KOMİSYON KONUŞMASI

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, biz "kaptıkaçtı anayasası" derken yani katakullilerle bu görüşmeleri sürdürmek, gerçekten, bugün bu Anayasa değişiklik teklifinin, bu az önce kargaşa arasında ne olduğunu bilmediğimiz ama daha sonra sizin de ifadenizden anladığımız kadarıyla 5'inci maddenin çekildiğine dair bir ifade ve öneri, bu Anayasa teklifinin iflasıdır. Daha 5'inci maddede yüzde 20'si iflas etmiş bir Anayasa değişikliği teklifini görüşüyoruz. Yani, o kadar, günlerce bunu medyada hepiniz iki partinin ortak teklifi olarak ve iki partinin sağlam bir iradesinin tamamının arkasında olduğunun ifade edildiği bir teklif içerisinde, gelinen noktada bugün görülüyor ki 5'inci maddenin Anayasa teklifinden çekilmesine dönük bir önerge var.

Şimdi, bir kere, az önce Sayın Tezcan'ın anlattıklarına ek olarak ben ifade etmek isterim. Yani, bu Anayasa teklifine dair teklif, diğer kanunların teklifinden farklı bir teklif. Bir kere, bu teklifin verilmesi açısından, milletvekili sayısının üçte 1'inin bir kere öncelikle imzasıyla önerilebiliyor teklif. Yani, önce icrai bir şart var, şekil şartı var. Yani, öyle 3 milletvekiliyle, 5 milletvekiliyle değil, Anayasa tekliflerinin önerilmesi belli bir sayıya bağlı. Mecliste kabulü de belli bir sayıya bağlı.

Burada 316 milletvekili sundunuz. Peki, Sayın Başkan, o aldığınız imza sahiplerinin iradesi nerede? Şimdi, Sayın Bostancı sakin sakin anlatmaya çalışıyor ama öyle değil konu değerli arkadaşlarım. Komisyonlar ve Meclis Genel Kurul çalışmaları birbirini takip eder. Bakın, biz geçtiğimiz yıl bir soruşturma önergesini ve bir araştırma önergesini verdiğimiz imza sayısını geri çekmek suretiyle Meclis Başkanından aldık Sayın Bostancı, biliyor musunuz bunu? Meclis araştırma önergesini verdik 20 imzayla, Meclis soruşturması önergesini verdik 55 imzayla ve bunları biz geri çekerken o arkadaşlarımızın iradesini Meclis Başkanlığına sunarak çektik. Nerede? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bunun, verdiğiniz tekliflerin görüşmeyle ne alakası var. İç Tüzük'te burada.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - İç Tüzük'te bununla ilgili bir hüküm yok.

LEVENT GÖK (Ankara) - Şimdi, bakın, bir saniye, orada biz... Meclis araştırma ve Meclis soruşturmaları komisyonlara sunulmuyor ki, doğrudan muhatabı Meclis Başkanlığı ama kanun teklifi önce komisyonda görüşülecekken... Bakın, Komisyonda ben sizlerin ne iş yaptığını görüyorum. Yani, "Şuna oy ver." diyorsunuz, veriyorsunuz; "Oy verme." diyorlar, veriyorsunuz. Birazcık kafanızı çalıştırmanız lazım arkadaşlar, düşünce yapınızı oluşturmanız lazım. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, hakaret ediyor.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Çok ayıp ya.

BAŞKAN - Ayıp bir şey, Sayın Gök "kafayı çalıştırma" ne demek?

LEVENT GÖK (Ankara) - Hayır, kesinlikle hakaret etmiyorum, tenzih ederim.

BAŞKAN - Herkes çalıştırıyor kafasını, siz de çalıştırın, biz de çalıştıralım.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben burada şunu ifade etmek istiyorum: Yani, önünüze gelen olay şimdi 22.12 itibarıyla verildi. Yani, sizlere, bu Komisyon üyelerine anlatıldı mı bu? Hangi Komisyon üyesiyle paylaşıldı bu? Milletvekillerinin... Yani, kafayı çalıştırmaktan kastım şu: Yani, işin içine girdiniz mi? İşin ne olduğunu anladınız mı? Yani, bir anda, Mecliste Başkanlığa verdiğimiz araştırma önergesine aynı sayıda arkadaşımızın imzasıyla geri çekeceğiz çünkü muhatap orası ama burada da, Komisyonda da aynı usullerin uygulanması gerekir. Bir kere, İç Tüzük'e, usule aykırı bir uygulamadır.

RECAİ BERBER (Manisa) - Oku, oku. Hani, neresinde?

LEVENT GÖK (Ankara) - İmzası bulunan milletvekillerinin tamamının imzasının bulunması gereken...

RECAİ BERBER (Manisa) - Nerede yazıyor? Hani?

LEVENT GÖK (Ankara) -...en azından 184'ünün imzasının bulunması gereken bir önergedir bu.

RECAİ BERBER (Manisa) - Nerede yazıyor?

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ya, İç Tüzük, Anayasa'nın üstünde mi?

LEVENT GÖK (Ankara) - Bir dinleyin bakalım, bir dinleyin bakalım. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bir dinleyin beni siz.

Şimdi, Sayın Berber, bakın, olaylar böyle.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Nerede yazıyor, getirin bakayım bana.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Anayasa 175 ne diyor?

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, Anayasa tekliflerinin verilmesi belli bir sayıda milletvekilinin imzasıyla gerçekleşebilir değerli arkadaşlar, bu tablo böyle. Yani, şimdi, burada iktidar partisinin bu konudaki bir çekincesinin ortaya çıktığını birkaç gün önce gördük ama Milliyetçi Hareket Partisi işin neresinde, onu bilmiyoruz, bu konuda aydınlanırsak seviniriz. Bu konuya rıza gösteriyorlar mı? Çünkü Sayın Bahçeli "Biz teklifimizin virgülüne kadar arkasındayız." diye bir söz söylemişti. Şimdi o teklifin ötesinde bir teklif var karşımızda.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Diplomalarını kasaptan mı almışlar ya!

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, bu yapılanların tümü bizi uygar dünya karşısında itibarsız hâle getiriyor. Biz terörün pençesinde, bütün terör örgütlerinin pençesinde olan bir ülkede, olağanüstü hâl koşullarında bir Anayasa değişikliğini tartışmaya çalışıyoruz. Onu dahi bize sağlıklı bir şekilde yaptırmıyorsunuz. Yani, buradan elinize ne geçecek sizin Allah aşkınıza? Bakın, geldiğiniz noktada, daha 5'inci maddede duvara toslamış durumdasınız. (AK PARTİ sıralarından "Niye?" sesleri)

Bu niye böyle, biliyor musunuz? Çünkü o 316 milletvekili bu teklifi verirken teklifin içeriğini bilmiyordu, daha sonra ortaya çıktı. Biz anlattığımız zaman mahzurlarını gördünüz arkadaşlar, mahzurlarını gördünüz. Kendi aranızda dahi bir mutabakat sağlayamadınız. Bırakın toplumsal mutabakatı, AKP kendi içerisinde dahi mutabakat sağlayamadı, böyle bir tablo.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Siz kendi aranızda karar verin...

LEVENT GÖK (Ankara) - Böyle bir tablo.

Şimdi, böyle bir tablo içerisinde, ben çekilen teklifi iktidar partisinin ne kadar sağlıksız bir kanun yapma tekniğiyle karşımıza geldiğini göstermesi açısından ibret verici buluyorum ve gerçekten kınıyorum. Yani, bir anayasa teklifi... Bu anayasada, 80 milyon insanın her türlü hukukunu bağlayacak bir anayasada, hürriyetlerini bağlayacak bir anayasada gelinen tabloda, daha 5'inci maddede duvara toslamış bir iktidar partisi. Yani, bundan bir kere hicap duymalısınız değerli arkadaşlar, hicap duymalısınız. Yani, savundunuz, arkasında durdunuz, basına dağıttınız, konuşmacılarınız televizyonlara bunları anlattı, hepsi bunları anlattı.

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Sana ne? Değiştiririz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Elbette anayasalar değişmez mi, değişir ama usulüne uygun değişir.

Bu yapılanların tümü, değerli arkadaşlar, Sayın Naci Bostancı, siz de kanunların nasıl oluştuğunu, nasıl yapıldığını biliyorsunuz. Evet, sakin sakin anlatıyorsunuz ama bu sakinliğe sığacak bir değişiklik değil, bu, tam tersi, Türkiye halkından, bütün herkesten özür dilenecek bir tablo. "Biz yanlış yaptık arkadaşlar, bu işi beceremedik, elimize yüzümüze bulaştırdık." denilecek bir tekliftir bu, bu tablo bu. Yani, neyi saklamaya çalışıyorsunuz? O kargaşa arasında elbette gürültü olması lazım ki ne dendiği belli olmasın. Çünkü ne dendiği ortaya çıktığında görülüyor ki 5'inci maddenin geri çekildiğine dair bir teklif verilmiş. Bunu Komisyon üyelerinin dahi duyması istenmiyor.

RECAİ BERBER (Manisa) - Hayır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Medyanın dahi duyması istenmiyor, Türkiye'nin dahi duyması istenmiyor. Yani, bir ayıp, bir özür saklanmaya çalışılıyor, yapmaya çalıştığınız bu.

RECAİ BERBER (Manisa) - Hayır, hayır.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Grup sözcümüze söz verilmedi, grup sözcümüze.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, bu tablo içerisinde, bakın, sağlıklı tartışmaların yapılmasının gerektiğinin ne kadar açığa çıktığı bir süreçten geçiyoruz.

RECAİ BERBER (Manisa) - Gürültüyü siz yaparsınız...

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Alkışlıyorsunuz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Bu tartışmaları siz bizim sözümüzü keserek, arkadaşlarımızın sözünü keserek kısıtlayamazsınız. Kısıtladığınız anda, bugün olduğu gibi, son derece itibarsız bir duruma düşersiniz. Bu itibarsız durum, bakın, daha önümüzdeki günlerde sizleri hangi durumlara sürükleyecek. Böyle bir tablo Türkiye'ye yakışmıyor, Meclise yakışmıyor, Parlamentomuza yakışmıyor, bu tartışma ortamına yakışmıyor. Elle tutulur bir metin değil. Daha 5'inci maddede dökülen bir metinle karşı karşıyayız arkadaşlar.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - İflas edeceksiniz, iflas, iflas!

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, iflas eden sizlersiniz, iflas ettiniz, iflas ediyorsunuz arkadaşlar.

Sayın Başkan, o bakımdan, bu teklifin geri çekilme usulü de uygun değildir. Zabıtlara geçsin, siz elbette ne isterseniz onu yapacaksınız ama bakın biz bunları zabıtlara geçiriyoruz, tarihe not düşürmeye çalışıyoruz. İleride bunları çocuklarımız okuyacak, torunlarımız okuyacak; bizim Türkiye'nin geleceğine nasıl sahip çıktığımızı herkes tek tek, satır satır okuyacak ve bunları tarihe not düşüyoruz. Bugün yapılan bu iş ayıplı bir iştir, hukukta bunun tanımı budur, ayıplı bir iş. Ayıplı bir iş savunulamaz, mutlak butlanla batıldır ve bu Anayasa şu andan itibaren sakıt duruma gelmiştir değerli arkadaşlarım. Böyle bir tablo içerisinde, bu görüşmelerde iktidar partisi mensuplarının çok daha sorgulayıcı olması gerekir. Ben çalıştırın aklınızı derken bunu söylemek istedim, sorgulamakta yarar var. Daha fazla sorgulayın, daha fazla zamana ihtiyaç var. Bakın, daha maddelere geçildiğinin ikinci gününde 1 madde çıktı.

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Ne olmuş?

LEVENT GÖK (Ankara) - E, ne oldu? Ne olduğunu size sormak lazım. 316 imzadan gele gele 5'inci madde çıktı, yüzde 20'si gitti.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Burası bakkal dükkânı mı ya?

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, ben ne olduğunu sormak durumundayım, arkasında niye duramıyorsunuz, onu sormak durumundayım. (Gürültüler) O nedenle, bu ayıplı usulden de vazgeçin Sayın Başkan. Bu usul yakışmıyor. Sizleri Türkiye'ye, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışır bir üsluba, anlayışa ve kanun yapma tekniğine davet ediyorum.

Teşekkür ederim.