| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1504) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 29 .12.2016 |
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum..
Teknik olarak, tabii, birçok şey söylendi bu Anayasa teklifinin gerçekten ülkemize yakışmayan ve uygun olmayan birçok özelliği barındırdığını özellikle söyleyebiliriz. Anayasa teklifinin kabul edilmesi, olağanüstü hâlin bir rejim hâline gelmesi ve uygulanması anlamına geliyor. Bu kadar alelacele geçirilmek istenmesi 20 Ocakta dolacak olan olağanüstü hâlin devamını sağlamak, olağanüstü hâlin bir yönetim sistemi, bir devlet sistemi olarak kabul edilmesi amaçlanıyor. Getirilen teklif ne başkanlık ne de literatürde olmayan "partili cumhurbaşkanlığı" sistemidir. Bu yönetim şekli olağanüstü hâl rejimidir, olağanüstü hâlin kurumsallaşmasıdır.
Cumhurbaşkanı ülkeyi kararnamelerle yönetmek istiyor, ülkeyi baskıcı bir anlayışla yönetmek istiyor, bu önümüzdeki Anayasa değişikliği 12 Eylül Anayasası'ndan çok daha geride bir anayasadır ve 12 Eylül Anayasası'na rahmet okutacak bir anayasa geliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak eleştirdiğimiz konuların başında bu değişikliğin hazırlık aşamasında tartışılmadan, çok yüzeysel olarak hazırlanmış olması geliyor. Bu eleştirimizin haklı olduğu Komisyon aşamasında dahi iptal ve değişikliklerin olmasıyla görülmüş oldu. Görüştüğümüz 11 maddenin 5'inde şu ana kadar değişiklik yapıldı.
Değerli arkadaşlarım, "Cumhurbaşkanı kararnamelerle yönetmek istiyor." dedik. Gerçekten, bu teklif yasalaştığı takdirde olağanüstü hâl bütün hayatımızda bundan sonraki süreçte çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşantısında da var olacaktır.
Bu düzenlemenin en sorunlu maddelerinden biri de, değerli arkadaşlar, teklifin 9'uncu maddesi -yeni 8'inci madde olarak geçiyor- burada sözde yürütme yetkisine ilişkin kararname çıkarma yetkisi veriliyormuş gibi görülse de, gerçekte Cumhurbaşkanı Meclisin yasama yetkisine giren birçok kararname çıkarabilir. Anayasa'nın İkinci Kısmının Birinci ve İkinci bölümlerinde düzenlenen temel haklar ve ödevler konusunda kararname çıkarılamayacağı belirtilse de lafzın hilafından diğer kısım ve bölümler konusunda kararname çıkarılabileceği anlaşılmaktadır. Bu çok tehlikeli bir yetkidir. Nitekim baktığımız zaman, Anayasa'nın İkinci Kısım Üçüncü Bölümündeki sosyal ve ekonomik haklara baktığımız zaman, örnek olarak vereyim -yalnız burada söyleyeceklerim, olaylar ve kişiler tamamen hayal mahsulüdür, gerçekle ve günümüzle bir ilgisi yoktur- 2019'dan sonra, bu Anayasa geçtikten sonra mesela 2023'te diyebiliriz, yarattığınız kralın kafası bozuldu, dedi ki: "Herkes en az 5 çocuk yapacak." böyle dedi.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Tamam.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - İlave etti, "Bundan sonra korunmak da yasak. Çocukların 15 yaşında evlenmesi serbest." dedi.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, lütfen Komisyona hitaben konuşalım.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Evet, Komisyona hitaben konuşuyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - "Tecavüzcüyle evlenmek cezayı düşürür." dedi. Ne yapacağız, soruyorum, ne yapacağız? Cumhurbaşkanı kararnamesiyle bunu yaptı.
Eğitim ve öğretim hakkıyla ilgili kararname çıkarabileceği noktalar bunlar, söylediğim noktalar. Biraz önceki ailenin korunması ve çocuk haklarıyla ilgiydi, bu da eğitim ve öğretim hakkıyla ilgili. Mesela yine canı sıkıldı bir gün, Millî Eğitim Bakanını çağırdı, dedi ki: "Herkes imam-hatibe gidecek, diğer okulları kapatıyorum. İlkokuldan itibaren türban takmak zorunlu, kız çocuklarını da okutmak yasak. Atatürk'ü de kitaplardan çıkarıyorum." Ne yapacağız, yapacak bir şey var mı?
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Gerçekten dediğin gibi, hayal ürünü bunlar. Doğruyu söyle biraz.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Değerli arkadaşlar, yine kralımız bir gün sinirlendi dedi ki: "Ben şuralara, buralara el koyuyorum, Bodrum semalarında uçarken şu kupon araziye el koyuyorum veya Antalya'da ben şu sahili beğendim, bu kıyıya el koyuyorum, kıyı kenar çizgisini de tanımıyorum." Şimdi, burada yapabileceğimiz hiçbir şey var mı? Yok çünkü bu kısımda kıyılardan yararlanma, toprak mülkiyeti var, bu konuda kararname çıkarabiliyor.
Kralımız bir gün yine kızar, der ki: "Şu sermaye sahibi var ya şu sermaye sahibi, bize oy vermedi, muhalefete çalıştı, bütün gayrimenkullerine el koyuyorum." Der mi? Der çünkü kararname çıkarabilme yetkisi olan kısımda düzenleniyor.
Yine tarım ve hayvancılık bakanını çağırdı dedi ki: "Bundan sonra buğday ekmek yasak, dışarıdan alacağım." Nasıl olsa geçirdik ya.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Zaten alıyor.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Milletlerarası anlaşmayı akdetme yetkisi de var. "Memleketteki bütün inekleri kesin, İran'dan alacağım." dedi. "Filanca holding sabini gözüm tutmadı, onun fabrikasını devletleştireceğim." dedi, ne yapacağız arkadaşlar?
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yapıyor zaten şu anda yapıyor.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Şu anda yapılıyor.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Şimdi de yapıyor da bir de kanunla yapıyor, olağanüstü hâl kararnamesiyle yapıyor.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hepsini birden yapıyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - "Zırva tevil götürmez." diye bir söz var.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Şimdi, arkadaşlar, Çalışma Bakanını çağırdı, dedi ki...
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Tam dediğin gibi, hayalî anlatıyorsun ha, bakanı söyledin, sonra zırvaladın.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - ...1 Mayısta sendikalara kızdı, "Sendikaları kapattım veya 1 Mayısı tamamen yasakladım, bundan sonra yok, sorun olmasın." Yapacağımız bir şey var mı? Yok.
Yine sinirlendi dedi ki: "Bundan sonra işçiler 15 ay çalışacak, fazla mesai de verilmeyecek!" Ne yapacağız?
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Bu da sizin hayal ürününüz.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Hayal anlatıyorsun, hayal.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, Hatibi dinleyelim lütfen.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Çünkü yapabiliyor. Niye? Çünkü çalışma ve sözleşme hürriyeti var. Bu maddelerde yapabiliyor.
Yine bir gün dedi ki 2023'teki Cumhurbaşkanı -şimdikiyle alakası yok arkadaşlar- "Falanca sendikanın toplu iş sözleşmesini feshediyorum, memlekette bütün grevleri yasakladım." Yapabilir mi? Yapabilir çünkü toplu iş sözleşme, grev hakkı konusunu yapabiliyor.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Saçmalama özgürlüğüne müdahale etmeyin lütfen!
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen hatibi dinleyelim.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sağlık, çevre ve konut hakkında Sağlık Bakanını çağırdı, yine canı sıkıldı, sekreter olan bakan yardımcısını çağırdı, "Bundan sonra kanser hastaları tedavi olmayacak, boşa masraf yapmayalım, nasıl olsa 5 çocuk olayını getirdik, bundan sonra bunu bu şekilde yapalım." Yapabiliyor mu? Sağlık var.
Ondan sonra, çevrecilere kızdı, dedi ki: "Bu çevreciler var ya bu çevreciler, bunlardan adam olmaz. Bundan sonra çevre derneklerini kapattım. Çevresel etki değerlendirmesi raporlarına da gerek yok, ÇED raporlarına da gerek yok." Diyebilir mi? Diyebilir, çevre var, çevreyi de çıkarabiliyor.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Masal anlatıyor.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Arkadaşlar, kralımız bir gün dedi ki: "Konut sayımız çok oldu..." (Gürültüler)
Şu anda o arkadaşın ismini bilmiyorum ama o köşedeki arkadaşın, bir gün...
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, bir saniye.
Değerli arkadaşlar, hatibin sözünü kesmeyelim, sataşmalarla itiraz etmiyoruz, sadece süreci zorlaştırıyoruz ve sabah bitmez, yarın cumaya gideriz değerli arkadaşlar, onu ifade etmek istiyorum.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Hızlandırıyorum Başkan.
Şu köşedeki bir arkadaşa dedi ki: "Arkadaş Anayasa Komisyonunda bardak kırma konusunda çok güzel, ben de onu Meclisten sorumlu bakan yaptım." Yapabilir mi? Onu da yapabilir, o da olabiliyor.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Tabii, sen anlat hikâyeni.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, toparlayalım lütfen.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Evet, değerli arkadaşlar, bir gün televizyonda maç seyrederken "Ben bu takımın hocasını beğenmedim, hatta ben diğer takımı tutuyordum bizim takımı yendi, bu kulübü ligden düşürelim dedi.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ toparlayalım lütfen.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Diyebilir mi? Diyebilir. Niye? Gençlik ve spor var.
BAŞKAN - Muğlaspor'u da Süper Lig'e çıkarabilir ama olumlu bakalım.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Evet şu anda 3. Lig'deyiz, teşekkür ederim, inşallah onu da yapar. Kralımız isterse onu da yapabilir.
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bütün ligleri atlatıp Süper Lig'de oynatabilir.
Toparlıyorum Başkanım.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Hoşuna gidince iyi oluyor değil mi!
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - İşte sizinki de öyle, hoşunuza gidince iyi oluyor.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, toparlayalım.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Tamam.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Kralımız bir gün çok kızar, hakikaten çok kızar, der ki: "Ya, bu parklarda kadınlar koşup duruyor, spor yapıyor, bu bizim ailevi yapımıza uygun değil, bundan sonra kadınların spor yapmasını yasaklıyorum." Diyebilir mi? Diyebilir çünkü gençlik ve spor konusunda çıkarabiliyor.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Parkta dövüyorlar kadınları zaten.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Toparlıyorum.
Sosyal Güvenlik Bakanını çağırdı -bunda da çıkarabiliyor Başkan- diyebilir ki: "Bundan sonra emeklilik yok, memleket hizmet bekliyor, ölene kadar çalışmak boynumuzun borcu, öyle bedava maaş almak yok." Yapabilir mi? Yapabilir, sosyal güvenlik hakkını da düzenleyebiliyor Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle.
Ondan sonra, siyasi haklarla ilgili şeyler var, mesela bir gün kızdı bir siyasi partiye, dedi ki: "Seçim meydanlarda aleyhime konuşup duruyor, istikrarı da bozuyor bu arkadaş, genel başkan, bu partiyi kapatalım, seçime girmesin, genel başkanı da içeri atalım." Diyebilir mi? Diyebilir çünkü siyasi haklar ve ödevler konusunda da yine İkinci Kısım Dördüncü Bölümde çıkarabiliyor.
Kralımız bir gün bakar para yok, devletin kasasında para yok.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - E, gene hikâye...
BAŞKAN - Sayın Üstündağ...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Der ki: "Herkes aylığının bir kısmını devlete verecek, ek vergi olarak verelim." Bunu yapabiliyor mu? Yapabiliyor, vergi konusu da yapabiliyor.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Üstündağ.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, toparlıyorum, sonuna geliyorum, bir kısmını geçiyorum, yapabileceği şeylerden bir kısmını geçiyorum.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Eğer, böyle düşünen biri gelirse ne olacak?
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, lütfen...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bir gün padişahımız vezirini çağırır, vezire der ki: "Ya bu inkılâp kanunlarının sırası mı arkadaş ya? İnkılâp kanunlarının korunması var Beşinci Kısımda. Bununla ilgili nasılsa kararname düzenleyebiliyoruz, bunu da çıkarın." Ondan sonra, Mehmet Parsak'la Sayın Bahçeli'yi de çağırdı başkan yardımcıları olarak dedi ki: "Bunu yapalım."
BAŞKAN - Sayın Üstündağ...
OKTAY ÖZTÜRK (Mersin) - Haddini bil! Haddini bil!
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sona geliyorum Başkanım, toparlıyorum, son kelimem.
OKTAY ÖZTÜRK (Mersin) - Haddini bil!
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Çağırdı vezirini dedi ki: "Sayın Trump, şu Sayın Trump'ı görevden alabiliyor muyuz?"
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, lütfen toparlayalım.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Vezir der ki: "Sayın kralım, bunu yapamıyoruz." "Niye?"
BAŞKAN - Sayın Üstündağ...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - "Bunu Anayasa değişikliğine koymayı unutmuşuz." "Yapma ya! Ne yapacağız? Benden büyük gibi konuşuyor, en büyük benim." "Ha şunu yapabiliriz: Savaş açabiliriz sayın kralım." diyor. "Tamam, hemen açalım gününü gösterelim, benden büyük dünyada nasıl olur ona gününü gösterelim." diyor.
BAŞKAN - Sayın Üstündağ, toparlayalım lütfen.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Bu ironi gerçek olabilir mi? Gerçek olabilir.
BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Gerçek olabilir. İşte, biz böyle bir Anayasa değişikliğini şu anda görüşüyoruz.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Hayal görmeye başladın.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Saçmalama özgürlüğünü kullandın.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.