BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşma talebim...

BAŞKAN - Önce Sayın Danış Beştaş'a vereceğim, sonra Sayın Altay'a vereceğim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; gecenin bu saatinde toplantıyı germek derdinde değilim ancak az önceki sayın konuşmacı Sayın Tezcan'ın "Konu izah edilmedi." demesinden dolayı söz alma gereği hissettim yani CHP'nin talebi doğrultusunda söz alıyorum. Yoksa, az önce Sayın Altay'ın ifade ettiği gibi, her istediğimizde söz aldığımız falan söz konusu değil. Zaten...

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Bizim öyle bir talebimiz yok.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Tezcan, açıklayayım izin verirseniz.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Biz sizden bir açıklama beklemiyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ara istedik, ara. Yazacağız diye süre istediniz biz verdik, okuyacağız diye süre vermiyorsunuz.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Biz bununla ilgili teklifi okumak için süre istedik.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Peki.

Arkadaşlar, arzu edenlere şu açıklamayı yapmak istiyorum: Sayın Altay'a saygım sonsuz. Sürekli konuşan, sürekli tekraren konuşan arkadaşlarımızın kim olduğu kayıtlarda var zaten. Sadece usul ekonomisi gereği daha az konuşan, daha dikkatli konuşan, zamanı harcamama adına daha az konuşan bizleriz. O yüzden, "AK PARTİ grup başkan vekilleri söz istediği zaman söz veriyorsunuz da diğerlerine vermiyorsunuz." tarzlı yaklaşımın adaletten uzak bir değerlendirme olduğu kanaatindeyim.

Sayın Başkan, buradaki yapılan her türlü çalışma, hepinizin takip ettiği gibi, zaman zaman gerilsek de kızsak da İç Tüzük'te yazılan kurallar içerisinde yapılıyor. Verilen önerge okunduktan sonra Sayın Başkan kimseye söz vermeyebilir, vermez ancak konu önemlidir, bununla ilgili söz almak gerektiği için söz alıyoruz.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - İç Tüzük'ün hangi maddesinde yazıyor?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakın, tüzüğü bilmiyorsanız bir daha söylüyorum: Gerekçe okunduğu zaman -sabahtan beri, on günden beri zaten diğer önergede olduğu gibi- gerekirse konuşma yapılmaz. Yapalım, başka bir şey ama buna "eşkıyalık" demek, buna hakaret etmek doğru bir yaklaşım değil. Eşkıyalık, su atmaktır; eşkıyalık, "Oylar sayılmaz, tartılır." demektir; eşkıyalık, slogan atmaktır, bağırmak, çağırmaktır. O yüzden, bir daha söylüyorum: Önergeden sonra konuşma yapma hakkı kesinlikle Başkanın takdiridir.

Değerli arkadaşlar, eğer siz ilk önergemizde teklifimizi okumamışsanız...

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Eşkıyalık, rejimi değiştirirken cumhuriyeti kuran partiye söz vermemektir.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sizin, malum, bağırmanızı biliyoruz, siz bağırmayın bence. Ben Salih değilim, bak, söyleyeyim.

Değerli arkadaşlar, söylemek istediğim şu: Önergede çok büyük değişiklik varmış gibi bir sürü ithamda bulunmak doğru bir yaklaşım değil. Önergede ilk teklife göre sadece değişiklik 12 olan HSYK sayısının müsteşarla beraber 13'e çıkması, bu. Bu kadar tepki olmasını, "Yeni bir şey var mı?" denmesini anlayamadım yani. Yeni bir şey yok. Bir daha söylüyorum arkadaşlar...

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Konuşma hakkı, söz hakkı var ya.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Eyvallah, konuşuyoruz bakın.

Bir daha söylüyorum merak edenlere: HSYK'nın yapısıyla ilgili ilk gelen teklifimizde 12 üye vardı. Şu anki teklifte artı 1 müsteşarla beraber, doğal üyelikle beraber 13 oldu. Değişiklik bu. Hatta, diğer ufak revize sizin belki daha hoşunuza gidecek olan bir değişiklik, o da şu: Bakınız, Sayın Cumhurbaşkanının avukatlardan ve öğretim üyelerinden seçecekleri 2 üyenin 1'i adli yargıya kaydırılarak Cumhurbaşkanınca, diğerinin de Meclis tarafından seçilmesi karara bağlandı. Meclisin lehine -tırnak içerisinde- bir düzenleme yapılmış oldu. Cumhurbaşkanının seçeceği üye sayısı azalmış oldu. (Gürültüler)

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Ne alakası var? O müsteşar nereden geliyor, müsteşar kim? Bakanın müsteşarı.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Tezcan, "Ne alakası var"? Sizin tarzınız değil, sizi ben tanıyorum.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Bizim tarzımızı bozdunuz Sayın Turan. Evet, benim tarzım değildir, tarzımızı bozdunuz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Dinlemek istemeyene bir şey anlatılamaz. İnsanlar konuşarak anlaşır.

Değerli arkadaşlar, dolayısıyla yeni sistemde Cumhurbaşkanının seçeceği üye sayısı 5'ten... (Gürültüler)

CHP'li arkadaşlar, azıcık dinleyin ya, zarar görmezsiniz. Beş dakika, zararı yok. Hep dinliyoruz, sabrediyoruz.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - 1 üyeyi seçmekle olmaz her şey.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir insan gözünü kaparsa gece olmaz, kendini kör yapmış olur. Dinlemiyorsunuz, saygı göstermiyorsunuz, aynı şeyi tekrar ediyorsunuz, sonra da "Konuşamıyoruz..." Bu doğru değil. Bir sonucum var, CHP'nin tüm vekilleri bunu yapmıyor. Birçoğu rahatsız, daha sağduyulu insanlar var, buna güveniyoruz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Biraz saygılı konuş.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi be!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Şimdi, mesela, "Hadi be!" diyen bir üslup kimin takdir edeceği bir üslup olabilir? "Hadi be!" diyen bir adam ne kazanabilir?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kendi grubun adına konuş. CHP rahatsızmış, CHP senden rahatsız.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O yüzden, bu adamlar olduğu için Sayın Gök, yüzde 25'ten fazla yapamadınız, yapamazsınız da zaten.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi işine bak sen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakınız, Cumhurbaşkanımızın seçeceği üye sayısı 5'ten 4'e düştü. Arzu edenlerin bir daha okuyup daha iyi anlayacağını düşünüyorum. (Gürültüler)

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Kendini terbiye edebilirsin, bizi terbiye etme hakkın yok.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, Grup Başkan Vekili açıklama yapıyor, lütfen dinleyelim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ya, sen Yavuz'a "katil" diyeceksin, halka "cahil" diyeceksin, benim söylediğime kızacaksın.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yine diyorum.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, yine söyle, bakın, tekrar ediyor, zabıtlara geçsin. Yavuz'a bile "katil" diyor. O yüzden bu parti büyüyemiyor, bu parti gelişemiyor.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yine diyorum, biz katile "katil", hırsıza "hırsız" deriz.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hiç yakışmıyor!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar...

Sayın Turan, lütfen devam edelim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, CHP İstanbul Milletvekili Sayın Ali Şeker Bey çekim yapıyor, tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum; biz anlatsak bunları görmez insanlar, siz gösteriyoruz, onlar görüyorlar.

Sayın Başkan, izahım bu kadar.

Teşekkür ediyorum.