Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1585) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 15 .02.2017 |
Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, iki gündür burada çok az mesai yapıyorsunuz.
BAŞKAN - Mutfakta çalışıyorum, evet.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Eyvallah, mutfakta, arkada diğer maddelerle ilgili çalışıyorsunuz ama burada bir süreç yürüyor ve gerçekten duvara konuştuğumuzu hissediyoruz, onu söyleyeyim.
BAŞKAN - Geldim, geldim. Aynaya konuşuyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır hayır, sizinle ilgili değil. Yani yalnızca Başkanlık Divanında sonuçta sizi temsil eden arkadaşlarımız var, hiç sorun değil konuda, sizin gelmenizle ilgili değil, size de şikâyetimizi söylemek için. Diğer Başkanlık Divanı arkadaşlarımıza söyledik şikâyetimizi, size de söylüyoruz şikâyetimizi.
BAŞKAN - Anladım efendim, onun için söylüyorum ben de bunu.
GARO PAYLAN (İstanbul) -. Yani tavırlar, bize gelen projeksiyonlar, etki analizleri bizi tatmin etmiyor. Şimdi söyleyeceğim iktidar partisini de tatmin etmiyor gibi hissediyorum ama alınacaklar, yapmayın öyle demiyorum. Hiçbirimizi tatmin etmediğini düşünmek istiyorum. Ya, daha kaliteli bir yasama yapmak için bu anlamda yürütmenin burada geçen yasalarla ilgili hem görüşlerimizin dikkate alındığını hissettirmesi lazım hem de burada bir etkimiz olduğunu, yani iyi bir şey söylediğimizde dikkate alınacağı hissetmemiz lazım muhalefet etmek için. Ha "Yok, bu olmayacak." derseniz, "Yürütme ne yapacaksa yapar, biz de burada geçiririz." derseniz, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi var Hükûmetin, burada istişare edilmesine gerek yok ki madem dinlenmeyecek. Kanun hükmünde kararnameyi çıkarsın, yormasın Meclisi de Plan ve Bütçe Komisyonunu da. O anlamda bu müzakerelerin hem burada hem içeride yürümesi için ben bir ara vermenizi rica ediyorum, ara verin. Bakın, burada Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız yok. Yani ben de artık motivasyonumu kaybettim, tekrar bu motivasyonu toparlayıp tekrar müzakereyi yapalım. Yani dikkate alındığımızı görelim, etki analizlerini yürütme çalışsın, getirsin, ona göre çalışalım, dikkate alındığımız hissettirilsin.
Mesela demin ahilik fonu geçti, hiçbirimiz tatmin olmadık. "Buna tekrar bakalım." dedik, dikkate alınmadı, geçirildi. Çok önemli bir maddeydi yani milyonlarca vatandaşımızı ilgilendiriyor. Az sonra bir madde geçecek, milyonlarca vatandaşımızı gene ilgilendirecek. Ya, bu maddeler üzerinde daha çok... Ya, vaktimiz var, zaman kısıtımız yok. Yani ahilik fonu bir ay sonra çıksa, üç hafta sonra çıksa hiçbir sıkıntı olmaz. Yani nedir bu acele? Veya bir günümüz daha var. Bugün bitecek gibi gözüküyor, Plan ve Bütçe Komisyonu yarın çalışsa ne olur ki? Bir gün daha çalışsa bir zararı var mı?
BAŞKAN - Plan ve Bütçe Komisyonu her zaman çalışıyor, sıkıntı yok.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, yani Meclis çalışıyor, biz de buradayız, bir gün daha çalışabiliriz. Yani şu Komisyonu bir saat içinde bitirmeniz Meclise zarar verir. Yani "Yürütme bastırdı, hiçbir bilgi vermedik, muhalefet küstü, yarım saatte geçirdik 15 maddeyi." derseniz bu, Meclise zarar verir.
BAŞKAN - Biz ne "Hükûmet bastırdı." deriz ne "Muhalefet küstü." deriz. "Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmalarını yaptı." deriz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, öyle dersiniz ama "kaliteli bir yasama olmadı." deriz.
BAŞKAN - Siz de onu dersiniz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - "İstişareler yapılamadı." deriz. Ha, bu hepimize zarar verir çünkü birbirimizi dinlemek için buradayız, görüş alıp görüş vermek için buradayız.
BAŞKAN - Saygı duyuyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - O açıdan sizden istirhamım bir ara verin, bir konuşalım, bir yol varsa tekrar o yolu bulalım, müzakereleri o şekilde yürütelim. Yoksa "Ben bunu da dikkate almıyorum, devam edelim, yarım saatte geçirelim." diyorsanız, Plan ve Bütçe Komisyonuna bir darbe vurmuş olursunuz, Meclise bir darbe vurmuş olursunuz, iyi bir şey değildir bu. Bu ilk kez oldu yani on altı aydır çalışıyoruz Plan ve Bütçe Komisyonunda ilk kez oldu böyle bir şey. Bu kadar dikkate alınmamak, kale alınmama durumu. Ben bunu da kanun hükmünde kararname alışkanlığına veriyorum. Bunu da böyle nasıl olsa "Buradan bir tane torba geçirdik, diyelim." diye geçiriliyor. Bunu da çok daha fazla zorlamayın arkadaşlar. "Nasıl olsa KHK yetkimiz var." bakışına veriyorum, başka bir sıfat kullanmak istemiyorum.
BAŞKAN - Komisyonun böyle bir yetkisi yok tabii.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, Komisyon ama daha kaliteli yasama sorumluluğu var Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Kesinlikle, onun için zaten mücadele ediyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - O açıdan siz de buradayken bir değerlendirin isterseniz. Bir ara verin, bir konuşalım, ona göre devam edelim derim.
BAŞKAN - Tamam.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Buna göre görüşünüzü söyleyin, ona göre madde üzerinde bir şey söyleyeceğim yalnızca.
BAŞKAN - Buyurunuz madde üzerindeki görüşlerinizi alayım.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yalnızca bir cümle yani geneli üzerinde bir şey söylemeyeceğim. Az önce başkan yardımcımızın da açıklamalarına yansıdı, Sayın Bakan da söyledi. Yani "Türk Soylu" ibaresi gerekçede geçiyor maddede geçmiyor. Sayın başkan yardımcınız da açıklarken, Sayın Bakan da açıklarken "Türk Soylu" olarak dedi ve örnek olarak da Batı Trakya'daki Türk soylular olarak söyledi. Şöyle diyeyim: Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir vatandaş devleti olduğuna inanıyorum ve hep öyle hissettim. Yani vatandaş devletidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve çok kimliklidir, çok inançlıdır. Soy devleti değildir. Yani bazen öyle bakanlar olmuştur, yalnız tek soyun devleti olarak bakanlar olmuştur, o dar bakış büyük acılara yol açmıştır. O geniş bakışı AK PARTİ iktidarları da göstermeye çalışmıştır ve bu kanunlara da yansır. O anlamda "soy" dediğinizde soyun ne anlama geldiğini biliyoruz. Yani Ermeni soylu vardır, Türk soylu vardır, Kürt soylu vardır ama devletin vatandaşları vardır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vardır. Mesela, Suriye sınırına giderseniz, işte, sınırın iki tarafında Arap soylular vardır, iki tarafta Kürt soylular vardır, Süryani soylular vardır, Türkmen soylular vardır ama Türkiye Cumhuriyeti bir vatandaş devletidir. Buradaki geçen "Türk soylu" ibaresi sayın başkan yardımcımızın da açıkladığı gibi hemen Türk köklü, Türk soyluya gider ve Batı Trakya'yı yalnızca içerir. Bu bakışın vatandaş çerçevesinde değiştirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Gerekçede böyle geçiyor. Bu anlamda o değişikliğin de düzeltmenin de yapılmasını talep ediyorum.
BAŞKAN - Tabii, gerekçede değişiklik yapamıyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Neden?
BAŞKAN - İç Tüzük buna imkân vermiyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, bakın açıklamada da burada düzenleme yetkisi getirilmiş, aynen şöyle söylüyor: "Türkiye'de ikamet eden Türk soylu olmakla birlikte Türkiye'de ikamet etmeyen..." filan deniyor. Açıklamalara da bu yansıyor. Yani bu diskurun...
BAŞKAN - Bu, madde metninde geçmiyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani bu diskurun daha kapsayıcı bakışa evrildiğini düşünüyordum. Bu noktada değiştirilmesini talep ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok mu bunun bir imkânı, değiştirilmesi?
BAŞKAN - Yok çünkü bizim tasarı ya da tekliflerin gerekçelerinde Komisyon olarak değişiklik yapma şansımız yok. Öncelikle teklif sahibi ya da tasarılarda Bakanlar Kurulu bu konuda bu işi oluşturuyor. Komisyonlar ancak maddeleri kabul eder, reddeder ya da içeriğinde değişik yapabilirler.
Teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani şöyle o zaman tutanaklara geçsin diye söylüyorum.
BAŞKAN - Ben de geçsin diye söyledim zaten.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin... Türkiye Cumhuriyeti çok soylu, pek çok soyun olduğu bir devlettir ve yurt dışında Kürt soylu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da vardır, Ermeni soylu, Süryani soylu, Arap soylu. Bütün bunları kapsayacağını umut etmek istiyorum. Bu yönde yürütmenin bir beyanı olursa... Yani bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını hangi soydan olursa olsun kapsayacak bir yasa olması gerekir. Bu yönde bir irade beyanı olursa tutanaklara geçmiş olur.