| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1504) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 28 .12.2016 |
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; ben de bu anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerimi çok kısa sürede bir nebzecik olsun aktarmak istiyorum. Bugün onuncu gün, bir gün ara verdik, onu saymazsak dokuz gündür bu anayasa değişikliği üzerine çalışıyoruz. Ben dokuz gündür de buradayım, herkesi de can kulağıyla dinledim açıkçası. Türkiye'de yaşamıyor olsaydım ve bütün gelişmelerden bihaber olsaydım ve muhalefet milletvekillerinin, özellikle Cumhuriyet Halk Partisinin ve HDP'nin söylediklerinden hareketle bir değerlendirme yapmış olsaydım bu parlamenter sistemin çok iyi bir sistem olacağına inanırdım açıkçası çünkü öyle bir allayıp pullanıyor ki burada, o kadar iyi işliyor ki ne kriz var, ne kaos var ne siyasi istikrarsızlık var. Bunların hiçbirisi olmamış geçmişte, evet, evet, geçmişte sanki parlamenter sistemden kaynaklanan hiçbir krizi görmedik, kaos görmedik, istikrarsızlık görmedik gibi bir yaklaşımla bu parlamenter sistemin allanıp pullandığını gördük.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - On dört senedir iktidar! Tövbe tövbe!
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Ama mesele böyle değil. Allah'tan biliyoruz ve Allah'tan milletimiz de biliyor çok yakinen çünkü geçmiş örneklere baktığımızda gerçekten bu sistemin bizi çok daha fazla götüremeyeceğini anlamak son derece mümkün.
Mesela, isterseniz birkaç örneğe bakarak bunu anlamaya çalışalım. Dünyadan da örnekler var elbette parlamenter sistemle yönetilen ülkelere dair. Belki bu örnekler verildi, farkında değilim, belki tekrar kabilinde olacak ama zaten konuşmamı inşallah kısa tutacağım. 1961 ile 1981 arasında on dokuz yılda 21 tane hükûmet değişmiş yani on buçuk ayda bir hükûmet değişmiş. 1961'le 2002'ye baktığımızda kırk bir yılda 32 hükûmet değişmiş yani on beş ayda bir hükûmet değişmiş. Cumhuriyetimizin 93'üncü yıl dönümünü geçirdik. 65 hükûmet kurulmuş. Böldüğümüzde, totale de baktığımızda 17 ayda bir hükûmet değişmiş.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Değişmedi de ne oldu? Baksana milletin başına gelmeyen kalmadı.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ne yapsın? Bir hükûmet 90 sene mi gitsin?
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Sabredin.
BAŞKAN - Sayın Yavuz, toparlayalım.
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Şimdi, manzara buysa ve biraz daha geçmişe, yine, baktığımızda, bakalım isterseniz, işte, uçak alçaktan uçmuş, Parlamentonun üstünden alçaktan geçmiş ve hükûmetler yıkılmış, yeni hükûmetlere zemin oluşturulmak istenmiş.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sizin döneminizde bomba atılda Meclise. Daha ne?
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Milletvekili pazarlıkları yapılmış, vesaire, vesaire. Tüm bunlara baktığımızda gerçekten işlemeyen bir sistem var, en azından iyi işlemeyen bir sistem var. Aslında diğer ülkelere de baktığımızda manzara bundan farklı değil. Belki siz Almanya ve İngiltere örneğini verebilirsiniz ama orada manzara başka. Açılırsa ona ilişkin de görüşlerimi belki birazdan ifade ederim.
Fransa'ya bakıyoruz, parlamenter sistemle gitmemiş. De Gaulle'ün bütün itirazlarına rağmen, hepinizin çok yakından bildiği üzere işlememiş. Ama ne olmuş? Özetle geçmek istiyorum. 1958'de bütün yürütme ve yasama yetkileri De Gaulle'e verilmek suretiyle "Gel yeter ki bu sistem gitmiyor, bu parlamenter sistem, kurtar bizi." denilir gibi bir yaklaşımla De Gaulle işin başına geçirilmiş ve 1962'den geçerli olacak şekilde 1958'de bir Anayasa yapımı söz konusu olmuş.
İtalya'da da benzer manzara söz konusu. Bakınız, isterseniz bir iki örnek de ona ilişkin verelim. 1948'le 1992 arasında kırk dört yılda 50 tane hükûmet değişmiş. Boşverelim onu, son altmış dokuz yılda 63 tane hükûmet değişmiş İtalya'da. Bunların çoğu da koalisyonla yönetilmeye başlanmış. Son, biliyorsunuz, her ne kadar referandumla reddedilse bile bir arayış içerisine girdi İtalya. Gitmiyor bu. Ne yapalım? Yüzde 40'la gelecek olan -seçim kanunundaki değişiklikten bahsediyorum- 4 Aralıkta referandumla reddedilen -öyle biliyorum- o değişiklikten bahsediyorum ama bir arayış var, gitmiyor. Yürütme yavaş, yasama yavaş, etkin çalışmıyor. En iyisi yeni bir düzenlemeyle bu işin önünü açalım şeklinde bir yaklaşımla yeni bir sistem arayışına girdiler. Ne yaptılar? Yüzde 40 oyu kim aldıysa o iktidar olsun dendi. 630 sandalyenin en az 340'ını alsın ve tek başına hükûmeti kursun. Ya yüzde 40 alamazsa ne olacak? Bu sefer de seçimde en fazla oy almış iki parti seçime birlikte girsin ve hiç olmazsa koalisyonlarla bu istikrarsız tablolar yeniden İtalya açısından söz konusu olmasın gibi bir yönteme başvurdular. Böyle bir arayış devam ediyor onlar açısından. Gitmiyor çünkü. Koalisyon yasamayı ve yürütmeyi etkin çalıştırmıyor tezinden hareketle bir arayış içerisine girdiler.
Başkanım, bana bakıyorsun, her ne kadar diğer milletvekilleri çok uzun konuştuysa da iktidar partisi milletvekili çok uzun konuşmasın kabilinden bir bakış sezdim orada. O zaman bu...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bence doğru değil.
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Bence de doğru değil. Ben de muhalefete ilk kez bu noktadan katılıyorum.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, biz de başkanlık divanı olarak bu hususu takdire bırakıyoruz. Ali İhsan Bey ne yapması gerektiğini kendisi bilir zaten.
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Ben toparlamak istiyorum açıkçası.
Bu cumhurbaşkanlığı sisteminin bize kazandıracağı çok şey var da ben dört tanesinden bahsetmek istiyorum.
1)
Daha hızlı ve daha etkin yasama ve yürütme faaliyeti söz konusu olacak. (Gürültüler)
Sizin gibi düşünmek zorunda değilim. Sizi, hiç sözünüzü kesmeden, pek de laf atmadan dinlemeye çalıştım hep farkındaysanız, siz de lütfen sözümü kesmeden dinleyin. Zaten topu topu dört tane madde sayacağım.
2)
Daha iyi bir denetleme ve denge-fren sisteminin söz konusu olacağını söyleyebilirim; ikinci getirisi.
3)
Siyasi kaos, kriz ve istikrarsızlık dönemi inşallah bitmiş olacak böylece.
4)
Bence en önemlisi, tek oyun kurucu artık bu sistemle millet olacak. İnşallah millet de tek oyun kurucu olma vasfını adamakıllı söz konusu etsin diye hararetle, onlar da canla başla bizi bekliyor, buranın sonucunu bekliyor. İnşallah buradan geçecek sizlerin oylarınızla, Genel Kuruldan da geçecek ve referandumla milletin önüne gidecek, millet de tek kurucu olma vasfını öne çıkartacak şekilde referandumdan geçirecek ve cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye açısından söz konusu olacak.
Ben, beni dinlediğiniz için tekrar teşekkür ediyor, bu sistemin Türkiye açısından hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan temenni ediyorum.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Teşekkür ederiz. Dünyada parlamenter olarak seçilip "Parlamenter sistem çok kötü." diyen ilk parlamenter olarak tarihe geçmiş oldunuz, dünya tarihine geçmiş oldunuz böylece.
BAŞKAN - Sayın Yavuz, teşekkür ediyorum.