 bin lirayı Ahmet Bey aramızda 90, 90 kırışırız." der ve devleti dolandırmış olurlar.
BAŞKAN - En az üç sene mülkiyetinde tutma zorunluluğu getirelim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - E, tamam, onu söylüyorum. Yok böyle bir şey burada. Ama, çalışmak gerekir dediğim bu işte yani yok burada böyle bir şey. Şimdi çalışmazsak -yorgunuz- yarın elleri kaldır, indir geçti, oldubitti olacak.
BAŞKAN - Yok, yok olmaz, siz buyurun.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama, bunu çalışalım.
İkinci mesele: Şirketler üzerinden bakalım, hani ihracat mihracat diyorsunuz ya, bu da bir ihracat olacak, bilmem ne. Yani, rahmetli Özal dönemi ihracatları çok iyi biliyoruz; o hayalî ihracatların nasıl yapıldığını, nasıl edildiğini çok iyi biliyoruz. Kur Bahamalar'da bir paravan şirket, o şirketin sahibini de George yap ama Ahmet o şirkete borç veren olsun, gider 1 milyon dolar oraya borç verir, o şirketin sahibi George gözükür.
BAŞKAN - Hans olsun.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Neyse, Hans olsun.
Gelir, burada 1 milyon dolarlık 1 daire alır, 180 bin dolar KDV'den yırtar, o şirketin borçlusu, alacaklısı Ahmet gözükür ve 180 bin dolar KDV'den yırtar. Ya, böyle bir şey bin türlü yolsuzluğa yol açar, bin türlü suistimale yol açar.
BAŞKAN - Açar mı Sayın Ertürk?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın, bununla ilgili -Sayın Bakan telefonla konuşuyor ama- ben size 10 tane daha örnek sayarım ama yarın gelin, bunu çalışalım derim.
BAŞKAN - Sayın Bakanım yani KDV'den muafiyette mülkiyette ne kadarlık bir süre tutacaktır, bununla ilgili bir genişletme yapılabilir mi diye bir talep var.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, şunu söyledim: Yani, 1 milyon liraya 1 daireyi aldık; geldi Hans buradan 1 milyon liralık daire aldı, ertesi gün sattı bu daireyi tekrar 1 milyon liraya Ahmet'e, "Aramızda da KDV'yi 90, 90 kırışalım." der, kırışırlar, olur biter.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kaç tane konut satacak öyle?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben George'u, Hans'ı istediğim kadar kullanırım, çok bulurum, çok buluruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - George kaç tane satacak?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Başka bir George daha buluruz, Hans buluruz, Helga buluruz. Hayır, yaparlar bunu.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz onu bulursanız, bulanı Maliye bulur, onun ticari olduğunu söyler.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama, burada kanunsuz bir şey yok ki.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır canım, olur mu?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kanunsuz bir şey yok, kanuna açık.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vergilendirme muamelelerinde işin özü esastır. Dolayısıyla, bir organizasyon dâhilinde...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, siz yabancıları neden bulacaksınız?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, ben şöyle anlıyorum: Yani, içeriden birileri birtakım böyle organizasyonlar yapacak ve bu şekilde vergiyi kaçıracak diye.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kanunsuz değil ama.
BAŞKAN - Öyle değil. Yurt dışından birileri gelecek, KDV muafiyetiyle bunu alacaklar, ondan sonra Türkiye'deki yerleşik kişilere iki gün, üç gün sonra satacaklar.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Üç gün sonra, üç ay sonra...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şöyle: Diyelim ki bir kişi...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani, haksız rekabet...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Öyle değil, bakın.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu işi iş olarak yapar Sayın Bakanım, iş olarak yapar.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bravo, çok güzel, işte bu. İş yaptığı anda konu ticari kazanç oluyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, bakın, her kişiye 1 ev için muafiyet yok mu?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, öyle değil.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Herkese 1 ev için muafiyet yok mu?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Öyle değil. 1 kişi istiyorsa 10 tane ev alsın ama aldığı 10 tane evi satarsa ticari kazanç var diye ondan vergi alacağız.
GARO PAYLAN (İstanbul) - 10 tane ev değil Sayın Bakanı, bakın, her 1 kişi için. Burada ayrı ayrı insanlar bulunur, şebeke de kurulur, organizasyon da kurulur, düzgün de gösterilebilir, ayrı ayrı insanları getirir, akraba da olabilir ya. Yani, herkesin Alman vatandaşı dünya kadar akrabası yok mu? Getirir Alman vatandaşı akrabasını, daireyi aldırır 1 milyon liraya, ondan sonra gider başkasına 1 milyon 50 bin liraya satar. Bu, haksız rekabettir. 1 milyon 180 bin liradır dairenin değeri, o gider, 1 milyon 50 bin liraya satar. Piyasa bozucudur. Rekabet Kurumuna sordunuz mu siz bunu gerçekten?
Sonra şirketler, Sayın Bakanım, paravan bir şirket kurdunuz Bahamalar'da, o şirketin sahibi de George. Gittiniz, siz de Ahmet olarak 1 milyon dolar o şirkete borç verdiniz, borçluyu göremezsiniz çünkü siz göremiyorsunuz borçluyu.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tekrar satarsa KDV'ye tabidir.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, şunu söylüyorum... Kurumlar için söylüyorsunuz, tamam, şahıslar üzerinden yürüyelim o zaman.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kurumlarda sorun kalmadı, şimdi şahıslara geldik.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, kurumlarda sorun yok, şahıslarda sorun var.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Birden fazla bunu yaparsa...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Birden fazla yapmayacak, hep 1 kişi bulacak, hep ayrı 1 kişi bulacak, yapacak.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O bulan birisi de...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama, zarar edeceksiniz, piyasa bozucu olacak, piyasa bozucu. Bir sınır da yok burada, üç yıl, beş yıl bir sınır yok.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vergi teorisinde bu hep söylenir "Vergi kanunlarını 10-15 kişi hazırlar, milyonlar da bunu nasıl kaçıracağım diye, bundan nasıl kaçacağım diye düşünür." diye. Hiçbir vergi kanunu yani her şeyi itibarıyla her şeyi kavraması mümkün değil. Ama, biz Maliye idaresi olarak -buradaki kanunun getiriliş amacı- hiçbir şekilde Türkiye'de ikametgâhı olmayan bir yabancı Türkiye'de ikametgâh olmak üzere bir gayrimenkulü ilk defa birinci elden satın almışsa böyle bir işten böyle bir vergi avantajı getiriyoruz. Burada da temel kural, kişi o tarih itibarıyla hiçbir şekilde Türkiye'de yerleşmemiş olacak, yerleşmeye emare oluşturacak hiçbir faaliyeti olmayacak; iki, bu ödemenin dövizini de yurt dışından getirecek.
BAŞKAN - En az bir yılda mükteseplik şartı koysak ne olur?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Burada denilebilir ki: "Yani, birtakım insanlar bunu organize eder, şöyle, böyle yapar."
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, akrabası üzerinden de yapar.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok şöyle söyleyeyim: Bakın, kayıt dışılık bakımından veya vergi kayıp ve kaçağını takip bakımından en kolay alan bu alan. Neden? Çünkü bütün satışlar tapuda kayıtlı, birinci alıcısı belli, ikinci alıcısı belli. Burada vergi idaresi bir şekilde, organize bir şekilde birileri bu işi organize etmek istediğinde vekâletname bilgilerinden bile bu organizasyonu bulur.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, bakın, ben açık söyleyeyim. Herkesin yurt dışında bir akrabası yok mu? Var, aşağı yukarı her aileden var bir akrabası olan. Ben bugün 1 daire alacaksam bir akrabamı çağırırım, o akrabamın adına alırım daireyi, altı ay sonra da benim üzerime tapu ettiririm. Ne oldu? 180 bin lira kaybettiniz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, hayır ama o kadarlık bir döviz de yurt dışına gitti.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, yurt dışına bavulla gider, bavulla gelir o döviz yani.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli Vekilim, insanların bir gayrimenkulü aldıktan sonra bir sonraki aşamada ne yapacağıyla mı uğraşacağız? Bu doğru bir şey değil ki.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır ama rekabeti bozuyorsunuz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bugün vergi kanunlarındaki birçok düzenleme bakımından benzeri hükümler getirilebilir. Yani, biz şimdi ilk burada bir şey getirdik, kurumlar vergisinde birleşme hükmü getirdik, KOBİ'ler birleşirse imalat sektöründe... Şimdi, yarın öbür gün bu maddeden yararlanmak için de birileri burada birtakım yollar bulmaya çalışacak. Şimdi, biz birtakım insanlar bu işi muvazaa edecek diye hiç vergi kanunu yapmayacak mıyız?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, yüzde 18 çok büyük bir orandır. Bakın, yüzde 1 değil, yüzde 2 değil, yüzde 18 büyük bir rakamdır.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, bir de şöyle bir varsayım hatanız daha var: Sanki... Özellikle konutlar için söylüyorum iş yerleri için değil, bütün konut satışları şu anda yüzde 18'e tabi değil ki, yüzde 1 de var, yüzde 8 de var, bunu da unutmayın.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama, yüzde 18'lerden bahsediyoruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Olabilir, arkadaşlar söylesin, yüzde 18'e tabi konut satışları toplam konut satışları içinde adet olarak yüzde kaç? Düşük yani burada yüzde 1 de var.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Rakamlar ortada.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli arkadaşlar, şundan emin olabilirsiniz: Bir kere, cesaretle bir adım atıyoruz. Buradaki amacımız döviz kazandırıcı bir faaliyet olduğuna inandığımız inşaat sektörünün özellikle yurt dışı pazarlarda büyümesi ve Türkiye inşaat sektörü de bu anlamda yurt dışında çok ciddi anlamda bir büyüme içerisinde ve gayret içerisinde. Gerçekten, Türkiye'de büyük gayrimenkul projeleri de bu anlamda talep görüyor. Bunu sadece İstanbul olarak düşünmeyin, Trabzon'da da bu talep var, Yalova'da da bu talep var. Yani, Türkiye'nin çok farklı yerlerinde insanlar konut talep ediyorlar. Bakın, burada iş yeri değil, bana önemli olan konut, konut talep ediyorlar ve bu konutu talep ettiklerinde Türkiye'yi bu anlamda daha cazip kılmaya çalışıyoruz. Yarın, öbür gün uygulamada bir sıkıntıyla karşılaşırsak merak etmeyin sizden daha fazla burada vergi kayıp ve kaçağına engel oluşturacak düzenlemeleri de buraya getiririz ama bir başlangıç yapıp inşaat sektörüne buradan güçlü bir destek vermek istiyoruz. Hâlâ inşaat sektörü diyorsunuz, benim nazarımda bu yaptığımız düzenleme Türkiye turizm sektörüne çok kalıcı bir destektir. Türkiye'de turizm sektörünü büyütecek, turizmi, turizmin ortalama süresini uzatacak; otelde kalan kişi ortalama bir hafta kalırken yazlık alan bir kişi geldiğinde burada iki ay kalacak. Sonra, "İki ay da benim diğer akrabam gelsin." diyecek, olacak dört ay. Yani bu tür konutlar özellikle tatil yörelerinde...
BAŞKAN - Ticarette konu bir emtia olmadığında, arkadaşlarımızın itirazını da yerine getirmek için, mesela asgari bir yıl bir mükteseplik şartı getirilemez mi?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, biz bunu doğru bulmuyoruz. Burada önemli olan, o anda, o an itibarıyla o imkândan yararlanması ve bir şekilde kişiye belli bir süre elinde tutma zorunluluğu getirmemizin bu sistemin teşvik edici unsurunu ortadan kaldıracağını düşünüyoruz.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, o zaman çok yanlış bir yoldasınız. Şu anlamda söylüyorum: Şimdi, o zaman bu kişi 1 milyon lira olan bir daireyi alıp "Diğerlerine göre çok daha avantajlıyım." deyip 180 lira avantajlı alır ve piyasaya tekrar girip hızla piyasayı bozabilir. Ama o açıdan söylüyorum ki, niye süre koymaktan çekiniyorsunuz? Zaten karşıyız, ayrı da.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu söylediğiniz kaç defa olur ki?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Başka birisini daha getirir, farklı kişiler üzerinden yapabilir Sayın Başkanım. Ya, Allah'ınızı seviyorsanız, ne ülkeler var. Yani bazı ülkelerde bu şebekelerin, organizasyonların nasıl yürüdüğünü biliyoruz. O anlamda buna bir süre de koymamanız...
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Genel bir alışkanlık, bir sistem hâline gelir, onu söylüyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Üç gün sonra satarsa bu sefer piyasayı bozar. Yani Rekabet Kurumuna sordunuz mu bunu gerçekten? Piyasa bozucu olur. Yani düşünsenize, aynı sitede 1 milyon liraya 5 kişi aldı, 1 milyon 180'e 10 kişi aldı. Altı ay sonra piyasaya çıkmaya kalksa bu insanlar yerliler büyük bir dezavantaj içinde olacaklar, dairesini satamaz, satamayacağı için de almaz. "Öbürlerinin avantajı var, benim avantajım yok." deyip almaz. Piyasa bozucu olursunuz. Yani pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz. Piyasa bozulur. Bu kadar piyasa bozucu bir olayı regüle etmemiz lazım.
Sayın Bakanım, bir de şimdi yurt dışından döviz gelmesini istiyorsunuz değil mi bu maddeyle? Hani, "yabancılar" diyorsunuz da, yurt dışında ikamet eden milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Bunlar bu şeyde hiçbir şekilde düşünülmemiş. Karşıyım, o ayrı ama, velev ki geçecekse, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları burada yoklar. Belki döviz getirmek de isteyecekler, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyecekler. Bunu bilerek mi yok saydınız, düşünmediniz mi? Onu da bir soru olarak sormuş olayım.